Üriner sistem taşları zaman zaman herhangi bir sıkıntı yaratmazken, bazen de dayanılması güç ağrılar nedeniyle hayatı çekilmez hale getirebiliyor. Taşların ortaya çıkmasında ise yaşanılan coğrafyadan beslenme alışkanlıklarına kadar pek çok faktörün rol oynadığı biliniyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Soyupak, önlem alınmadığı takdirde ağrının yanı sıra çok daha ciddi sorunlara yol açabilen taşların oluşumunda riski azaltmak hatta ortadan kaldırmak için sıvı tüketiminin önemine dikkat çekiyor.
Böbrek taşları, ülkemizde de sık rastlanan ürolojik sorunlardan birini oluşturuyor. Hastalık tedavi edilmesine karşın her yıl yüzde 5-10 oranında tekrarlama riski bulunuyor. Yani bir kez böbrek taşı sorunu yaşayıp tedavi gören bir kişide, önlem alınmadığı takdirde beş yıl sonra yeniden böbrek taşı olması ihtimali yüzde 40-50’ye ulaşıyor. Aynı zamanda, metabolik hastalığı ya da kalıtımsal faktörleri olanlarda bu riskin daha da arttığı görülüyor. Dolayısıyla kısa sürede yeni taş gelişimi olanlarda, inatçı taş hastalığından söz edilebiliyor. Sorunun ortaya çıkmasında genetik etkenlerden, böbreklerdeki yapısal bozukluklara kadar farklı nedenler söz konusu olsa da en önemli etkenlerden birini beslenme alışkanlıkları oluşturuyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Soyupak, bu nedenle inatçı böbrek taşı problemi olanların daha ciddi sorunlarla karşılaşmaması için özellikle beslenme alışkanlıkları ve sıvı tüketim miktarına dikkat etmesi gerektiğini vurguluyor. Kişiye göre değişmekle beraber günlük ortalama 2-2.5 litre su içilmesi önem taşıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: