Her yerde ve her koşulda dik duranların kitabı 'Dün'
Yazar Tuncay Dağlı'nın 'Akademi Yayınları'ndan çıkan bu başarılı eseri, aslında meraklıları için bir başucu kitabı olma özelliği taşıyor. Hayatın izleri nasıl yazılıyormuş öğreniyorsunuz.
Yayınlanma :
07.09.2019 09:14
Güncelleme :
07.09.2019 09:14


MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – 'Zor Yıllar'ın ardından 'Dün'ü de okuyunca gazeteci yazar Tuncay Dağlı'nın meslek yaşamı boyunca kalemini nasıl onurla koruduğunu, dostlarına olan sadakatini, dalgınlığından dolayı evin kapısını açamayan annesine nasıl sarıldığını, Kerkük'te Amerikalı askerlerle birlikte yeni yıla girdiğini ve bunun gibi daha bir çok özelliğini öğrendim.
"Bir Gazetecinin Hayat İzleri" diye kaleme aldığı Dün kitabında beni en çok etkileyen anılardan biri de mesleğe başladıktan 13 yıl sonra hâlâ sarı basın kartı alamamış olmasıydı. Günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan bu çalışma sistemine inat onurlu bir şekilde mesleğine devam eden Tuncay Dağlı, gazetecilik mesleğine yeni başlayanlara ve bu mesleği sevenlere şu öğütleri veriyor; "Mesleğe başlayalı tam on üç yıl olmuştu. Ancak hala Sarı Basın Kartı alamamış olmak beni üzüyordu. Basın kartım olmayınca gazeteciler cemiyeti gibi meslek örgütlerine de üye olamıyordum. Yani aktif gazetecilik yapıp da sosyal haklarını alamayan, resmi anlamda gazeteci kimliğine kavuşamayan birçok arkadaşım gibi ben de bazı konularda üvey evlat muamelesi görüyordum. Gazeteciliğin en temel ilkelerinden olan güvenilirlik benim için de öncelikli bir davranış biçimi ve meziyetlerden biriydi. Bunun için ne habercilikte ne de özel yaşamımda hiç kimsenin güvenini sarsmamaya özen gösteriyordum. Buna bağlı olarak da hiçbir zaman yalan haber yazmadım, asparagas olarak bilinen uydurma haber yapmadım. İftira, şantaj, tehdit içeren haber ve yazıları kesinlikle meslek hayatıma sokmadım. Bu tür haberler için daktilomun tek tuşuna bile basmadım. İnsanlar gazeteci olarak bana güveniyordu. Ama ben sadece gazeteci olarak değil, önce insan olarak işimi yaptım. Bu çerçevede de yardım kuruluşlarıyla yakın diyalog kurup, yardıma ihtiyacı olanlara kişisel ve gazeteci olarak haberlerimle destek verdim. Mesleğimde zaman geçtikçe tecrübelenip, bilgimi artırıyor, buna paralel olarak da çevremi genişletiyordum. İnsanlar artık özel haberler için beni arayıp buluyor, sorunlarına çözüm için dertlerini döküyordu. Hiç haber sıkıntısı çekmiyordum ama para sıkıntım had safhadaydı. Yaşam koşulları giderek ağırlaşıyordu."
Gazeteci yazar Tuncay Dağlı, mesleğinde bir ömür harcamış çoğu gazetecinin ve yazarın yapamadığını yapıyor ve yakın tarihe güçlü bir projektör tutuyor. Dün'ü okurken satır aralarında kendinizi görüyorsunuz. Tabii sayfalarda paylaşılan o kadar güzel haber fotoğraflar var ki o fotoğraflarda da dostlarınızı görmeniz mümkün Prof. Dr. Ahmet Necmi Yaşar gibi.
Yazar Tuncay Dağlı'nın 'Akademi Yayınları'ndan çıkan bu başarılı eseri, aslında meraklıları için bir başucu kitabı olma özelliği taşıyor. Hayatın izleri nasıl yazılıyormuş öğreniyorsunuz. Keyifli okumalar dileğiyle.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: