MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – Altın Palmiye ödüllü Türk yönetmen, senarist ve fotoğraf sanatçısı Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Bir Zamanlar Anadolu’da’, ‘Üç Maymun’ ve ‘Uzak’ gibi zirve yapan filmlerinde rol alan tıp doktoru Ercan Kesal, 10. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri’ne katıldı.
Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde hayranları ve sanatseverlerle bir araya gelen Ercan Kesal, çocukluğundan hekimliğine, yazarlıktan sinema sanatçılığına kadar geçen yılları sevenleriyle paylaştı.
Kesal, “Benim çocuğum çok farklı bir ortamda geçti. Babam çiftçiydi. Çocukluğumu dolu dolu yaşadım. Şimdi 9 yaşında bir oğlum var. Teknoloji gelişti tabii. Oğlum bilgisayarı çok iyi kullanıyor ama tornavidanın ne işe yaradığını bilmiyor. Bisikletinin pompasını kullanamıyor. Bu yönüyle çocukların da yaşama dahil edilmesi gerekiyor” dedi
YAZMAKLA DOSTLUĞUM OKUMAKLA BAŞLADI
Avanos Halk Kütüphanesi’ni ilkokul öğretmeni sayesinde tanıdığını anlatan ünlü sinema oyuncusu ve senarist Dr. Ercan Kesal, “Bir kütüphane insanın yaşamını değiştirir mi, evet değiştirir. Çünkü ben o kütüphaneyle karşılaştıktan sonra farklı bir çocuk oldum. Yazmakla dostluğum okumakla başladı.” ifadesini kullandı.
İlk film setini 47 yaşında gördüğünü ve ilk senaryosunu da 47 yaşında yazdığını belirten Ercan Kesal, tıp fakültesi ile hastaları tedavi ettiği yılların öykülerini artırdığını dile getirdi. Kesal, “Her zaman hastaların sır katibi gibi yaşadım. Hekimlik beni sır katibi yaptı. Onlardan dinlediğim öyküler beni yazma yolunda zenginleştirdi. Dikkatli bir hekim olduğum için sinemada da başarılı olduğuma inanıyorum. Zaten Yaşar Kemal’i de Yaşar Kemal yapan yıllar bana göre arzuhalcilik yaptığı yıllardır. Yaşar Kemal kim bilir kimleri dinlemiştir. Arzuhalcilik yaparken ne öykülere tanıklık etmiştir. Kimlerin öyküsünü, hikayesini yazmıştır. Çiftçilik yapan babamın Peri gazozlarını kurması da benim için önemli bir öyküdür. Onun yaşam öyküsü de benim için önemlidir” diye konuştu
YÖNETMENİN DÜNYASINI SEYREDİYORSUNUZ
1984 yılında Ankara Keskin’de doktorluk yaptığını anlatan Ercan Kesal, yıllar sonra aynı ilçeye senarist olarak gittiğini dile getirdi.
Sinemaların insan yaşantısında farklı anlamlar taşıdığını söyleyen Kesal, “Öyle filmler bilirim ki, seyredip dışarı çıkıyorsunuz. O eski siz, siz değilsiniz sanki, Birden bire değişiyorsunuz. Hiç yaşamadığınız ya da yaşayamayacağınız bir geceyi sinemada yaşıyorsunuz. Sinemada yönetmenin dünyasını seyrediyorsunuz” diye konuştu.
Kesal şöyle devam etti: “Gerçek hayatta rolünüzü iyi oynuyorsanız, film setinde de iyi oynarsınız. Ben yazdığım gibi oynadığım için sinemada başarılı oluyorum. Sinema güçlü ve etkin bir sanat dalı olmaya devam edecek. 25 sene önce doktorluk yaptığım ilçeye, 25 yıl sonra oyuncu olarak gitmem işte böyle bir şeydi. Yaşadığım zamanı çok iyi değerlendirdim, çünkü geçen zamanın provası yoktur. Şimdi, ruhlarımızı hasta eden bir sistem içindeyiz. İnsanlık, bunun yerine bir şey bulamadı. Dünyanın savaşsız geçen çağı yok ama bunun karşılığında umudunu yitirmeyen bir gezegende yaşıyoruz. Yaşamımızda bir çok şeyle doluyoruz sonra o çapakları ayıklamakla uğraşıyoruz”
Yorumlar
Kalan Karakter: