İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, yaptığı açıklamada mühendislik hizmeti almadan üretilen kaçak yapıların hasar görmesinin ve yıkılmasının kaçınılmaz olduğunu; insanları öldüren, kayıplara yol açanın da mühendislik hizmeti almamış yapılar olduğunu Elazığ depremi sonuçlarının da gösterdiğini vurguladı. 24 Ocak 2020 tarihinde saat 20.55’de Elazığ ili Sivrice ilçesi merkezli 6.8 büyüklüğündeki depremin herkesi üzdüğünü ve deprem gerçeğimizi bir kez daha hatırlattığını belirten Turanbayburt; önemli olanın depremden önce önlem almak olduğunu ifade etti.
Turanbayburt; yaşanan deprem sonucu, resmi verilere göre 41 yurttaşımız hayatını kaybettiğini, 1607 yurttaşımız da yaralanmış olup, 16’sı yoğun bakımda olmak üzere 84 vatandaşımızın tedavisinin devam ettiğini belirterek “ Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşlarımızın aile ve yakınlarına başsağlığı, yaralı yurttaşlarımızın da bir an önce sağlığına kavuşmalarını diliyoruz” dedi.
Bir deprem ülkesi olduğumuzu, ülke yapı stokumuzun sorunlu olduğunu yaşanan her depremin açık ve net hatırlatmasına rağmen bir süre sonra her şeyin unutmanın karanlığına gömüldüğünü ifade eden Turanbayburt, açıklamasına şöyle devam etti: “En önemli sorun ülke genelinde pek çok yapının depreme dayanıklı olmamasıdır. İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu konunun en önemli parçasının ülke yapı stokunun deprem karşısında nasıl bir davranış sergileyeceğinin bilinmesi ve bu araştırmalara uygun iyileştirmelerin yapılması olduğunu yıllardır söylüyoruz. Ülkemizdeki kaçak ve yeterli mühendis hizmeti almadan üretilen yapıların azımsanmayacak sayıda olduğu, depremde can ve mal kaybına neden olacağı devletin resmi kurumları da dahil olmak üzere herkes tarafından bilinmektedir. Ancak üzülerek söylemeliyiz ki bilimsel olarak yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi mümkünken ve 1999 yılından beri halktan toplanan deprem vergileriyle sorunlu yapı stokunun iyileştirmesinde kullanılabilecekönemli bir mali kaynak olmasına rağmen yeterli adımların atılmadığını görüyoruz. Tam tersi uygulamalarla bu zafiyet daha da artırılmış; İktidar ülke genelinde yapı stokunu iyileştirmek yerine İmar Barışı adı altında kaçak yapıları bile affetmiş, yasal hale getirmiştir. Bu yeni felaketlere kapı açmaktan başka bir şey değildir. Mühendislik hizmeti almadan üretilen kaçak yapıların hasar görmesi ve yıkılması kaçınılmazdır. Elazığ depremi sonuçları da göstermektedir ki insanları öldüren, kayıplara yol açan, ülkeye afet yaşatan mühendislik hizmeti almamış yapılardır".
Turanbayburt; yaşanan deprem sonucu, resmi verilere göre 41 yurttaşımız hayatını kaybettiğini, 1607 yurttaşımız da yaralanmış olup, 16’sı yoğun bakımda olmak üzere 84 vatandaşımızın tedavisinin devam ettiğini belirterek “ Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşlarımızın aile ve yakınlarına başsağlığı, yaralı yurttaşlarımızın da bir an önce sağlığına kavuşmalarını diliyoruz” dedi.
Bir deprem ülkesi olduğumuzu, ülke yapı stokumuzun sorunlu olduğunu yaşanan her depremin açık ve net hatırlatmasına rağmen bir süre sonra her şeyin unutmanın karanlığına gömüldüğünü ifade eden Turanbayburt, açıklamasına şöyle devam etti: “En önemli sorun ülke genelinde pek çok yapının depreme dayanıklı olmamasıdır. İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu konunun en önemli parçasının ülke yapı stokunun deprem karşısında nasıl bir davranış sergileyeceğinin bilinmesi ve bu araştırmalara uygun iyileştirmelerin yapılması olduğunu yıllardır söylüyoruz. Ülkemizdeki kaçak ve yeterli mühendis hizmeti almadan üretilen yapıların azımsanmayacak sayıda olduğu, depremde can ve mal kaybına neden olacağı devletin resmi kurumları da dahil olmak üzere herkes tarafından bilinmektedir. Ancak üzülerek söylemeliyiz ki bilimsel olarak yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi mümkünken ve 1999 yılından beri halktan toplanan deprem vergileriyle sorunlu yapı stokunun iyileştirmesinde kullanılabilecekönemli bir mali kaynak olmasına rağmen yeterli adımların atılmadığını görüyoruz. Tam tersi uygulamalarla bu zafiyet daha da artırılmış; İktidar ülke genelinde yapı stokunu iyileştirmek yerine İmar Barışı adı altında kaçak yapıları bile affetmiş, yasal hale getirmiştir. Bu yeni felaketlere kapı açmaktan başka bir şey değildir. Mühendislik hizmeti almadan üretilen kaçak yapıların hasar görmesi ve yıkılması kaçınılmazdır. Elazığ depremi sonuçları da göstermektedir ki insanları öldüren, kayıplara yol açan, ülkeye afet yaşatan mühendislik hizmeti almamış yapılardır".