HAYDAR ŞENGÜL
ADANA (GÜNAYDIN) – Adana’nın en eski mahalleleri olduğu gibi yeni kurulan mahalleleri de var. Ve bu mahallelerden birini kadın muhtar yönetiyor. Yeni yapılaşan Pınar mahallesi her yönden gelişip kalkınırken, nüfusu da her geçen gün artıyor. Pınar Mahallesi Muhtarı Saniye Çelik ile mahallesinin sorunlarını ve muhtarlık sürecini konuştuk. Muhtar Saniye Çelik kadınların toplumda her şeyi başarabilecek güçte olduğunu vurgulayarak, “Muhtarlık kadın, erkek işi değil, bilgi işi… Nasıl Tansu Çiller de başbakan olmuşsa… Nasıl ki kadınlarımız avukat, hâkim, doktor oluyor ise bizde birşeyleri başarabiliriz, muhtarlık yapabiliriz… Bu bilginin gücüyle olur.” dedi.
-Kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Saniye Çelik. 2009 yılından bu yana Pınar Mahallesi’nde muhtarlık yapıyorum. Muhtar olmadan önce ‘’Halkıma, milletime nasıl faydalı olabilirim?’’ diye kafamda bir sürü soru vardı. O tarihlerde de mahallemizde bir tek park vardı. İmar planlaması yapanlar, belediyeler, evleri yapmış halkı buraya taşımış ama nedense bir park yapmamışlar…
Bir tane park yapılmış ve bu park adeta bir apartmana ait gibi olmuş… Spor tesisi yok, hiçbir şey yok. Bunları gördükten sonra ’Ben en iyisi muhtar olmalıyım’ dedim. Eğer muhtar olursam da sadece evrak muhtarı değil, mahallemizin sosyal kültürel açıdan da bir farklılık yaşaması, hak ettiği hizmeti alması için çabalayan bir muhtar olmaya karar verdim.
-Muhtar olmadan önce neler yapıyordunuz?
2009’da aday olmadan önce Doğan Cüceloğlu ile birlikte Türkiye’de bir kadının var olmasıyla ilgili ve hayatımın anlatıldığı‘’Bir Kadın Bir Ses’’ adlı bir kitabını hazırladık. 2006 yılında o kitap yayınlandı ve arka arkaya 3 baskı yaptı.
-Muhtar olmaya karar verdiğinizde Doğan Cüceloğlu ne dedi? Destek oldu mu?
Doğan Cüceloğlu ile görüştüm. ‘Hocam ben muhtar olmak istiyorum, mahallemde fark yaratmak istiyorum’ dedim. Doğan hocanın cevabı ise; ‘Siyaset çok çetrefilli bir yol. Senin siyasete değil, yaşam felsefene uygun edebiyata düşkünlüğün var, kâğıdını kalemini asla bırakma’oldu. Ama ne yazık ki muhtarlıkla kaleme kâğıda vakit kalmaz oldu. Çünkü belediyeler işimizi zorlaştırıyor. Belediyeden yeterli desteği maalesef göremiyoruz.
-Aday olduğunuz sırada sizden başka kaç aday daha vardı?
Aday olduğumda mevcut muhtar ile birlikte dört erkek aday daha vardı. Ben aralarında tek kadın aday oldum.
-Aday olduğunuzda kendinizi nasıl kabullendirdiniz?
Biliyorsunuz günümüzde kadınlarımıza hala karar mekanizmalarında fazlaca yer verilmiyor.
Ben aday olduktan sonra her sabah işe gider gibi kendimi tanıtmak için uğraştım.
Kahvehanelere gittim, mahalle sakinleriyle oturdum konuştum… Arkasından her kapıyı çalarak mahallemi gezdim, kendimi tanıttım.
-Kahvehaneye gittiğinizde nasıl karşılandınız?
O zaman mahalle nüfusu 11 bin, seçmen sayısı ise 7 bin 200 idi. Buralar hep tarla, bahçeydi.. Kahvehanelere girdiğimde herkes şaşkınlık ve merak içinde kaldı. O havayı dağıtmak için hemen muhtar adayı olduğumu söyleyip, kendimi tanıttım.‘’Muhtarlık kadın, erkek işi değil, bilgi işi… Nasıl ki Tansu Çiller de başbakan olmuşsa… Nasıl ki kadınlarımız avukat, hâkim, doktor oluyor ise bizde birşeyleri başarabiliriz… Bu bilginin gücüyle olur.’ dedim. Ortamda biraz da olsa meraklar giderildi. Beni dinlemeye başladılar.
-Peki kahvehaneden çıktıktan sonra neler oldu?
Kahvehaneden çıktıktan sonra bir beyefendi cesaretimden dolayı tebrik etti. Daha sonra girdiğimde çay, kahve ikram etmeye başladılar. Muhtarım demeye başlayanlar bile oldu. O dört erkek adayı eleyip, %70’in üzerinde oy aldım.
-Mahallenize neler kazandırdınız?
2014 seçimlerine kadar bazı sahaları, sosyal donatıları yaptırmaya başladık. Azim Öztürk döneminde birçok park, kaldırım ve üç spor tesisi yaptırttık. Zeydan Karalar döneminde ise semt pazarı yaptırttık. Semt pazarıyla ilgili farklı fikirlerimiz de var. Semt pazarının altına otopark yaptırılabilir, üstünde de sosyal aktivite yapacağımız bir kültür merkezi hazırlanabilir.
-Tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?
Düşünüyorum, mahallemde iz ve fark yaratmak istiyorum. Aynı mücadeleye devam edeceğim. Ben işimi canı gönülden yapıyorum. Mahalle sakinlerimle de çok iyi anlaşıyoruz. Bu nedenle tekrar aday olacağım.
-Son olarak neler söylemek istersiniz?
Kitap okumayı çok seviyorum. Bilginin gücü kitaplarımıza bağlı, ben bu gücü oradan alıyorum. Bilgi en büyük güçtür. Eğer bilgiden yoksunsak kendimizi savunamayız. Kendini savunamayan bir muhtar da halkını savunamaz.
Yorumlar
Kalan Karakter: