İnadına iyilik!

MUSTAFA ÖZKE

ADANA (GÜNAYDIN) – 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kutlandığı böyle anlamlı bir haftada, ‘İnadına iyilik’ sloganıyla yola çıkan ‘Acemi Gönüllü’ bir annenin yaptıklarını paylaşmak duygulandırıyor insanı… Öğretmen Tülin Eray Ertit, kızı Çiçek’in doğuşuyla dünyasının değiştiğini ve çocuklara olan yakınlığının daha çok arttığını vurguluyor. Ertit, “Bir Çiçek dünyamı değiştirdi. Çocuğumun bana ilk sarıldığı gün, çocuk yuvasındaki annesiz ve babasız çocukları düşündüm. Her geçen gün kızım Çiçekle bağlarımız güçlenirken, yuvalardaki çocukları da ziyaret etmeye başladım. Sonra onların ihtiyaçlarını gidermek için ‘Acemi Gönüllüler’ grubunu kurdum. Üç beş dost derken, sayımız 50’yi 100’ü buldu. Şu an 6 bin kişilik güçlü bir aileyiz. 13 kentte grubumuzun üyeleri var. Nerede yardıma muhtaç biri varsa ona ulaşmaya ve derdine derman olmaya çalışıyoruz” diyor

PARAYLA İŞİMİZ YOK

Türkiye genelinde her geçen gün artan üye sayısının daha çok yardıma muhtaç insana ulaşmak anlamını taşıdığını dile getiren Tülin Eray Ertit, özellikle para yardımı kabul etmediklerini vurguluyor.

Ertit, “Grubumuzdaki 6 bin kişinin içinde dini, dili, ırkı ve siyasi yapısı birbirine uymayan dostlarımız var. Biz bu dostlarımızla çok iyi geçiniyoruz. Çünkü bütün bunların üstünde bir grubuz. Parayla, siyasetle işimiz olmaz. Hatta bu acemi gönüllüler grubunu çeşitli yardımlarıyla siyasete alet etmek isteyenlerle de işimiz olmaz. Böyle insanlardan hiçbir yardımı kabul etmeyiz. Bir insan bize bir liralık kalem alsın, köy okullarına bir defter, iki kitap alsın bu yeter. Bir yoksulun karnını duyarak kadar gıda yardımında bulunsun. Bir yoksulu giydirsin. Ama bunları yaparken de onu kimse tanımasın. Onun yaptığı iyiliği kimse bilmesin. Biz de yardım yapıyoruz ama bunun duyurulmaması için büyük özen gösteriyoruz” diye konuşuyor

NASIL KURULDU?

Öğretmen Tülin Eray Ertit, ‘Acemi Gönüllüler’ grubunun nasıl kurulduğunu şöyle anlatıyor: “Annem ve babamla bir yere giderken sokakta çocuklar görürdüm. Tabii ki o zamanlar o çocuk aklımla onların nasıl ve ne şartlarda yaşadığını düşünemezdim. Aradan yıllar geçti. Evlendim. Bir kızımız oldu. Adını Çiçek koyduk. Çiçek’in her sarılışında ben çok duygulanıyordum ve çocukken sokakta gördüğüm çocuklar geliyordu aklıma. Sonra ‘Bu çocuklar için ne yapabilirim’ diye düşündüm. Eşimin, bu yönüyle bana büyük katkısı oldu. ‘İnadına iyilik’ diyerek yola çıktık. Facebook’ta ‘Acemi Gönüllüler’ adıyla bir grup kurduk. İlk günlerde üç beş dost derken şu an 6 bin kişilik bir grup olduk. Her biri birbirinden değerli arkadaşlarım nerede bir yoksul varsa ona yardımcı olmak için elinden gelen gayreti gösteriyor. İşte böyle gönlü güzel insanlarla kurduğumuz grubumuz gün geçtikçe büyüyor ve yardım çalışmalarına devam ediyor. Bu dünyada iyilikler artsın ve iyilikler kazansın istiyoruz. Bizler akşam olunca başımızı yastığa koyduğumuzda mutluysak, tüm insanlar mutlu olsun, insanlar aç ve huzursuz yatmasın diyoruz”

DÜNYAYI DEĞİŞTİREN ÇİÇEK

Kızı Çiçek’in doğuşundan sonra özellikle sokakta ve yurtta kalan çocuklara yönelik yardım çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını ifade eden Ertit, “Kızım Çiçek bizim dünyamızı değiştirdi. Tüm çocuklar artık benim için Çiçek. Kendi Çiçeğime ne kadar özen gösteriyorsam ve bir anne olarak onu ne kadar koruyup kolluyorsam, diğer çocuklar için de aynı duygularla hareket ediyorum. Dünyada yaşarken bir şeyler bırakmalı insan. Doğdum, büyüdüm, öldüm olmamalı. İnsan ölürken bile iyiliğe dair bir iz bırakmalı ardında. Çocuk yuvaları bu konuda çok önemli. Her insanın gidip oradaki çocuklara sahip çıkması gerekiyor. Onların sahipsiz olmadığını anlatması gerekiyor. O çocuklar da bizim yarınlarımız. Çeşitli sebeplerden dolayı yuvaya yerleştirilmiş olabilirler. Onlar da öyle zor bir yaşamı istemezlerdi. Anne ve babaları olsaydı her akşam onlara sarılıp yatmak isterlerdi. Öyleyse o çocukları sahipsiz bırakmayalım. Hiçbir hediye alacak paramız yoksa tebessüm edelim. Başlarını okşayıp onları sevdiğimizi söyleyelim. Bunun için özel bir günün olmasını da beklemeyelim. İşte Acemi Gönüllüler Türkiye’nin neresinde olursa olsun yardıma muhtaç bir gönlü sevindirmek için yola çıkmıştır” diye konuşuyor

VEREN EL ALAN ELİ GÖRMÜYOR

Yoksullara yardımların dağıtılmasında büyük özen gösterdiklerini dile getiren Acemi Gönüllüler Grubu’nun kurucusu öğretmen Tülin Eray Ertit şu açıklamalarda bulunuyor: “İnsanların benim adımı bilmesi önemli değil. Bizim grubumuzdaki herhangi bir arkadaşımın adını da bilmesi önemli değil. Önemli olan toplumu iyiliğe alıştırmaktır. Önemli olan toplumda tüm insanların mutlu yaşamasıdır. Bunun için tüm arkadaşlarımızla özverili bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Veren el alan eli görmüyor. Diyelim ki bir gıda yardımı yapıyorsunuz. Akşamın bir saatinde ihtiyaç sahibinin kapısına gidip bir kişi bırakıyor. Kim bırakıyor, kime bırakıyor bunu kimse bilmiyor. Bu karşınızdaki insanı da mutlu ediyor. Rencide olmuyor. Bazen gazetelerde okuyoruz, televizyonlarda seyrediyoruz. İki üç poşet yardım ediyorlar, sağır sultana duyuruyorlar. Bizim ilkelerimize tamamen ters. Yapılan iyiliği hiçbir zaman hiç kimse bilmemeli. Herkesin öğrendiği ve karşınızdaki insanın rencide edildiği iyilik, iyilik değildir”

SEVGİ EVLERİNE GİDİN

Toplumda gönlü sevgiden geçen her insanın sevgi evlerine ve çocuk yurtlarına gitmesi gerektiğini anlatan Ertit, bunun insanlığın bir gereği olduğunu anımsatıyor.

Ertit, “Herkesin bir çocuğu var. Onun için en kıymetli o. Ama yurtlarda kalan çocuklarda kıymetli. Sevgi evlerine bir gidin. Oradaki çocukların gözlerindeki sevgiyi ışığı görün. Bundan sonra sürekli gitmek istersiniz. Ben ilk gittiğim günü unutamıyorum. Ağlamamak için kendimi hazırladım. Ve orada ağlamamak için kendimi zor tuttum. Siz bir tebessüm ediyorsunuz, onlar sizi kucaklıyor. Yani verdiğiniz sevgiden daha çoğunu size veriyor” şeklinde konuşuyor

İKİ PAKET ÇİKOLATA İLE OLMAZ

Bazı insanların ziyaret adı altında çocuklara iki kutu çikolata götürdüğünü ve bir daha da hiç uğramadığını söyleyen Acemi Gönüllüler Grubu’nun kurucusu öğretmen Tülin Eray Ertit, “Sevgi evlerindeki çocuklar sizden çikolata istemiyor. Sevgi bekliyor. Elbette giderken götürdüğünüz şeyler önemli ama sevgi daha önemli. Bu bir çiçek olabilir, bir şekerleme olabilir, bir oyuncak olabilir. Götürdüğünüzün yanına bir de sevgi ekleyin. Görün bakın çocuklar o zaman daha mutlu olacaklar. Bir de özel günleri bekleyen insanlar var. Bayramlarda seyranlarda giden insanlar. Bana göre bu da yersiz. Sevginin bayramı seyranı olmaz. Özellikle sevgi evlerindeki çocuklara sevgimizi sürekli göstermeliyiz” diyor

TÜRKİYE’YE YAYILIYORUZ

Adana dışında 13 kentte Acemi Gönüllüler grubunun kurulduğunu ifade eden Ertit, bunun Türkiye geneline yayılması için gayret gösterdiklerini dile getiriyor.

Ertit şöyle devam ediyor. “İyiliğin küçüğü büyüğü olmaz. Kimin ne kadar imkanı varsa o kadar. Köy okullarına yardım ediyoruz. İster bir kalem ver, ister bir defter ya da kitap. İstersen kitaplık yaptır. Ama kimse bilmesin. Bu düşünceyi Türkiye geneline yaymayı planlıyoruz. Damlaya damlaya iyilik diyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi bu yardımlarımız kapsamında kesinlikle para kabul etmiyoruz. Tek amacımız insanlara iyilik bulaştırmak. Bizim çalışmalarımızda ırk, din, il, siyaset, bunların hiç birine yer vermiyoruz.  Grup içinde de böyle bir paylaşım söz konusu değil. Bizim grubumuzda çok değerli arkadaşlarımız var. 13 kentte kendilerine göre çeşitli etkinlikler gerçekleştiriyorlar. Biz de Adana’da güzel çalışmalara imza atıyoruz. Ama bunları kimsenin bilmesini istemiyoruz. O zaman yaptıklarınız iyilik olmaktan çıkıyor”

İKİ KERMES DÜZENLİYORUZ

Acemi Gönüllüler Grubu’nun maddi ihtiyaçlarının karşılanması için yılda iki kez kermes düzenlediklerini anlatan Ertit, kıt imkanlara rağmen güzel hizmetler gerçekleştirdiklerini söylüyor.

Tülin Eray Ertit şunları belirtiyor: “Karamsarlığın, olumsuzluğun ve kötülüğün bu kadar yoğunluğuna rağmen “İnadına iyilik” diyoruz. Bu duygularımız kirlenmesin diye haberlerden de uzak duruyoruz. Yardımlarımızı şova dönüştürmüyoruz. Kimseyi utandırmıyoruz. Kimsenin utanmasını istemiyoruz. Örneğin lösemili çocuklara aileler bulup, onlara sessizce yardım ediyoruz. Zaten o lösemili çocukları bir görseniz, onların sevincini bir görseniz yaptığınız iyiliğin ne kadar değerli olduğunu anlarsınız”

BELEDİYELERDEN YARDIM ALMIYORUZ

Acemi Gönüllüler Grubu’nun gün geçtikçe genişlediğini ve her kesimden ilgi gördüğünü kaydeden Ertit, “Kendi adını duyurmak için yardım yapmak isteyenler oluyor. Biz bunlara karşıyız. Örneğin belediyelerden yardım almıyoruz. Bu, belediyelere karşı olduğumuz için değil, yaptığımız işe siyaseti bulaştırmamak için. Çünkü bizim çalışmalarımızda siyaset yok, görüş yok. Bu anlamda taraf olmak istemiyoruz.  İyiliğe siyaset bulaştırmak istemiyoruz. Yaptığımız tamamen bireysel iyilik. O yüzden, bu kadar insanın güzel emeğini işin içine siyaset katarak kirletmek istemiyoruz”

İSTEYENLER BİZE ULAŞABİLİR

Yardım etmek isteyenlerin ya da yardıma ihtiyacı olanların Facebook’taki Acemi Gönüllüler Grubu’na ulaşabileceğini belirten Ertit, “Halkımız facebook’tan bize ulaşabilir. Yardım almak istiyorsa, araştırırız gücümüzün yettiği kadar iyilik yaparız. Yardım etmek isteyenlerin de yardımını ihtiyaç sahiplerine ulaştırırız. Para almadığımız için özellikle erzak dağıtımına büyük önem veriyoruz. Bize adreslerini veren yoksul vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz” diyor

DAHA ÇOK İYİLİK YAPMAK İSTİYORUM

Acemi Gönüllüler Grubu’nun kurucusu öğretmen Tülin Eray Ertit, tek başına çıktığı yolda özellikle ailesinden çok büyük yardım gördüğünü vurgulayarak, şunları ifade ediyor: “Sevgili eşim ve ailem beni çok destekledi. Babam Mesut Eray ile annem, bu yardımların toplanması ve dağıtılması konusunda gayret gösterdiler. Ben de her sabah uyandığımda ‘Allah’ım bana daha çok iyilik yaptır’ diye dua ediyorum. Verdiğim mücadelede beni sürekli destekleyen Ayça Öğüşlü Doğan, Şeyma Bilir, İpek Usta, Veysel Eren Kızılkan, Murat Akgün ve adını sayamayacağım çok sayıda değerli arkadaşlarıma ‘İnadına İyilik’ diyerek sokak sokak dolaşan tüm dostlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmalarımıza devam edeceğiz. El ele vereceğiz. Kenetleneceğiz. Toplumda iyiliklerin yaygınlaşması için var gücümüzle çalışacağız. Yaşasın iyilik, yaşasın iyiliği yüreğiyle yapanlar…”