HÜSEYİN SUNGUR
ADANA (GÜNAYDIN) Mali Müşavir, Siyaset ve Yaşam Koçu Özlem Pekduraner, genel ve yerel siyasette erkeklerin daha baskın olduğunu belirterek, “Ne yazık ki erkeklerin ön plana çıktığını görüyoruz. Siyasi alanda çok başarılı erkeklerin olduğunu kabul ediyoruz. Ancak, bizim kabul etmediğimiz, karşı çıktığımız, mücadelesini verdiğimiz siyasette kadın temsilci sayısının az olmasıdır.” dedi.
Pekduraner, sözlerine şöyle devam etti:
“Seçim Kanunu’nun ve Siyasi Partiler Kanunu’nun kadının ve erkeğin eşit bir şekilde temsilini sağlamasına imkan vermemesi, çok sayıda kadının okuma-yazma bilmemesi ya da öğrenim seviyesinin düşük olması, içinde bulunulan toplumsal ve kültürel yapı nedeniyle siyasetin erkeklerin yapacakları bir iş olarak görülmesi, siyasetle uğraşmanın ekonomik yönden güçlü olmayı gerektirmesi, kadınların siyasete yeterince ya da hiç ilgi duymaması, özel hayatındaki - evdeki sorumluluklarının fazla olması ve bu mesuliyetler sebebiyle siyasi çalışmalara kısıtlı katılması, kimi zaman medeni durumu vb. nedenler siyasal alan ile kadınlar arasındaki mesafeyi açmıştır.
Kadınlar, oy verebiliyor; aday adayı olabiliyor; siyasal eylemlerde bulunabiliyor. Bunlar elbette önemli ancak yeterli değil. Bunların yanı sıra aday listelerinde üst sıralarda yer almalılar, seçim sistemi içinde söz sahibi olmalılar.”
Kadınlara imkan tanındığında bir çok zorlukların üstesinden gelebileceğini savunan Özlem Pekduraner, “Farklı alanlarda başarılı işlere imza atan kıymetli kadınlarımızın imkan tanındığı sürece siyasal sistemle daha güçlü ve etkili bir bağ kurmaları da mümkündür. Siyasete erkek işi gözüyle bakılmayıp, meclis çatısı altında alınan kararların kadın erkek herkesin bugününü ve yarınını etkilediğinin bilincinde olunarak kadınlar kendi geleceklerini ilgilendiren konularda söz sahibi olmalı. Söz ve yetki sahibi olabilmesi, siyasette eşit oranda temsil edilmesi, siyasette ben de varım diyebilmesi için talepkâr olmalı.
Siyasi partilerde cinsiyet kotası istenilen ve beklenilen düzeyde olmalı. Kadınlar istikrarlı bir şekilde, pes etmeden, birlikte hareket etmenin önemine inanarak, erken yaşlarda siyasetle hemhâl olmalı, iz bırakanlardan olmayı hedeflemeli. Ayrıca başarılı siyasi kariyere sahip olan kadınlar tarafından diğer kadınlar teşvik edilmeli.” diye konuştu.
Siyasette aktif kadın sayısının artmasını isterken, niceliğin olduğu kadar niteliğin de önemine vurgu yapan Pekduraner, “Aktif siyaset yapan kadınlar temsil makamında olduğu için eğitim, liyakat, tecrübe esas alınmalı. Birey, doğru, etkili iletişim kurabilme becerisine sahip olmalı, hitabeti güçlü olmalı, dava adamı olmalı, toplumun menfaatlerini bireysel çıkarlarının üstünde tutmalı ,toplumun sorunlara karşı duyarlı ve bu sorunlara yönelik çözüm odaklı olmalı.
Aslında erkekler ve kadınlar olayları gözlemlemesi, analiz etmesi, yorumlaması, olaylara farklı tepki vermesi, değişik açıdan yaklaşmaları nedeniyle birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Sosyal, kültürel, eğitim alanlarında, ekonomi dünyasında adından başarı ile söz ettiren kadınların fırsat verilirse siyasal karar mekanizmalarının çeşitli kademelerinde iyi ve güçlü bir performans sergileyeceklerine, siyasi alana çok katkı sunacaklarına canı gönülden inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: