Neşet KARADAĞ
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgütün abilerinden olduğu ve askeri okullara öğrenci yerleştirdiği iddia edilen öğretmen Eyüp Tamam 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle yargılanmaya başladı.
Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan sanık Eyüp Tamam SEGBİS sistemi ile katıldı. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümünü 2011 yılında bitirdikten sonra kapatılan Burç Okulları’nda bin lira maaşla işe başladığını belirten Tamam, okul Bank Asya ile çalıştığı için bankada maaş hesabının bulunduğunu söyledi. Okulda görev yaptığı süre içinde eğitim toplantıları dışında hiçbir toplantıya katılmadığını iddia eden öğretmen Tamam, Fetullahçı terör örgütü üyesi olmadığını söyledi.
TANIK:GÜLEN’İN SOHBETLERİ İZLENİYORDU
Daha sonra, tanıklar dinlendi. Sınıf öğretmeni Ahmet Alliş, 2003 yılında Niğde Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümünde öğrenim gördüğü süre içinde Fetullah Gülen cemaatinin içerisinde yer aldığını söyledi. Cemaatin yurtları ve evlerinde kaldığını ifade eden Alliş, “Bu evler ‘Işık Evi’ olarak adlandırılıyordu. Her evde 5-6 kişi kalıyordu. Ben de bu evlerin birinde ‘ev abiliği’ yaptım. Ev abisinin görevi evin ihtiyaçlarını karşılama, orada kalanların eğitimlerine yardımcı olma, maneviyatlarla ilgili faaliyetlerde bulunma şeklinde oluyordu. Evlerde dini sohbetler yapılıyor, Fetullah Gülen'in sohbetleri izleniyor, kitapları okunuyordu. Ev abileri bölge talebe mesullerine bağlı olarak çalışıyordu” dedi.
‘ASKERİ LİSELERE ÖĞRENCİ HAZIRLIYORDU’
Kapatılan Burç Okulları’nda çalışmaya başladıktan sonra sınıf öğretmenliğinin yanında bölge talebe mesullüğü yapmaya başladığını da ifade eden tanık Alliş, üniversite öğrencilerinin kaldığı beş evden sorumlu abilik yaptığını söyledi. Ayrıca Fetullah Gülen'den gelen talimatları da evlere ilettiğini belirten Alliş, 2008-2010 yılları arasında ‘Çukurova eyalet talebe mesulü’ olarak görev yaparken sanık Eyüp Tamam'ı tanıdığını belirtti. Alliş, “Işık evleri bana bağlı olarak çalışıyordu. Bu evlerden birinin abiliğini de o sırada üniversitede okuyan Eyüp Tamam yapıyordu. Kendisi ‘Ercan’ kod adını kullanıyordu. Ben Eyüp'ü evlere gittiğimde çoğu kez görüyordum. Eyüp Tamam, askeri liselere hazırlanan öğrencileri yetiştiriyordu. Askeri liselere yetiştirilen öğrencilere azami gizlilik usullerini uyguluyordu. Öğrencilere kod ismi veriliyordu. Cemaate bağlı dershanelere değil, diğer dershanelere kayıtları yapılıyordu. Benim ifadem de Ercan kod ismini kullanan Eyüp Tamam şu anda SEGBİS ekranında görünen kişidir. Bundan eminim. Ben hep bu yapının içerisindeyken Allah rızasını gözeterek çalıştım ancak daha sonraki faaliyetleri, özellikle 15 Temmuz hareketi, bu yapı ile ilgili fikirlerimi tamamen değiştirdi” dedi.
‘BEN MEZUNCUYDUM’
Tanıklardan Mehmet Fatih Kara da, Fetullahçı yapı içinde Mersin’de görevli olduğunu söyledi. Kapatılan Burç okullarında sigortalı olarak gözüktüğünü ancak burada görev yapmadığını ifade eden Kara, bu yapı içerisinde üniversiteden mezun olan öğrencilerin takibini yaptığını belirtti. Kara, “Buna yapı içerisinde ‘mezuncu’ deniyordu. Ben ‘Adil’ kod adını kullanan Yahya Sarıçelik isimli kişiye bağlı çalışıyordum. Yurtlarda toplantılar olurdu, mezunların durumları konuşulurdu. Onların işe yerleştirilmesi konuşulurdu. Yapı içerisindeki okullara bir kısmını yerleştiriyorduk. Kamuda görev almak isteyenler için girdikleri KPSS sonuçlarına göre hangi kurumlara yerleşebilecekleri yönünde çalışmalar yapıp kendilerine söylüyorduk. Benim görevim sadece listeleme yapmaktı. Kimin puanı hangi kuruma yetiyor, bunun listesini yapıyorduk. Yoksa işe yerleştirmede aracı olma gibi bir faaliyetim yoktu” dedi.
‘EYÜP MAHREM BİRİMLERİNDEN BİRİNE GEÇTİ’
Sanık Eyüp Tamam’ı tanıdığını ve 2012-2014 yılları arasında kendisine yardımcı olduğunu belirten Kara, Tamam’ın da bu dönem içinde ’mezuncu’ olarak çalıştığını söyledi. Adana'da yapının eyalet şeklinde bir yapılanması olduğunu da ifade eden Kara, “Çukurova Eyalet Abisi Mehmet Ali Çolak isimli birisiydi. Eyüp Tamam da bu kişiye bağlı olarak çalışıyordu. Zaman zaman mezuncu olarak görev yapan kişiler toplantılar yapıyordu. Bu toplantıları genelde yurtlarda yapıyorduk. Eyüp Tamam'ı da bu toplantılarda görüyordum. Eyüp Tamam kendi sorumluluğu altındaki mezunların bizimle bağlantısını sağlıyordu. Mezuncuların işe yerleştirilmesinde beraber koordineli bir şekilde çalışıyorduk. Ben 2014 yılında Adana'dan ayrıldım. Bundan sonra Eyüp Tamam'ın mahrem birimlerden birine geçtiğini duydum. Ancak hangi birim olduğunu bilemiyorum. Eyüp Tamam'ı biz ‘Ercan’ olarak çağırıyorduk. Ben örgütün ByLock diye adlandırılan programını telefonuma yüklemiştim. Bana Ankara'da yüklenmişti. Bu program bildiğim kadarıyla herkese yüklenmiyordu. Sadece sorumlulara yükleniyordu” dedi.
‘KENDİLERİNİ KURTARMAK İÇİN İSMİMİ VERİYORLAR’
Tanıkların ifadesinden sonra söz hakkı verilen Tamam, tanık ifadelerini kabul etmedi. Tamam, “Ben gözaltına alındıktan sonra emniyette ve MİT elemanlarınca ağır psikolojik baskı altına alındım. Ailemle, geleceğimle tehdit edildim. Burç okulunda çalıştığım için beni tanıdıklarını düşündüğüm tanıkların da aynı şekilde tehdit edilmelerinden dolayı kendilerini kurtarmak maksadıyla ismimi verdiklerini düşünmekteyim. Ben suçsuzum” diyerek tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Eyüp Tamam’ın tutukluluğunun devamına karar verip duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.
Yorumlar
Kalan Karakter: