NEŞET KARADAĞ
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında açılan davada, Fethullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın da aralarında olduğu 4’ü tutuklu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar eski Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, sanayici Mustafa Varol, eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ile Erzurum’da tutuklu bulunan Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreter Yardımcısı Ferat Yükse Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi SEGBİS ile katıldı. Tutuksuz sanıklardan eski Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Hasan Uzun, Oya Erişen, Mustafa Demir, Bekir Kadı, Cengiz Dinçer ve Tarık Kaplan da avukatları ile birlikte katıldı. Diğer sanıklar ile Fetullah Gülen'in avukatı Nurullah Albayrak ise duruşmaya gelmedi.
4 TANIK DİNLENDİ
Görüntülü kayıtla yapılan duruşmada tanıklar Büyükşehir Belediyesi Emlak İstimlak Dairesi Başkanı Kazım Küçüksoy, gazeteciler Ercan Yılmaz ve Taner Talaş ile Hikmet Erol Akça dinlendi. Küçüksoy, davaya konu İsot arazisinin kamulaştırılmasında görev aldığını söyledi. Mahkeme Başkanının, ‘Kamu yararına kamulaştırma kararında bedel’ yazılıp yazılmadığını sorması üzerine Küçüksoy, “Kamulaştırma bedeli karar içine yazılmaz. Ben ilk defa böyle bir karar gördüm” dedi. Eski Belediye Başkan Vekili Aldırmaz’ın fiyat belirlemesinde müdahalesi olup olmadığının sorulması üzerine ise, “Asla olmadı” diye cevap verdi.
'500 BİN LİRA İSTEDİ'
Sanıklardan Ferat Yüksel’in avukatının gösterdiği tanık gazetecilerden Ercan Yılmaz ise, davada gizli tanık olduğu iddia edilen Tamer Barış Terkeşli’nin 2 yıl önce kendisinden Ferat Yüksel’den para istemesi için aracılık yapmasını istediğini iddia etti. Yılmaz, “Tamer Barış Terkeşli, bana Paralel Yapı operasyonu olacağını söyledi. Ferat Yüksel nedeniyle cezaevine girdiğini, maddi kaybının olduğunu söyledi. Bu kaybının karşılanması için Ferat Yüksel’den 500 bin lira istediğini ifade etti. Ben de bunu Ferat Yüksel’e aktardım. Ferat da güldü, ‘Yüce Türk milleti bu ifadeleri dikkate alacaksa yatarız’ dedi. Tamer Barış Terkeşli de, Ferat’ın cevabı için ‘Geçmiş olsun’ diye cevap verdi” dedi.
'FERAT VE ZİHNİ BANA PARA VERSİN'
Yerel gazete sahibi Taner Talaş da, Tamer Barış Terkeşli’nin kendisini de aracı olarak kullanıp Ferat Yüksel’den para istediğini iddia etti. Terkeşli ile 3 ya da 4 kez görüştüğünü ifade eden Talaş, “Ofisime gelip görüştük. Bana ‘Ferat senin arkadaşın. Belediye operasyonundan beni tutuklattı. Büyük mağduriyetim oldu. Ferat ve Zihni Aldırmaz bana para versin’ dedi. Ben aracı olmak istemediğimi söyledim. 17-25 Aralık süreci sırasında yaptığımız bir görüşmede de, bölge imamı olduğunu belirterek, ‘Bu iş nereye gidecek göreceksin’ dedi. Ferat’a, Tamer’in emniyette belli güçleri olduğunu kendisini de cemaat işine sokabileceğini söyledim. O da para vermeyeceğini belirtti” dedi.
'ONUNLA UĞRAŞACAĞIM'
Bankacı tanık Hikmet Erol Akça da, müşterisi Seyfi Atmalıoğlu’nun bankadan çıkarken Ferat Yüksel’i gördüğünü ve kendisine, “Onunla problemim var. Sonuna kadar onunla uğraşacağım, o görecek” dediğini söyledi.
AK PARTİ SEÇİM BEYANNAMESİNİ MAHKEMEYE VERDİ
Daha sonra tanık ifadeleri sanıklara soruldu. Büyükşehir Belediyesi eski Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Kanuni Üniversitesi’nin yapılmasıyla ilgili bilgilerin yer aldığı AK Parti seçim beyannamesini mahkemeye sundu. Aldırmaz, iddia edilen kamulaştırmanın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak’ın zamanında ele alındığını belirterek, “Kamulaştırma olmasaydı trenden inen yolcuların çıkacak yeri olmayacaktı. Kanuni Üniversitesi’nin 4-5 ay mütevelli heyeti üyeliğini yaptım sonra istifa ettim. Suçsuzum” dedi.
'RECEP TAYYİP ERDOĞAN EVİMDE MİSAFİR OLDU'
Adana Ticaret Borsası eski Başkanı Mumammer Çalışkan ise, gizli tanıkların, ‘Ticaret Borsası Başkanlığına cemaat getirdi’ gibi suçlamalarına cevap verdi. Gizli tanıkların yalan söylediğini ifade eden Çalışkan, “Ben 60 yaşındayım. Gizli tanık kaç yaşında? Çocukluğumu, yaşamımı nereden biliyor” diye sordu. Binlerce kişiye burs verdiğini belirten Çalışkan, “Cemaat ve siyasi görüş ayrımı yapmayan biriyim. Şehrin bir üniversite kazanması için çalıştım” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın belediye başkanlığı döneminde evinde misafir olduğunu da belirten Çalışkan, “Gizli tanık Fethullah Gülen’e bağlı biri olduğumu söylüyor. Neye dayanarak söylüyor. Fethullah Gülen ile yüzyüze görüştüğümü, dolaylı talimat aldığımı ispat etsinler bütün suçlamaları kabul edeceğim. Cemaatin kasası olduğum ile ilgili iddiaları belgelesinler yine suçlamaları kabul edeceğim. Suçlamalar mesnetsiz. Terörist olmaktan 5 aydır tutuklu bulunuyorum. İddia makamı, Kanuni Üniversitesi’ni neye dayanarak terör örgütü olarak gösteriyor? İnsanların hayatını bu kadar altüst etmek, bu kadar kolay olamaz. Neden tutuklu kalıyorum? Adana’ya bir bilim yuvası kazandırmaya çalıştığım için tutukluyum. Devlet beni teşvik etti” dedi.
'BİZİ RESİM KURSUNA ALMADILAR'
Çalışkan, cezaevinde açılan bir resim kursuna katılmak istediğini ancak terör örgütü üyeliğinden yargılandığı için kabul edilmediğini söyledi. “Müebbet alan, uyuşturucudan 29 yıl hapse çarptırılanı alıyorlar. Bizi PKK, Hizbullah ile aynı görüyorlar” diyen Çalışkan, “Bu çok onur kırıcı. Bu davadan beraat edeceğimi inanıyorum. Terör örgütü sıfatıyla yargılanmak bile ceza” diye ifade verdi.
'TUTUKLU BULUNMAM EKONOMİNİN ZARARINADIR'
“Benim için bir tek devlet var o da Türkiye Cumhuriyetidir” diyen İş adamı Mustafa Vural ise, Kanuni Üniversitesi için arsa alım satım işini yatırım amaçlı yaptığını tekrarladı. Eşi ve 5 çocuğunun olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, kendisinin de rahatsızlandığını belirten Vural, “İşim yüzde 40 düştü. Ben yurtdışındayken sizlere güvenip geldim. Ben şimdi Ramazan ayında erzak dağıtıyor olacaktım. Eğer yapmış olsaydım yurtdışından gelmezdim. Benim burada bulunmam ülke ekonomisi için büyük zarardır. Cezaevinde biz PKK’lılardan daha kötüyüz. PKK’lılar resim kursuna gidiyor bizi almıyorlar” dedi.
'CEMAATE BORCUM YOK'
Ferat Yüksel de, 5 yıl boyunca belediyede çalıştığını söyledi. “Cemaate borcum yoktur" diyen Yüksel, “Benim borcum büyük Türk devletine ve ülkücü hareketedir. 37 yaşıma terör suçlusu olarak girmek en büyük üzüntüm” dedi.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyip beraatlerini istedi.
Fethullah Gülen’in mallarına el konulabilir
Mahkeme heyeti, öğlen saatlerinde duruşmaya ara verdi. Öğleden sonra devam edilen duruşmada sanık avukatları savunmalarını yapıp müvekkillerinin tahliyesi ile birlikte yurtdışı yasaklarının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verirken hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar Fethullah Gülen, Kemal Elibal, Cemal Somuncu ve Ömer Ekinci’nin yakalanamadıklarını, sanıkların bilinçli olarak kaçmaları nedeniyle haklarında yeniden çağrı kağıdı çıkartılması kararlaştırıldı. Çağrı kağıdının sanıkların konutlarının kapısına asılmak suretiyle ilam edilmesine, 15 gün içinde mahkemeye başvurmamaları halinde kaçak olacakları ve Türkiye’de bulunan mal, hak ve alacaklarına el konulabileceğinin şerh olarak yazılması da karara bağlandı.
Mahkeme ayrıca, Büyükşehir Belediyesi Eski Belediye Başkanı Aytaç Durak ile Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan’ın tanık olarak tekrar polis aracılığıyla çağrılması kararlaştırıldı. Tutuksuz sanıkların yurtdışı yasaklarının da devamına karar verilip duruşma eksikliklerin tamamlanması için 15 Temmuz’a ertelendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: