Neşet KARADAĞ
ADANA (GÜNAYDIN) - Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında açılan davada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz'ın da aralarında bulunduğu ikisi tutuklu 4’ü yakalamalı 17 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan, iş adamı Mustafa Vural ile tutuksuz sanıklar Büyükşehir Belediyesi eski Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ile diğer tutuksuz sanıkların bazıları katıldı. Geçen celse Etkin Pişmanlık Yasası’ndan faydalanmak için itiraflarda bulunan Adana Ticaret Borsası eski Başkanı Muammer Çalışkan, 13.5 aydır tutuklu bulunduğunu, FETÖ/PDY’nin örgüt kısmını kabul etmediğini cemaat kısmını kabul ettiğini söyledi.
‘HER ŞEYİ SÖYLEMEYE HAZIRIM’
Etkin Pişmanlık Yasası’nın hainlik gibi algılandığını ifade eden Çalışkan, “Ne sorarlarsa her şeyi söylemeye hazırım. Adana il, ilçe ve A plus diye bir şeyi duymadım. Adana’da başta Ömer Ekinci vardı, ne yapıyorsa kendi yapıyordu. Himmet cemaat hocalarına veriliyordu, o ne yapıyordu bilmiyorum” dedi.
‘SİYASET ÜSTÜ KALACAĞINI DÜŞÜNÜYORDUM’
29 yıldır ülke için eğitim alanında bir şeyler yapabilmeyi düşündüğünü ifade eden Çalışkan, savunmasını şöyle sürdürdü:
“Herkesin teşvik ettiği yapıyla işbirliği içine girdim. Ancak, siyaset üstü kalacağını düşünüyordum. Fethullah Gülen, ‘Cebrail gelse siyasetle uğraşmam’ demişti. Siyasetle ilgilenmeye başladıkları an ayrılmaya karar verdim. Üniversite konusunda ise teşvik olunca devam ettim.”
‘TERÖRLE MÜCADELE İÇİN 12 BİN LİRA BAĞIŞLADIM’
Altın Çocuk Derneği’ne terörle mücadele edildiği gerekçesiyle 12 bin lira bağışladığını ifade eden Çalışkan, SODES projesi kapsamında Ticaret Borsası meclisi kararıyla 50 bin lira yardım yapıldığını, 10 bin lira da başkanın yetkisine verildiğini söyledi. Çalışkan, “Örgütle bağım olsaydı 10 bin lirayı da verirdim. Başbakan Binali Yıldırım 17-25 Aralık’tan önce cemaatle ilgilenenlerin örgüt üyesi sayılmayacağını söyledi. Örgütle ilgim yok, cemaatin eğitimle ilgili kısmıyla ilgilendim, illegal, gizli ajanda (kamudaki kadrolar) ile ilgim olmadı. Kandırıldım. Bu cemaatin üst yöneticisi olduğum yönünde algı yaratılmaya çalışılıyor. 405 gündür tutukluyum. Artık beni tahliye edin. Beraat beklediğim bir davada, deliller de kalmadı. En ağır adli kontrol şartıyla tahliyemi talep ediyorum” dedi.
DURUŞMADA RAHATSIZLANDI
Duruşma sırasında rahatsızlanan iş adamı Mustafa Vural’ın adliye doktoru tarafından tansiyonu ölçüldü. Küçük tansiyonunun yüksek olduğu belirlendi. Kendisini iyi hissettiğini ifade eden Vural da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi aldatıldığını, kandırıldığını söyledi.
‘BANA OKUYUP ÜFLEDİLER Mİ?’
8 sayfadan oluşan yazılı savunmasını okuyan Vural, “Bu yapının çözülmesi için ne sormak istiyorsanız sorun?” dedi. Fetö’yü lanetlediğini ifade eden Vural, 17-25 Aralık’tan sonra cemaatten ayrılma yoluna gittiğini söyledi. Örgütün A takımında olmadığını ifade eden Vural, “Ben kandırılan biriyim. FETÖ’den hiçbir maddi menfaatim olmamıştır. Yiğitce konuşuyorum. Asıl suçlular kaçanlar ve yakalanamayanlardır. Kaçanlar, örgütün temel yapısını oluşturanlardır. Devlet büyüklerimiz ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün teşviki ile bu işlere girdim. FETÖ denen bu alçak yapıyı Silivri’de öğrendim. Bunlar beyinli terör örgütü üyesi yetiştirmişler. Okumak isteyen, gariban insanları dini duygularla kullanmışlar. Kimi zaman ‘bana okuyup üflediler mi?’ diyorum. Tekrar bu örgütü lanetliyorum. 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ yüzünden 6 milyon lira zarar ettim. Sağlık sorunlarım var, ailem ve çocuklarım mağdur, psikolojileri bozuk. Cezaevi koşulları ağır. Biz terörist değiliz. Benim bulunduğum cezaevindeki bütün iş adamları tahliye oldu, Kavurmacı (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı) da benim bulunduğum koğuştaydı. Bir tek iş adamı olarak ben tutuklu kaldım” dedi.
TANIKLIK İÇİN BAŞVURUDA BULUNDU
Vural’ın avukatı da müvekkilinin Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaları süren 103 sanıklı iş adamı davasında tanıklık yapmak için başvuruda bulunduklarını, bildikleri konusunda her şeyi anlatacağını söyledi.
Diğer sanıklar ise eski savunmalarını tekrarlayıp beraatlerini istedi.
KIRMIZI BÜLTEN
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Muammer Çalışkan ve Mustafa Vural'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Ayrıca, sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Kemal Elibal, Cemal Soncu ve Ömer Ekinci hakkındaki yakalama kararlarının devamına karar vererek duruşmayı 20 Haziran’a erteledi. Yakalama kararı bulunanlar hakkında da kırmızı bülten çıkarıldığı belirtildi.
35 yıla kadar hapisleri isteniyor
Dava kapsamında, 17 sanıktan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsten" ağırlaştırılmış müebbet, eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz için "Terör örgütüne üye olmak, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun'a muhalefet, nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 35 yıla kadar hapis, diğer sanıklar için de 5 yıldan 27 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, vasfı üniversite alanı olan arazinin konut alanına çevrilerek, terör örgütü ile mensuplarına yüksek meblağlarda finansman sağlandığı, hiçbir faaliyette bulunulmamasına rağmen çeşitli ülkelere gidildiği ve masrafların belediyeye ödetildiğine yer verilmişti.
Dava kapsamında firari sanıklar FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Ömer Ekinci, Kemal Elibal ve Cemal Soncu'nun tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verilmişti. Daha önce tahliye edilen eski Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ile iş adamı Mustafa Vural, yeni delillerin elde edilmesi üzerine 12 Ekim 2016'da tutuklanmıştı.
Yorumlar
Kalan Karakter: