ADANA (GÜNAYDIN)-Adana’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ‘silahlı örgüte üye olmak’ suçundan haklarında 15’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istenen 22’si tutuklu 9’u yakalamalı 35 öğretmenin yargılanmasına başlandı.
Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklardan Mustafa Sapmaz geldi. Diğer tutuklu sanıklar Mehmet Arslan, Kemal Yılmaz, Muttalip Demirtaş, Mahmut Akça, Kemal Çolak, Ziya Bekmezci, Derviş Durna, Ayhan Kaya, Mehmet Borak, Halis Ballı, Ferhat Büyükhan, Mustafa Eroğlu, Ali Özak, Necdet Koçer, Kürşat Kafalı, Tuncay Işık, Muhammet Okcu, Mehmet Yıldız, Cengiz Yüce, Ertaş Özdemir ve Veysel Kamil tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar Samet Akça, Onur Yiğit, Ali Sonuç ve Mehmet Öztürk ile avukatları katıldı. 9 yakalamalı sanığın gelmediği duruşmada kimlik tespiti yapıldıktan sonra savunmalara geçildi.
‘DOKTORA ÖĞRENCİSİYİM’
Öğretmenlikten ihraç edilen Kürşat Kafalı, Bylock çıktığı iddia edilen telefonun kendisine ait olduğunu söyledi. Ancak, programı kendisinin yüklemediğini ve kullanmadığını iddia etti. Çukurova Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olduğunu belirten Kafalı, tez aşamasında olduğunu tutuklu bulunması nedeniyle çalışmalarına devam edemediğini söyledi. Kemal Yılmaz da, Bylock çıktığı iddia edilen telefonun kendisine ait olduğunu kabul edip, “Ancak 4 yıl önce bu hattı kapattırdım. Telefonu değiştirme maksadım rahatsız edilmemden dolayı. Ben bu programdan haberdar değildim, sonradan öğrendim, kesinlikle kullanmadı” dedi. Çocuğunu ucuz olması Burç Çukurova Okulları'na gönderdiğini ifade eden Yılmaz, “Hayatımın hiçbir döneminde hiçbir yasa dışı oluşumla doğrudan ya da dolaylı bir şekilde bağlantım olmamıştır” dedi.
HAKAN ŞÜKÜR HAYRANI
Bylock proğramını kendisinin indirdiğini ancak kullanmadığını ifade eden Ali Özak da, Aktif Sen’e Milli Eğitim Bakanlığı’ndan gelen yazı ve sendikal faliyetlerini beğendiği için üye olduğunu söyledi. Özak, “Bilinçli bir şekilde Fetö ile bağlantılı kuruluşları beğenmedim. Hakan Şükür'ü beğenmem sporculuğunu beğenmemden dolayıdır. Enes Kanter ise NBA'e olan ilgimden dolayıdır. 18 yıllık devlet memuruyum, hiçbir adli ve idari cezam yoktur” diye ifade verdi.
‘ÇOK ZORUMA GİTTİ’
Bylock proğramlı telefonu eşi ile birlikte kullandığını ifade eden bir zaman ilçe milli eğitim müdürlüğü yapan Veysel Kamil Akman da, “Eşim öğretmendir, ben Bylock isimli programı kesinlikle kullanmadım. Size nasıl kanıtlayacağımı da bilmiyorum” dedi. 30 yıllık memur olduğunu bu süre boyuncu illegal bir yapı içerisinde olmadığını belirten Akman, kendisini şöyle savundu:
“Çeşitli başarılarım, projelerim vardır, demokrasi eğitimi isminde ilk defa eğitim programı başlattım. Ben öğretmen ve öğrencilere çeşitli söylemlerle demokrasi mesajı verirken silahlı terör örgütüne üyelik suçlaması çok zoruma gitmektedir, kabullenemiyorum. Ben 2008 - 2014 arasında Çukurova İlçe Milli Eğitim müdürlüğünü yapmıştım, müdür olmam nedeniyle çeşitli iftar ve yemek ismi altında organizasyonlara ilişkin davetlere gitmişizdir. Ancak bu davetler 8 yıl öncesine ilişkindir.”
‘SİLAHI SADECE ASKERDE KULLANDIM’
“Ben hayatımda delici kesici bir eşya kullanmış biri değilim, silahı sadece askerde kullandım, böyle bir suçla itham edilmem, ben ve etrafımdaki herkesi rencide etmiştir” diyen Mehmet Arslan, Bylock programını kesinlikle kullanmadığını, Bank Asya'ya herhangi bir talimat doğrultusunda para yatırmadığını söyledi. Arslan, “Bu bankanın terör örgütüne ait olduğunu bilseydim önünden bile geçmezdim. Çocuklarım karne alacaklar, bu anda yanlarında olmak istiyorum” diyerek tahliyesini istedi.
‘EŞİMİN TELEFONUNU KURCALAMAM’
Eşinin öğretmen olduğunu ve Bylock proğramı nedeniyle ifade verdiğini belirten Mustafa Eroğlu, bireysel cezanın şahsi olduğunu belirterek, “Ben eşimin telefonunu kurcalamam ve bakmam da eşimle farklı zamanlarda çalışmaktayız, iddia edilen programı ne yükledim ne de kullandım. Eşimin tanık olarak dinlenmesini istiyorum” dedi. Bank Asya’ya da para ve altın hesabi açtırdığını söyledi.
‘FAİZLİ SİSTEME KARŞIYIM’
İlahiyat mezunu olduğunu belirten Kemal Çolak, faizli olan sistemlere karşı olduğunu ve yaklaşık 15 yıl önce Bank Asya'da katılım hesabı açtığını söyledi. Çolak, “Silahlı terör örgütüne üyelik suçlamasıyla yargılanıyorum, bu suçlamayı reddediyorum. Ben hayatım boyunca elime çakı bile almamış birisiyim, nasıl olurda bu suçlamayla karşı karşıyayım anlamış değilim. Fetö terör örgütünün hiçbir faaliyetine katılmadım, zor şartlarda Cezaevi'nde bulunmaktayız, görüş sayısı azdır” dedi.
‘HAT BANA AİT DEĞİL’
25 yıllık fizik öğretmeni olduğunu belirten Ayhan Kaya, Bylock proğramı kullanmadığını ve iddia edilen hattın da kendisine ait olmadığını söyledi. Kaya, “Mesleki geçmişim başarılarla doludur. Vatanımı, milletimi ve mesleğimi çok seviyorum” diye ifade verdi.
‘ARKADAŞLARIM İSPANYA’YA GİDERKEN BEN HAİN DARBESİ YEDİM’
Devletini ve milletini seven birisi olduğunu ifade eden Tuncay Işık, savunmasında şunları söyledi: “Örgüt üyeliği iddiasını reddediyorum, özverili bir şekilde çalıştım. Öğrencilerimi bu örgütten uzak tutmaya çalıştım, dersanelerin kapatılması ile yetiştirme kurslarında gönüllü çalıştım, projemiz vardı, başarılı bir şekilde bu projeyi tamamlamışken, arkadaşlarım İspanya'ya giderken ben hain darbe teşebbüsü sonrası karşınızdayım. Bank Asya'daki hesabım küçük birikimlerimi faize bulaşmaması için kullandığım hesabımdır. Dini paylaşımım ilahi bir coşkunlukla yaptığım paylaşımdan ibarettir. Kızım İstiklal Marşı'nı güzel okuma yarışmasında birinci olmuştur. “
‘PARA VERMEDİM’
Mehmet Öztürk ise, okullardaki yemekli davetler dışında proğramlara katılmadığını söyledi. Bir sohbet toplantısında sohbet hocasının himmet adı altında para topladığını kendisinin ise vermediğini belirtti.
‘MERAKTAN BYLOCK’U İNDİRDİM’
Ertaş Özdemir ise Bylok proğramını merak için indirdiğini söyledi. Herhangi bir terör örgütü ile bağlantısının olmadığını ifade eden Özdemir, “Darbeyi yapanların yargılanmasını, hakkın yerini bulmasını istiyorum, insanların öldürülmesi, tanklarla ezilmesini desteklemek benim düşünceme uygun değildir. 2009 yılında beyin ameliyatı oldum, 4,5 santim tümör var, bunun iki santimi alındı, tedavim yarım kaldı, 2009 yılında babamı kaybettim, 2012 yılında oğlumu kaybettim, 2015'te çocuğum dünyaya gelmeden vefat etti, tüm bu hususlar dikkate alınarak tahliyeme karar verilmesini talep ediyorum” dedi.
‘KULLANDIM VE SİLDİM’
Bylock proğramını bilgisayar ve teknolojik aletlere merakı yüzünden indirdiğini söyleyen Ferhat Büyükhan, “İndirdim ve denedim, ancak farklı bir şey görmedim, kullanmadım ve sildim” dedi. Aktif Eğitim Sen’e de yüksek lisans eğitimi için bazı üniversitelerle anlaşmalı olduğu için üye olduğunu söyledi.
‘BU ÖRGÜTÜ LANETLİYORUM’
18 yıllık öğretmen olduğunu belirten Ziye Bekmezci, öğretmenlik hayatı boyunca vatana, millete bağlı bir şekilde hizmet ettiğini, tüm terör örgütlerinin karşısında olduğunu söyledi. Hatta teröre sempati duyan çocukları caydırmak için elinden geleni yaptığını ifade eden Bekmezci, “Fetö terör örgütü üyeliğini kesinlikle kabul etmiyorum ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunan bu örgütü lanetliyorum” dedi.
1 TAHLİYE
Mahkeme heyeti, Mustafa Eroğlu’nu yurtdışı yasağı ve haftanın belirli günlerinde kolluk birimine imza karşılığı adli kontrolle tahliye etti, diğer tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi. Haklarında yakalama kararı çıkartılan sanıklar Serap Arslan, Serdar Karaarslan, Mustafa İsmail Ortak, Osman Serdar Asar, Ahmet Özdemir, Abdurrahman Dikmen, Eyyüp Alıcı, Mustafa Efe ve Bekir Savran’ın yakalama emirlerinin devamına karar verilirken Mehmet Öztürk hakkındaki adli kontrol ise kaldırıldı. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 19 Nisan’a ertelendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: