Furkan Vakfı davası sonrası gerginlik

Adana'da, Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfına yönelik soruşturma kapsamında 5 ayrı suçtan 21 yıla kadar hapis cezası istenen aralarında vakfın kurucu genel başkanı Alparslan Kuytul’un da bulunduğu 2’si tutuklu 45 sanık hakkında açılan davaya devam edildi. Duruşma sonrası Vakfa bağlı kişiler dağılmayınca kısa süreli gerginlik yaşandı.

Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya geçen celse tahliye edilen ancak mahkeme savcısının itirazı üzerine yeniden tutuklanan vakfın kurucu genel başkanı Alparslan Kuytul,  Furkan Vakfı Başkanı Ali Alagöz tutuklu bulundukları Bolu F Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ile sanıkların avukatlarının da geldiği duruşmada Kuytul ve Alagöz savunma yapmak istediklerini söyledi. Mahkeme heyetinin söz verdiği sanıklardan Kuytul, suçlamaları kabul etmedi. İddianamenin tamamen varsayımlar, çelişkiler ve iftiralarla dolu olduğunu iddia eden Kuytul, vakıf kasasından çıktığı ve kayıt dışı olduğu iddia edilen 314 bin lira paranın kayıtlarının olduğunu ve makbuzlarının ortaya çıktığını söyledi. Kumpasa uğradıklarını öne süren Kuytul, “İddianamede İslam medeniyeti istediğim, hükümeti eleştirdiğim söyleniyor.  Asıl mesele budur. Ben İslam medeniyeti istiyorum bu benim için bir şereftir. Hükümetin yaptığı iyi şeyleri takdir ettiğim gibi yanlışlıklarını da eleştirdim. Hükümeti eleştirdiğim için beni susturmak istiyorlar. Hedef benim, diğer arkadaşlara yazık. Asıl neden benim” dedi.
Gecen celse tahliye edilip tekrar tutuklanmasını da eleştiren Kuytul, terörü övecek bir insan olmadığını söyledi. Bir kaşık suda fırtınalar koparılmaya çalışıldığını iddia Eden Kuytul, hayırlı işler yaptıklarını belirterek, “Tüm Türkiye bunu biliyor. 15 aydır cezaevindeyim. Bin  500 mektup geldi.  Mektuplarda, ‘hocam senin sayende kötü yoldan döndük’ diyorlar.  Suç örgütü böyle mi olur? İslam dersi veriyorum, kuran öğretiyorum, bunu inkar etmiyoruz” diye konuştu.
Malvarlığının arttığı yönündeki iddiaları da kabul etmeyen Kuytul, 35 yıl önce babasından birkaç dönüm arsanın miras kaldığını, bir de evinin olduğunu söyledi. Vakıfta görevli insanlar fakir insanlar olduğunu belirten Kuytul, Adnan Oktar’ın yanında fukara var mı? Hepsi zengin, şarkıcılar var. Sanki İlahiyat Fakültesi kurmuşum. Sesimi kesmeye çalışıyorlar. Ortada hiçbir şey yok. Varmış gibi göstermeye çalışıyorlar” dedi.
Alparslan Kuytul’a mutlak itaat iddialarını kabul etmediğini belirten Kuytul, savunmasına şöyle devam etti:
“Ben Allah ya da Peygamber değilim. Ben İslam savunucusu, mühendisim.  Ben kendimi bir hiç olarak görüyorum. Her şey Allah’a ait. Benim hiçbir şeyi yapmaya kudretim yok.  Birileri beni göklere çıkartabilir. Ben normal bir insanım. “
Vakıf içinde evliliklere yönlendirdiği iddialarını da kabul etmeyen Kuytul, işinin başından aştığını, evliliklere karışmadığını, daha önce uygunluğu yönünde yönlendirmelerde bulunduğunu, gençlerin evliliklerine ise karışmadığını belirterek, “Evlilik gönül meselesidir. Gönül işlerine karışmadım” diyerek tahliyesini istedi.
Furkan Vakfı Başkanı Ali Alagöz de iddianamede çok sayıda çelişkiler bulunduğunu öne sürdü.  Kasada bulunan 314 bin liranın kayıt dışı olmadığını belirten Alagöz, “Bu paranın makbuzları var. Nasıl kayıt dışı olur?  Bizim kayıt dışı gelirimiz yok. Dolandırıcılık yaptığımız konusunda bir tane bile şikayetçi yok. 15 aydır cezaevindeyim, mağdur oldum” diyerek tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, her iki sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar verip, duruşmayı gizli tanıkların celse arasında dinlenmesi ve eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.
Duruşma boyunca adliye yakınlarındaki kaldırımlarda bekleyen vakfa bağlı kadınlar ve erkekler, Kuytul’un tutukluluğunun devamına karar verilmesi üzerine dağılmayıp sloganlar atmaya başladı. Polisler, kalabalığa dağılmaları konusunda uyardı. Yaşanan kısa süreli gerginlik sonrası kalabalık sloganlar atarak dağıldı.