Engelleri sporla aşıyorlar
Paralimpik Spor Kulübü Derneği Başkanı Alper Tekalp, dernek olarak hiçbir kaynaktan fon almadıklarını belirterek, “Çalışmalarımızı öz kaynaklarımızla ve gönüllü olarak yürütüyoruz” şeklinde konuştu
Yayınlanma :
20.03.2019 08:45
Güncelleme :
20.03.2019 09:46


ADANA (GÜNAYDIN) – Paralimpik Spor Kulübü Derneği Başkanı Alper Tekalp, engellilerin topluma kazandırılması için çeşitli spor dalları bulunduğunu belirterek, bunlardan birisinin de paralimpik (engelli oyunları) olduğunu söyledi.
Dernekte atletizm, masa tenisi, futbol, futsal, voleybol, bowling, bocce, jimnastik branşlarında faal olarak çalışmalar yaptıklarını anlatan Tekal, “Zihinsel engelli çocuklarımızı bu spor alanlarında geliştiriyoruz ve turnuvalara katılıyoruz. Onlar sporsal anlamda kendilerine ifade edecek alan bulamadıkları ve kendilerini gerçekleştirmede yetersiz kaldıkları için biz onların bu konuda önünü açarak, destek vermeye çalışıyoruz. Derneğimizin en genel amacı da tam olarak bu.” dedi
Paralimpik Spor Kulübü Derneği Başkanı Alper Tekalp ile engelli oyunlarının dünü, bugünü ve yarını adına önemli bir röportaj gerçekleştirdik.
SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
Beden eğitimi öğretmenliği yapıyorum, mesleğim öğretmenlik. Şu anda Oğuz Kağan Köksal Okulu'nda müdür vekilliği yapıyorum. 2003 yılında eşimle tanıştım, o dönemde eşim zihinsel engelliler okulunda öğretmenlik yapıyordu. Daha sonra ben de onun öğrencilerine akademik anlamda daha başarılı olabilmeleri açısından neler yaptırılabilir diye düşünürken onlara spor yaptırmayı düşündüm. Zihinsel engelli öğrencilerimize spor yaptırarak spor yoluyla onların daha çok geliştiğini fark ettim. Ve böylelikle onları spor yoluyla eğitmeye başladık.
DERNEĞİNİZİN ADI NEDİR?
Paralimpik Spor Kulübü Derneği, derneğimizin adı paralimpik oyunlarından geliyor, paralimpik oyunları da olimpiyat oyunlarının paralelinde yapıldığı için para-olimpik kelimelerinden türemiş bir kelime. Paralimpik kelimesi ilk defa geçmişte dünya savaşından sonra Stoke Mandeville oyunları düzenlendiğinde kullanılıyor. Savaşta yaralanan askerler için yapılan engelli sporları şeklinde çıkıyor. Zamanla gelenekselleşerek her yıl olimpiyat oyunlarından önce oynanmaya başlıyor, paralimpik kısaca engelli oyunları demektir.
Ne zaman kuruldu derneğiniz?
2000 yılında derneğimizi kurduk. 2003 yılında il bazlı özel sporcular anlamında faaliyetler göstermeye devam ettik. Adana ilinde bu faaliyetleri başlatan ilk kişi oldum. 2006 yılında ise ülke çapında, ulusal bazlı faaliyetlere katılmaya başladık. 2006–2007 yılları arası bowling turnuvasında Türkiye birinciliğimiz var. Masa tenisi turnuvalarında 5 yıl boyunca Türkiye birincisi çıkardık.
DERNEĞİNİZ BAĞIMSIZ MI?
Evet. Eşim ben ve birkaç okul müdürü arkadaşımızla birlikte yönetici olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Toplamda 20 civarı üyemiz var. Dernek olarak hiçbir kaynaktan fon almıyoruz, öz kaynaklarımızla, gönüllü olarak yürütüyoruz.
GENEL OLARAK HANGİ SPOR DALLARINDA FAALİYET GÖSTERİYORSUNUZ?
Atletizm, Masa Tenisi, Futbol, Futsal, Voleybol, Bowling, Bocce, Jimnastik branşlarında faal olarak çalışmalar gösteriyoruz. Zihinsel engelli çocuklarımızı bu spor alanlarında geliştiriyorsunuz ve turnuvalara katılıyoruz. Onlar sporsal anlamda kendilerine ifade edecek alan bulamadıkları ve kendilerini gerçekleştirmede yetersiz kaldıkları için biz onların bu konuda önünü açarak, destek vermeye çalışıyoruz. Derneğimizin en genel amacı da tam olarak bu.
KAÇ YAŞ GRUBU ÇOCUKLARA EĞİTİM VERİYORSUNUZ?
Bizim yaş grubu sınırımız yok, kategorilerimiz var. 8 yaşını geçmiş her çocuk spora dahil olabiliyor. Ama bana göre bir çocuğun 5 yaşından itibaren eğitim görmesi gerekiyor ki, çocuğun gelişiminde daha çok verim alabilelim. Ancak velilerin tedirgin olduğu bir nokta var. "Ya benim çocuğum engelli diye dışlanırsa?" Aslında bu yanlış bir algı çünkü çocuk sosyal ortamdan ne kadar uzaklaşırsa o kadar kendini ifade etme kabiliyeti zayıflar ve yalnızlaşır. Çocukları engelli diye toplumsal yaşamdan izole bir hayat yaşamaya bırakmak gayri vicdani bir tutum.
BİZE BİRAZ FAALİYETLERİNİZDEN ÖRNEKLER VERİR MİSİNİZ?
Şöyle bir örnek vereyim Bowling şampiyonası için çocuklarımızı hazırlarken Adana'da o dönem bowling salonu yoktu,( tabii 2006 yılından bahsediyorum ) Biz müsabakalara hazırlanmak için Mersin'e gidiyorduk. O dönem oradaki hocalarla iletişim kurarak çalıştık. Onlar bizden %50 ücret alıyordu. Kalan bütün giderleri biz karşılayarak ayda 1 kere bowling çalışmaya gidiyorduk. Bowling’de 2006 ve 2007 yılında Türkiye 1.si, 2008 yılında ise Türkiye 3.sü olmak koşulu ile dereceler aldık. Sonra 2012 yılında da münferit olarak kızlar ve erkeklerde dereceler aldık. Tabii çok daha iyi imkânlarla çalışanlar daha iyi derece alabiliyorlar fakat bizim çocuklarımızın imkânları kısıtlı. Mesela şu anda çocuklarımıza haftada 3 gün bowling oynama şansı verseler belki 2019 yılının şampiyonları olacaklar.
Devlet desteği almayı düşünmüyor musunuz bu konuda peki?
Düşünüyoruz. Tabii bu işler için ön konuşmalar yapmak gerekiyor, özeleştiri yapmak gerekirse biz bu konuda biraz eksik kalıyoruz, biz yalnızca çalışıyoruz işin emek kısmındayız. Biz sadece küçük bir ekibiz ve bu ekiple canla başla çalışıyoruz. Bizim yanımızda bizim yaptıklarımızı fark edecek ya da fark ettirecek bizden birileri olsa daha farklı olabilirdi. Bu da bundan sonraki hedefimiz olacaktır.
İLERİYE DÖNÜK PROJELERİNİZ VAR MI?
Şu anda gittiğim birkaç seminerde gördüğüm üzere bizlere bir kişi geliyor senin yaptığın şey aslında proje diyor. Örneğin zihinsel engelli çocukları köylerden topluyoruz. Etekli'den, Barak dağından, güvenç köyünden... Bu köylerden topladığımız zihinsel engeli olan ve olmayan çocuklarla karma futbol etkinliği şeklinde maçlar düzenliyoruz. Hepsinin spor malzemelerini ayarlıyoruz. Takımları oluştururken daha küçük sayıda gruplar oluşturuyoruz. 7 kişilik halı saha şeklinde oynatıyoruz. Takımda 4 zihinsel engeli olmayan 3 tane engeli olan şeklinde ayarlıyoruz. Fiziki güç ve futbol becerilerine göre eşit bir denge kurmaya çalışıyoruz. Yan yana müsabakalar yaptırıyoruz. Bunun gibi etkinlikleri projelendirip hibe alan insanlar var. İnsanlar diyor ki siz bunu zaten yapıyorsunuz, projenizi verin, hibe alın. Görenler bunu söylüyor. Aynı şekilde atletizmde de yapıyoruz. Bu arada çocukların spor kıyafetleri, yemekleri her şeyini karşılıyoruz. Bunu fon kaynaklarından alma şansımız yüksek, ama biz o aşamaya henüz gelemedik. Bu günden sonra yapacaklarımız da şu; özellikle tüm engelliler alanında Adana ilini harekete geçirmek. Özel sporcular il şampiyonası yapılıyor. İlimizdeki zihinsel engellilerin sayısı toplam kaçsa, bunların spora uygun olanlarının burada masa tenisi oynamasını istiyoruz. Ama bakın en fazla 20 kişi var. Oysaki nüfusumuzun %12'si engelli bireylerden oluşmaktadır. Bunların da % 3- %4 arası zihinsel engellidir. Sayısal olarak düşünecek olursak spor yapacak kapasiteye % 2 dersek 1.2 milyon engelli var demektir. Spora uygun olanları düşünecek olursak 3600 kişi eder. Yani ciddi bir rakam ortaya çıkar. Bunun bir yarısını daha çıkaralım, diğer sporlarla ilgilendiklerini varsayalım. Ulaştıklarımız ve ulaşmamız gereken rakam arasındaki farkı görüyorsunuz.
Tabii önce ilimizi düşünmeliyiz. Dün İstanbul'dan geldim ülkemiz uluslararası dünya salon atletizmi şampiyonasında 22 madalya kazandı. Ama içlerinden bir sporcu Adana’dan değil. Bu gerçekten çok kötü bir durum. Ben isterim ki Adana'dan yarışabilen milli takımda yer alabilen çocuklar olsun.
AİLELERE DÜŞEN SORUMLULUKLAR NELERDİR?
Ailelere bakacak olursak bazıları aşırı ilgisiz, tüm yükü devletin sırtına atan var, bir grup var çocukla aşırı ilgili bazıları da olması gerektiği gibi. Sporda olması gereken optimal orta bir ilgidir. Antrenör harici zamanlarda destek olması gerekir. Örneğin 4 tane zihinsel engelli çocukla çalışma yapıyoruz. Bir tanesinin annesi her daim içinde, bu sefer çocuk antrenörle bağlantı kuramıyor. Hep anne güdümünde annenin komutu ve müdahalesiyle, bu yanlış. Bazıları da bırakıyor al götür diyor. Bu da yanlış. İkisinin ortası olması gerekiyor. Her çocuğun yapacağı bir spor branşı vardır, bunu bilmek gerekir. Veliler çocuklarını mutlaka spora yönlendirsinler.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: