Mesut ÖZDEMİR
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana'da plastik fabrikasının deposuna çatı yaparken demir iskelenin yüksek gerilim hattına değmesi sonucu akıma kapılan biri 17 yaşında çocuk 2 işçinin ölümüyle ilgili işyeri sahibi ve işin sorumlusu 2 iş adamı hakkında 30’ar yıl hapis cezası istemiyle açılan davaya başlandı.
Seyhan ilçesine bağlı Küçükdikili Mahallesi'nde iddiaya göre, İbrahim Demir (34), İbrahim Biçer (17) ve Hasan Sabur, D400 karayolundaki plastik fabrikasında 23 Mayıs’ta çatı yapım işi için yaptıkları iskele, fabrikanın üzerinden geçen yüksek gerilim hattına değdi. Akıma kapılan Demir ve Biçer hayatlarını kaybetti. Olaydan sonra haklarında dava açılan işyeri sahipleri Adana 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Duruşmaya ara kararla tahliye edilen ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve kolluk birimine imza atma şeklinde adli kontrol kararı bulunan metal işleri yapan şirketin sahibi Orhan Yıldız ile geri dönüşüm plastik firmasının sahibi Halil Başak, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Bilirkişi raporunda asli kusurlu bulunan Yıldız, savunmasında olayda kusurunun bulunmadığını iddia etti. Ölenlerden İbrahim Demir’in işyerinde kaynakçı, İbrahim Biçer’in de meslek lisesi öğrencisi olduğunu, babası tarafından haftada üç dört gün işyerine gelip gitmesi için bırakıldığını ve sadece işyerinde evrak işleri ile uğraştığını söyleyen Yıldız, “Olay tarihinde Halil Başak’a ait çatı tadilatı yapılacaktı. İbrahim Demir’e işin şablonunu gösterdim. Malzeme sevkiyatı için işyerine geri döndüm. Olayı telefonla öğrendim. Ölenler malzemeleri indirdikten sonra iskeleyi kurmuşlar, iskeleyi boş alana doğru iterken elektrik tellerine temas etmiş. Olayda kusurum yoktur” dedi.
Plastik firması sahibi Başak da, çatı tadilatı işini anahtar teslimi Yıldız’a verdiğini söyledi. Sanık Yıldız’ın, yapılacak işleri işçilere anlattıktan sonra ayrıldığını belirten Başak, “Diğer işçiler koşarak yanıma gelip 2 işçinin elektriğe kapıldığını söylediler. Olay yerine gittiğimde işçilerden biri yerdeydi, diğeri ise iskeleyle temas halinde yandığını görünce yangın söndürücüyü alıp yanmakta olan işçiye müdahale ettim. Olayda benim kusurumun olmadığını düşünüyorum. Orhan Yıldızla önceye dayalı arkadaşlığım bulunduğundan işle ilgili yazılı anlaşmamız bulunmamaktadır. Anlaşmamız sözlü nitelikteydi” diyerek beraatini istedi.
Ölen işçilerden İbrahim Demir’in eşi Durdu Demir, sanıklardan şikayetçi olmadı. Demir, “Olaydan sonra eşimin patronu bize bir miktar ödemede bulundu” dedi.
Demir’in annesi Mintiha ve babası Cabir ise sanıklardan şikayetçi oldu. Baba Cabir, “Olay sonrasında sanıklar tarafından başsağlığı bile dilenmemiştir. Bize herhangi bir faydaları da olmamıştır” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Orhan Yıldız’ın imza atma adli kontrolünün kaldırılmasına, diğer sanık Halil Başak’ın da duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Duruşma, ölen İbrahim Biçer’in yakınları Selvi ve Mehmet Biçer’in duruşmaya getirilmelerine ve tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana'da plastik fabrikasının deposuna çatı yaparken demir iskelenin yüksek gerilim hattına değmesi sonucu akıma kapılan biri 17 yaşında çocuk 2 işçinin ölümüyle ilgili işyeri sahibi ve işin sorumlusu 2 iş adamı hakkında 30’ar yıl hapis cezası istemiyle açılan davaya başlandı.
Seyhan ilçesine bağlı Küçükdikili Mahallesi'nde iddiaya göre, İbrahim Demir (34), İbrahim Biçer (17) ve Hasan Sabur, D400 karayolundaki plastik fabrikasında 23 Mayıs’ta çatı yapım işi için yaptıkları iskele, fabrikanın üzerinden geçen yüksek gerilim hattına değdi. Akıma kapılan Demir ve Biçer hayatlarını kaybetti. Olaydan sonra haklarında dava açılan işyeri sahipleri Adana 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başladı. Duruşmaya ara kararla tahliye edilen ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve kolluk birimine imza atma şeklinde adli kontrol kararı bulunan metal işleri yapan şirketin sahibi Orhan Yıldız ile geri dönüşüm plastik firmasının sahibi Halil Başak, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Bilirkişi raporunda asli kusurlu bulunan Yıldız, savunmasında olayda kusurunun bulunmadığını iddia etti. Ölenlerden İbrahim Demir’in işyerinde kaynakçı, İbrahim Biçer’in de meslek lisesi öğrencisi olduğunu, babası tarafından haftada üç dört gün işyerine gelip gitmesi için bırakıldığını ve sadece işyerinde evrak işleri ile uğraştığını söyleyen Yıldız, “Olay tarihinde Halil Başak’a ait çatı tadilatı yapılacaktı. İbrahim Demir’e işin şablonunu gösterdim. Malzeme sevkiyatı için işyerine geri döndüm. Olayı telefonla öğrendim. Ölenler malzemeleri indirdikten sonra iskeleyi kurmuşlar, iskeleyi boş alana doğru iterken elektrik tellerine temas etmiş. Olayda kusurum yoktur” dedi.
Plastik firması sahibi Başak da, çatı tadilatı işini anahtar teslimi Yıldız’a verdiğini söyledi. Sanık Yıldız’ın, yapılacak işleri işçilere anlattıktan sonra ayrıldığını belirten Başak, “Diğer işçiler koşarak yanıma gelip 2 işçinin elektriğe kapıldığını söylediler. Olay yerine gittiğimde işçilerden biri yerdeydi, diğeri ise iskeleyle temas halinde yandığını görünce yangın söndürücüyü alıp yanmakta olan işçiye müdahale ettim. Olayda benim kusurumun olmadığını düşünüyorum. Orhan Yıldızla önceye dayalı arkadaşlığım bulunduğundan işle ilgili yazılı anlaşmamız bulunmamaktadır. Anlaşmamız sözlü nitelikteydi” diyerek beraatini istedi.
Ölen işçilerden İbrahim Demir’in eşi Durdu Demir, sanıklardan şikayetçi olmadı. Demir, “Olaydan sonra eşimin patronu bize bir miktar ödemede bulundu” dedi.
Demir’in annesi Mintiha ve babası Cabir ise sanıklardan şikayetçi oldu. Baba Cabir, “Olay sonrasında sanıklar tarafından başsağlığı bile dilenmemiştir. Bize herhangi bir faydaları da olmamıştır” dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Orhan Yıldız’ın imza atma adli kontrolünün kaldırılmasına, diğer sanık Halil Başak’ın da duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi. Duruşma, ölen İbrahim Biçer’in yakınları Selvi ve Mehmet Biçer’in duruşmaya getirilmelerine ve tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi.