ŞEYDA AYDEMİR
ADANA (GÜNAYDIN)- Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) koordinasyonunda Adanalı meslektaşlarımızla birlikte merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerden etkilenen medeniyetler şehri Hatay ve Gaziantep’teki son durumu görmek için bölgeye gittik. 1 Milyon 700 bin Türk vatandaşı, 800 bin de Suriyeli’nin yaşadığı Hatay adeta adım başı enkazlarla savaş alanı gibiydi. Deprem, ardında büyük bir enkaz bırakırken, giden canlarımızın acısını yine yüreğimizde hissettik. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaşı da ziyaret ettik. Başkan Savaş, kentte çadır ve konteyner sıkıntısının olduğunu, su sıkıntısının ise olmadığını söyledi, “Şehri tekrardan ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
SAHİL KENT ENKAZ ALTINDA
Adana’dan Hatay’a giderken geçtiğimiz ve ilk olarak giriş yaptığımız İskenderun ve Belen’de durum çok vahimdi. Sadece geçerken dahi sağımızda ve solumuzda gördüğümüz manzara enkazdan ibaretken, ağır hasar alan binaların yıkımına devam ediliyordu. Sahil kenti olan İskenderun merkezde ise görevli araçların dışında özel araç görmek neredeyse imkansız. Binaları ağır hasar alan veya enkaz haline dönen vatandaşların çoğu da kendilerine verilen çadırlar da yaşamlarına devam ediyor. Bölgede artan hırsızlık olaylarıyla birlikte asker ve polislerimizin de sık sık devriye gezdiğini gördük.
AĞIR HASARLI BİNALAR YIKILIYOR
İskenderun’un ardından geçtiğimiz Belen’de de durum farklı değil. İlçe girişinde ağır hasar alan İlçe Emniyet Müdürlüğü binasının yıkımına da denk geldik. Hemen hemen her yerde yıkılan binaların enkazı dururken, enkaz altında kalan araçların ve enkazdan geriye kalan evlerdeki insanlara ait eşyalar görülüyor. Bu gördüğümüz eşyaların sahiplerinin çoğu şimdi aramızda yok.
DEPREMİN YIKICI ETKİSİ TARİHİ YERLERİ YOK ETTİ
İlçeleri geçerek, şehir merkezine doğru yol aldığımızda durumun buralardan daha da kötü olduğunu gözlemledik. Daha önce kentin ismi olan ve şuan şehrin başkenti Antakya’da, binaların çoğu yıkılmış vaziyette. Burada yıkılan binaların yanı sıra tarihi yerlerinde depremin yıkıcı etkisinden pay aldığı görülüyor. Bunlardan bazıları; Hatay Meclis Binası, 638 yılında Anadolu’da yapılan ilk camilerden Habib-i Neccar Cami, binlerce yıllık Saint Pierre Kilisesi ve tarihi Uzun Çarşı.
CANLARINI HİÇE SAYDILAR
Kendisi de bir depremzede olan ve Antakya’da basın turumuza katılarak bizleri gezdiren Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Abdioğlu’yla birlikte bölgedeki durumu daha yakından görmek için mahallelere girdik. Mahallenin girişinde bizi karşılayan enkaz görüntüleri sonuna kadar böyle devam etti. Deprem, buralarda daha çok kendini gösteriyor. Buradaki binaların çoğu yıkılmış, ayakta kalanlar ise ağır hasarlı. Depremden duvarları patlamış, tonlarca ağırlağındaki beton blokların yerle bir olduğu ağır hasar alan binaların önünden geçerken adeta korku tünelinden geçiyormuş hissine kapıldık. Bazı vatandaşların binaları ağır hasarlı olmasına rağmen canlarını hiçe sayarak, evlerinden eşyalarını almasına şahit olduk. Gerçekten hayret ediciydi.
SU SIKINTIMIZ YOK
Antakya’daki gezimizin ardından kentteki son durumu öğrenmek üzere Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın konuğu olduk. Geçtiğimiz haftalarda sosyal medya üzerinden başlayan ve büyük tepkilere yol açan su sıkıntısının olmadığını belirten Savaş,’’ Bizim su sıkıntısı diye bir sorunumuz yok ama hayırseverler tarafından gönderilen suları da kabul ediyor ve insanlarımıza ulaştırıyoruz. Sadece yıkımın en çok olduğu Defne ilçemizde şuanda su yok. Onu da bilinçli olarak vermiyoruz. Bölgede kanalizasyon çalışmaları devam ettiği için karışmasını istemiyoruz. Ayrıca ilk 3 gün her konuda sıkıntı çektik ve hiçbir yere ulaşamadık. Telefon sinyalleri çekmediği için kendi arkadaşlarımızla dahi iletişim kuramadık. Çünkü baz istasyonlarının çoğu evlerin üstünde kuruluydu. Evlerle birlikte maalesef ki onlarda yok oldu. Burada da özel şirketlerinin zaafiyetini görmüş olduk.’’
800 BİN VATANDAŞIN TELEFON SİNYALİNİ ALDIK
Konuşmasına devam eden Savaş, deprem sonrası yaklaşık olarak 800 bin civarında vatandaşın telefon sinyalini aldığını söyleyerek, ‘’Şuanda kentimizde 30 bin yaralı, 23 bin civarında da hayatını kaybeden insan var. Biz deprem sonrası yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 800 bin vatandaşımızın telefon sinyalini aldık. Bu da demek oluyor ki yaklaşık 650-700 bin civarında insan kentten göçmüş. Bunların bir kısmı kente geri döndü ancak Defne ilçesinde meydana gelen 6,4 şiddetindeki depreme yakalanınca geri gittiler.’’ Dedi.
KENTİ TEKRARDAN İMAR ETMEK ZAMAN ALACAK
Başkan Savaş, şehri yeniden imar etmek için çalışmalara başladıklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti: ''Yurt içinden ve yurt dışından dostlarımızla sürekli irtibat halindeyiz. Şehri tekrardan ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız. Ancak bu sadece bizim üstesinden geleceğimiz bir durum değil. Biz hazırlığını yapacağız ama herkesin elini taşın altına sokması gerek. Hatay’da 40 bin konut yapılacağı söyleniyor. Bu 40 bin konutta 4’er kişi olarak düşünürsek, 160 kişiye ancak yer bulabilirsiniz. Ama şu anda hemen hemen herkes dışarıda yatmak zorunda. O nedenle hem çadır hem de konteyner ihtiyacımız var. İnsanların evleri yok zaten olanda girmeye korkuyor. Çünkü bölgede artçı depremler devam ediyor. Şu ana kadar 14 bin civarında artçı deprem oldu. Bu kadar artçıların olduğu bir deprem dünyada görülmemiştir. Bu nedenle bölgede hemen betonarme yapacağız derseniz bu da artçılar devam ederken doğru olmaz. Depremin artçı sarsıntılarının bitmesini beklemek daha doğru olur. Zaten işin uzmanlarıda acele etmenin doğru olmadığını söylüyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına ve emanetine sahip çıkmak bize farz. Hataylı bütün hemşehrilerimizde bu bilinç var. Bu bilinçle birlikte el ele vererek bu emanete sahip çıkacak ve bu şehri yeniden ayağa kaldıracağız.’’
Hatay’ın ardından gittiğimiz Gaziantep’in Nurdağı ve Islahiye ilçelerinde de yine çok sayıda bina yıkılmış ve yıkılan binaların enkazı da hala duruyordu. Bu bölgelerde bir yandan ağır hasarlı binaların yıkımı devam ederken, bir yandan da enkaz kaldırma çalışmalarının devam ettiğini gördük.
Yorumlar
Kalan Karakter: