‘Eğitim çökme noktasına geldi’
Eğitim İş Adana 1 No'lu Şube Başkanı Ergin, YKS sonuçlarını değerlendirdi, TYT’de 96 bin 518 öğrencinin sıfır çektiğine dikkat çekti ve ekledi
Yayınlanma :
20.07.2022 08:19
Güncelleme :
20.07.2022 08:19


ADANA(GÜNAYDIN)-Eğitim İş Adana 1 No'lu Şube Başkanı Seher Ergin, 2022 YKS sınavı sonuçlarının eğitim seviyemizin çok düşük olduğunu gösterdiğine dikkat çekti. TYT’den 96 bin 518 öğrencinin sıfır çektiğini vurgulayan Ergin, “EAğitim sistemimiz çökme noktasına gelmiştir. Bu sınavda sıfır çekenler, çocuklarımıza anadillerini bile öğretemeyen bir sistemi kuranlardır” dedi.
Eğitim İş Adana 1 No'lu Şube Başkanı Ergin, bu yıl sınava 3 milyondan fazla adayın girdiğini ve her yıl sınava girenlerin sayısında artma görüldüğüne dikkat çekti. İki yıl arasında sınava giren
aday sayısında 591.539 kişilik muazzam bir artış olduğunu ifade eden Ergin, “Bu durum, sonuçları itibariyle gençlerimizde büyük bir umutsuzluğa ve hayal kırıklığına yol açması muhtemeldir. Bir
taraftan maddi olanakları yetersiz olan ailelerin çocukları için öğrenim görmek zorlaşırken
diğer taraftan olanakları daha iyi olan aileler için taban puan uygulaması kaldırılarak
minimum yeterlikleri dahi olmayan adayların özellikle özel/vakıf üniversitelerinde öğrenim
görmelerinin önü açılmıştır” dedi. Ergin, YKS sonuçlarının değerlendirmesini şöyle yaptı:
“2021 yılından 2022 yılına AYT’de ortalama Türkçe için 18.404’ten 17.778’e, Sosyal Bilimler için 8.340’tan 7.992’ye düşmüştür. Eğitim-İş Sendikası olarak yıllardır netlerindeki vahametine dikkat çektiğimiz temel matematik ve fen bilimlerinde de yine artış bile denemeyen oran değişiklikleriyle netler yerlerde sürünmektedir. Temel matematikte 6.938, fen bilimlerinde 3.212 net ortalaması, bu eğitim sisteminin öğrencilere matematiksel düşünceyi vermekten ne kadar uzak olduğunu da bir kez daha göstermektedir.
TYT puanlarına göre 100 puan ve üzerinde alan 2.911.511 aday bulunmaktadır. TYT’ye giren
ve sınavı değerlendirmeye alınan 3.008.029 aday olduğu göz önüne alındığında 96.518
adayın 100 puan altında kaldığı bir başka ifadeyle TYT’de sıfır çektiği görülmektedir. Bu
ülkemiz açısından eğitimin çökme noktasına geldiğini ve belki de geçtiğini göstermektedir.
Ayrıca tabloda 160 ve üstünde puan alan 2.669.686 aday olduğu görülmektedir. Bilindiği
üzere; önceki yıllarda baraja takılan 338.343 kişi ön lisans ya da lisans programlarını tercih
edebilecek minimum yeterliğe sahip olmadıkları şeklinde yorumlanmaktaydı. Ancak bu
adaylar kontenjan olması durumunda birkaç bölüm hariç tüm bölümlere yerleşebileceklerdir.
Yerleştikten sonra da bir şekilde mezun olacakları hepimiz tarafından malumdur. Dört ya da
beş yıl sonra mezun olacak olan bu öğrencilerin çeşitli ve kritik meslekleri icra etmeye
başlayacağı düşünülürse, bu sınav ülkemizin yakın geleceğinde liyakatsizlik açısından deprem
niteliğinde bir kelebek etkisi yaratacaktır. Ancak piyasacı bir bakış açısına sahip iktidar
sahipleri özel/vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının boş kalmaması için kaliteden her zaman
olduğu gibi taviz vermiştir.”
“2021 YKS’de 100 puan ve üzerinde alan aday sayısı 2.393.283 idi. Sınava giren aday sayısı
2.416.974 idi. Bu durumda 2021 yılında sıfır çeken aday sayısı 23.691 olmaktadır. Bu
hesaplamayla sıfır çeken aday sayısının 4 kattan fazla arttığı görülmektedir” diyen Ergin sözlerine şöyle devam etti:
“• Başvuru yaptığı halde sınava girmeyen 226 bin aday olduğu halde, sınava giren öğrenci sayısında 591.539 kişilik çok büyük bir artış olmuştur. Bu yığılmayla beraber zaten her sene tartışılan kontenjanların iyice yetersiz kalacağı ve birçok gencimiz için hayal kırıklığının kapıda beklediği açıktır.
• 96.518 aday, 100 puan altında kalmış, bir başka ifadeyle TYT’de sıfır çekmiştir. Geçen yılki YKS’de 23.691 olan bu sayıdaki artış, sınava giren aday sayısındaki artışı da katlayarak 4 kattan fazla yükselmiştir. Elbette bu oranda, YKS’nin eğitimcilerin itirazlarına rağmen 135 dakika olan oturum süresinin 165 dakikaya çıkarılarak stresin artırılmasının payı da büyüktür. Baraj sistemi varken “yetersiz” kabul edilecek bu adaylar, eğer aileleri varlıklıysa şimdi bu puanlarla diledikleri özel üniversiteden mezun olacaktır. Dolayısıyla bu bir kelebek etkisine yol açacak; bu gençlerin 5 yıl sonra çeşitli mesleklerde faaliyet gösterecek ve ülkenin yakın geleceğinde kalite ve liyakat yaraları daha da derinleşecektir. Tam da bu çelişkiler nedeniyle YKS 2022, yoksul öğrenci ile zengin öğrenci arasındaki makası daha da açmıştır.
• Bu yılki TYT, adayların Türkçe konusunda 2018’den bu yana en başarısız oldukları sınav olarak da tarihe geçmiştir. AYT’de ise bu vahim kompozisyon ayrıntılı hale gelmektedir: Çarpık eğitim sistemi yüzünden gençler kendi ana dillerinde sorulan 40 sorudan ancak ortalama 17’sine doğru yanıt verebilmiştir. Oysa anadile hakimiyet, kişinin sadece kariyeri için değil meseleleri kavrayışı, kendini ifade edebilmesi gibi hayati becerilerin de temelidir.
• Ayrıca sosyal bilimlerdeki net sayılarında da düşüş yaşanmış, matematik ve fen bilimlerindeki netler de geçen yılki gibi artış bile denemeyen ufak oran değişiklikleri göstererek yerlerde gezmektedir. Yabancı dil dışında tüm testlerde Türkiye ortalaması yüzde 50’nin bile altında kalmıştır.
Özetle, veriler açıkça ortaya koymaktadır ki; sınavdan barajın kaldırıldığı bu yıl, gençler, pandeminin psikolojik travmasıyla girdiği geçen yıla göre bile çok daha kötü sonuçlar elde etmiştir. Bu sınav, eğitim sistemimizin yerinde bile saymayıp, geriye gittiğinin en net ve güncel göstergesi olmuştur. Üstelik artık yerleştirmede neredeyse tek başına rol oynayacağı belirtilen ortaöğretim başarı puanının adil ve şeffaf dağıtılmıyor olması, adaletsizlik tablosunu daha da pekiştirecektir. Bu nedenle yerleştirmede adaletsizliğin artacağı, her türlü desteğin verildiği imam hatiplerle, velileri memnun etmek için notların bol keseden dağıtıldığı özel okulların öğrencilerinin haksız bir avantaj elde edeceği açıktır.
Adil olmayan bu sistem ve yine onun kadar adaletsiz olan sınav yüzünden üniversiteye giremeyen gençleri sosyal baskı ve stres beklerken, üniversiteye girecek öğrenciler de iktidarın görmezden geldiği barınma-beslenme-ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya kalacaktır.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Bu sınavda sıfır çekenler, çocuklarımıza anadillerini bile öğretemeyen bir sistemi kuranlardır!
Bu sınavda sıfır çekenler, verdikleri eğitim ile sınavın kopukluğunu yıllardır ve bile isteye görmezden gelenlerdir!
Bu sınavda sıfır çekenler, sıfır vizyonlu MEB ve onun “hınk” deyicisi ÖSYM’dir.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: