Neşet KARADAĞ-ÖZEL
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün kapalı devre iletişim programı Bylock’u kullandıkları iddiasıyla haklarında 15’er yıl hapis cezası istemiyle dava açılan 11’i tutuklu 22 polisten bazıları iddianamede yer alan savunmalarında şok itiraflarda bulundu. Polislerin maaşlarının yüzde 5’nin yanı sıra bankaların verdiği promosyonun da himmet olarak verilmesinin istendiği belirtildi. Eski Emniyet Müdürlerinden Mithat Dobur’un da, gözaltındaki polisleri, “Bugünler gelip geçecek, bizi cezaevine atamazlar” diyerek konuşmamaları için tehdit etiği kaydedildi.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Bylock kullandıkları belirlenen polislerden 22’si hakkında devam eden soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı, tutuklu polisler Ahmet S., Alaattin Ö., Basri D., Cumali H., Güner A., Hüseyin S., Nihat Ö., Savaş A., Savaş H., Şükrü L. Ve Yasin K. ile tutuksuz polisler Ahmet A., Emir S., Erkan T., Gökhan D., Hakan A., Halil T., Hasan Hüseyin Ö., Hüseyin E., Mustafa D., Mustafa G. Ve Regaip T. hakkında ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’ suçundan iddianame hazırladı. Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi.
22 sanık polis önümüzdeki günlerde Adana 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. İddianamede FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün polis teşkilatını nasıl örümcek ağı gibi sardığı ayrıntılarıyla anlatıldı. Sanık polislerin çoğu Etkin Pişmanlık’tan yararlanmak için cemaat içindeki konumları ile ilgili itiraflarda bulundu. Sanık polislerden Mustafa G., Rize Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’nde çalışmaya başladıktan sonra cemaatle tanıştığını söyledi. 10 kişilik bir ekiplerinin olduğunu, bu ekibin amirinin polis memuru Levent Çavuşoğlu olduğunu ve kendilerine devamlı dini konularda bilgiler verdiğini belirten Mustafa G., “2-3 sohbet geçtikten sonra Levent kuran okumaya başladı. Kuran okumayı bilmeyenlere Kuran okumayı öğretirken Fethullah Gülen’in ve Said Nursi’nin külliyatından kitaplar okumaya ve cemaatten bahsetmeye başladı. Bize cemaatin hizmetlerinin yapılabilmesi için gönlümüzden ne geçerse maddi olarak yardım talebinde bulundu. Biz de Fetullah Gülen’in CD’lerini izledikten sonra manevi olarak etkilendik. Bu çorbada bizim de bir katkımızın olması için belli bir miktarda yardım yapmaya başladık. Himmetleri ise Mehmet Aşkan topluyordu. Muttallip Hoca, bizden maaşımızın yüzde 5'ini himmet olarak vermemizi istedi. Ben de gücümün yettiği kadar 50 ile 100 TL arası himmet verdim” dedi.
‘BİZİ CEZAEVİNE ATAMAZLAR’
Sanık polislerden Hüseyin E.,gözaltına alındığında aynı nezarette kaldığı eski emniyet müdürü Ahmet Mithat Dobur’un kendisine, “ifadende konuşma, başkalarını zan altında bırakma, kimsenin vebalini alma, bu günler gelip geçecek, sabret, senin yaşadığın şeyleri başkaları yaşamasın, ellerinde delilleri yok, bu suçtan dolayı bizi cezaevine atamazlar, hiçbir şeyden bahsetme ve konuşma” diyerek sorguda konuşmamasını istediğini söyledi.
‘AKŞAMA ÇİĞKÖFTE YAPACAĞIZ’
Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve dönemin İç İşleri Bakanı Murat Başeskioğlu’nun koruma öncü ekiplerinde görev aldığını ifade eden Hüseyin E., sohbet toplantılarını güvenlik şubede çalışan Tahsin Bilici’nin ayarladığını belirterek, “Tahsin toplantı yapacağı zaman ‘yarın bana gelin’ ya da ‘akşama çiğköfte yapacağız’ gibi toplantılara aktivite de eklerdi. İsmini bilmediğim kişilerin de bir araya geldiği toplantılara bir diş doktoru da gelirdi” dedi.
‘KOM’DA ÇALIŞIR MISIN?’
FETÖ/PDY örgütü ile polis okulundan mezun olmadan 2 ay kadar önce tanıştığını ifade eden Regaip T., sınıf arkadaşları ile birlikte dini konular konuşup, Risale okuduklarını belirtti. Adana Yüreğir Asayiş ekiplerinde çalışırken hiç tanımadığı Esma isimli bir kadın polisin kendisini telefonla arayarak, narkotikte çalıştığını ve KOM Şube Müdürlüğüne memur alacaklarını, kendisinin de çalışıp çalışmayacağını sorduğunu, kendisinin de ismini söyleyerek, “Abla yanlış birini aramış olma beni aradığına emin misin?" dediğini ifade eden Refaip T., “Esma isimli bayanın evet demesi üzerine ‘tabi ki çalışırım KOM benim hayalimde çalışmak istediğim şube’ diye cevap verdim. KOM Mali Büro da çalışırken Mustafa Kürtül, birkaç defa evime ailece misafirliğe geldi. Fethullah Gülen Cemaattinden bahsetti. Sohbet gruplarının olduğunu, benim de bu sohbet gruplarına katılmamı istedi. Zaten bu sohbet gruplarına sadece çalıştıkları KOM şubedeki görevlilerin katıldığını söyledi. Ben de kabul ettim. Mustafa Kürtül, bize Fethullah Gülen’in kitaplarını okuyarak dini sohbetler verdi. Bu hizmet hareketine yardımcı olmaları için himmet adı altında yardım talebinde bulundu. Ben de her ay 50TL himmet verdim” dedi.
‘AHİRETLERİNİ TEHLİKEYE ATIYORLAR’
17/25 Aralık’tan sonra sohbetlerin daha az yapılmaya başlandığını ifade eden Regaip T., itiraflarını şöyle sürdürdü:
“Bu sohbetler de sohbet tarzından çıkmaya başladı. Hal hatır sorma işi ile hükümetin cemaat arasındaki ilişkiler konuşulur oldu. Bu süreçteki yolsuzlukların kumpas değil gerçekte var olan yolsuzluklar olduğu söylendi. Kopmalar olmaya başlayınca şube sorumlu abileri Ali Saka ve Mustafa Kürtül, hizmet hareketinden kopmamaları gerektiğini, kopanların ihanet içerisinde olduğunu, Fethullah Gülen’in kimseyi zorlamadığını, isteyenin gidebileceğini, fakat bu sürecin geçici olduğunu daha sonradan bu gidenlerin şefkat tokadı yiyeceklerini, ahiretlerini tehlikeye attıklarını söyleyerek bizi telkin etmeye çalıştılar. Hatta cemaatten kopanları hain ilan ettiler.”
MAAŞIN YÜZDE 5’İ HİMMETE
Mustafa D. İse, katıldığı sohbet toplantılarının abiliğini Şaban Ata’nın yaptığını, zaman zaman da dışarıdan öğretmen olarak sohbet hocasının geldiğini söyledi. Komiser yardımcısı Mehmet Aşkın’ın Yüreğir ilçesindeki polislerden sorumlu abi olarak cemaat içerisinde yer aldığını belirten Mustafa D., bu sohbetlerde grup abileri tarafından maaşın yüzde 5 oranında kendilerinden himmet adı altında para istendiğini, paraları Şaban Ata ve o olmadığı dönemlerde de grup abisi olan Ali Altun ve Veysel isimli şahısların topladığını belirtti. Evlerdeki toplantılarda grup abilerinin herkesin cep telefonunu toplayarak kapı dışında bir yere bıraktığını kaydetti.
‘PROMOSYONA GÖZ DİKTİLER’
Daha sonra Şaban Ata’nın 17/25 Aralık’tan sonra Bank Asya’ ya para yatırılması konusunda kendilerine ısrarcı davrandıklarını belirten Mustafa D., bu şahısların bankanın maaşları için vermiş olduğu promosyon parasının cemaat adına himmet olarak verilmesi yönünde ısrarcı olduklarını, kendisinden kurban bayramı dönemlerinde kurban bağışı yapmasını söylediklerini belirtti.
RESMİ ÜNİFORMAYLA SOHBETE KATILDI
Sanıklardan Halil T., sohbetlere katıldığı için motosiklet ehliyeti olmamasına rağmen TDP Şubesi’nde göreve başlatıldığını, 1 yıl içinde motosiklet kullanmayı öğrenip ehliyet aldığını söyledi. Bir sohbet toplantısına resmi üniforma ile katıldığı için herkesin kendisine tepki gösterdiğini de ifade eden Halil T., “Sohbete katılacağıma söz vermiştim. İş çıkışı geç kaldığım için üzerimi değiştirmeden resmi üniforma ile gittim. Kapıyı çaldım, içeri girdiğimde beni resmi üniformalı görünce herkes bana tepki gösterdi. ‘Neden bu şekilde geliyorsun, bir daha resmi üniforma ile sakın gelme’ dediler” diyerek ifade verdi.
Diğer bazı sanıklar ise iddianamede yer alan savunmalarında suçlamaları kabul etmedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: