Köylülerin mermer ocağı isyanı

Mermer ocaklarının açılmasına izin veren Burdur Gölü Yönetim Planı kararının iptali için mahkemeye başvuran Yarıköy, Kumluca, Aşağı Müslümler ve Yaylabeli köylüleri Isparta İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Isparta İdare Mahkemesi de alanın madencilik faaliyetlerine açılmasına yönelik Sulak Alan Komisyonu'nun 29 Nisan 2014 tarihli kararı için geçen 10 Aralık'ta 'yürütmeyi durdurma' kararı aldı. Isparta İdare Mahkemesi'nin atadığı Süleyman Demirel Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden oluşan heyet bölgede keşif yapmak için köye geldi. Köylüler ise heyeti 'Mermer talanına hayır, Söğüt dağlarına kıymayın', 'Gölümüzde dikkuyruk, dağımızda angut istiyoruz. Mermer kamyonu değil', 'Mermerin tozu öldürür, ormanın yağmuru güldürür' yazılı dövizlerle karşıladı. Keşif alanında mermer şirketlerinin avukatları ile bazı davacılar arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. 

Mermer şirketlerinin avukatlarından Koray Keleş, mahkemenin gerekli bilimsel ve yerel inceleme yapılmadığı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararını verdiğini söyledi. Tüm bu incelemelerin yapıldığını ve dosyayı mahkemeye sunduklarını belirten Keleş, "4 yıldır incelemeler sürüyor. Bu incelemelerin sonucunda verilecek raporlarla sulak alanlarda belirli şartlarda mermer üretimine izin verilmesi konusunda karar çıkmıştı. Davacılar bu yöreye kayıtlı insanlar ama bu yörede sıklıkla yaşayan insanlar değil" dedi. Kumluca Köyü'nden olan avukat Ziynet Özçelik, bölgede çok sayıda mermer ocağı bulunduğunu ve ocaklardan hem köylülerin hem de doğal yaşamın zarar gördüğünü öne sürdü. Köylerden mermer taşıyan kamyonların geçtiğini, dağların, tepelerin mermer tozlarıyla dolduğunu, doğanın ortadan kalktığını belirten Özçelik, "Bu ocaklar açılırken köylüye bilgi vermedi. Eren Tepesi denilen bölgeye ocak açılmasın diye Burdur Valiliği'ne dilekçe verdik. Valilik durdurmadı. Isparta İdare Mahkemesi'ne dava açtık. Bilirkişi 'burası maden olarak işletilmesi için uygun değil' diye rapor verdi. Madencilik kurallarına göre de işletilmemiş, vahşi bir işletmecilik yapılmış ve doğa tahrip edilmiş. O günden bu güne burası rehabilite edilmedi. Valilik ne yazık ki, yeniden bu bölgelere ocak ruhsatı verdi. Suyumuzun geldiği bölgeye de izin vermişler. Burdur Gölü'nün Havzası, koruma bandı içerisinde. Normalde izin verilmemesi gerekiyor. Biz de Göl Yönetim Planı Kararı'nın iptali için Isparta İdare Mahkemesi'ne dava açtık" diye konuştu. Heyet incelemelerin ardından mahkemeye sunulmak üzere rapor hazırlamak için köyden ayrıldı.