MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – Eğitimci–Yazar Turan Altuntaş, ölümünün 10. yıldönümü olan 14 Aralık 2015 günü Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde çeşitli etkinliklerle anılacak. Aynı gün edebiyatçı yazar Ferhat İşlek tarafından hazırlanan bir belgesel sunulacak.
Belgesel çalışmaları hazırlanırken, öğrencisi ressam Kudret Sönmez de bir vefa örneği göstererek, Yazar Turan Altuntaş’ın yaşamını 8. Renk’e taşıdı. Kudret Sönmez, Turan Altuntaş’ın oğulları ve dostlarıyla muhteşem bir röportaj gerçekleştirdi.
Röportajda, öykü yazarı Kubilay Altuntaş babası için şunları söyledi: “Turan Altuntaş Zapatistaların dediği gibi; “Çeliği yenen nehir suyu örneği sessiz, sabırlı ve mücadeleci bir insandı. Yaşamı boyunca öğretmen sendikaları ve derneklerinde daha iyi bir dünya için mücadele etti. Annemin de dediği gibi “El iyisiydi”… Aydın, ilkeli, onurlu bir sosyalistti. Başka bir deyişle de “Solculukta ağzına yorgan melefesi sığmazdı”
Altuntaş, Köy Enstitülerinin kuruluş günü olan 17 Nisanları Adana’da organize etti, hatırlattı.
Düşünsel yaşamını her alanda evinde, yöneticilik yaptığı okullarda, sendikalarda ve derneklerde ödünsüz yaşattı. Dünya görüşünü aralıksız, çekincesiz ortaya koydu. Bu yüzdendir ki edebiyat dünyasında da “Toplumcu Gerçekçi “ çizgide yazdı. Öykülerindeki kahramanlarla yaşadı. Onların düzenle olan dertlerini kendi derdi saydı. Kendi deyimiyle ayağı yere basan öykülerinde “Arkasız hırkasız” lara çıkış ve çözüm yolları ortaya koymayı yeğledi. Dördüncü oğlum dediği Adnan Yücel ona boşuna “Orhan Kemal bacanağı” dememişti.
Bir oğul olarak küçük bir anı da benden olsun; Geçenlerde gazetelerde Uruguay devlet başkanının çok parası olanlar parasızlık çekerler dediğini okuyunca babam aklıma geldi.
Babama bir gün, “Baba senin ağzından, şu ev benim olsun, bir fotoğraf makinem yok, şu yazlık evi alamadım dediğini hiç duymadım. Yani aslında hiç para sıkıntın olmadı mı? Senden pek duymadık” dedim.
O da bana, “Oğlum benim hiç param olmadı ki sıkıntım olsun” demişti. İşte babam böyle nükteli bir adamdı. Onun anısına değer verip bu yayını hazırlayan başta Kudret Sönmez olmak üzere tüm teknik ekipteki arkadaşlara teşekkür ederim.”
TURAN ALTUNTAŞ
HALKIN VİCDANI OLDU
Edebiyatçı Yazar Ferhat İşlek işe, usta yazar hakkında şu açıklamalarda bulundu: “Turan Altuntaş, yazdığı öykülere işçiyi, köylüyü, ezilenleri, yoksulu taşırken onlara ait gözlemlerini, tanık olduklarını, duyduklarını, halk diliyle, dolandırmadan yalın bir şekilde işlemiştir. Bir anlamda onların vicdanı olmuştur. 14 Aralık 2005 tarihinde aramızdan ayrılırken geleceğe bıraktığı en önemli değerleri yazdığı kitapları olmuştur. İlk öykü kitabı olan “Çapraz Etem” 1975 yılında yayınlanmış, bunu “Reis Öldü”,”Arkasızlar”,”Aydın Kime Denir”,”Zengin Kapısı”,”Bozkırın Eğitim Abideleri” ,”Konuk”, ”Toplumsal Kocama “ve “Bu Bir Nutuktur” izlemiştir. Genelde Turan Altuntaş’ın öykülerinde karamsarlık yoktur. Kahramanları intiharı düşünmez. Zorluklardan kaçmaz. Kahramanların mücadeleci yönünü öne çıkarır hep. Değişen çağa, değişen teknolojiye göre biçimlenen yeni yaşam biçimlerinde çaresiz bireye, umut ve mücadele yollarını gösterir. Post modern öyküye karşı da açık tavırlıydı. Gerçek üstü veya iç bunalımlarla yazılan öykülerde amacın insan olmadığını söylerdi. Bu yüzden yazdıkları, olaysız, insansız, zamansız, amaçsız, vurgusuz, karaktersiz değildi. Bütünlüğü bozmadan, belirsizlik yaratmadan, toplumun sorunlarına uzak kalmadan yazardı. Yazdıkları her dönemdeki çelişkileri açığa çıkaracak düzeydeydi.”
Çukurova Biteğinden Turan Altuntaş
Adana’da doğdu. 1954’te Düziçi Köy Enstitüsü’nü bitirdi, ilkokul öğretmenliği, Adana Yetiştirme Yurdu müdürlüğü yaptı; 1974’te emekliye ayrıldı.
Adana’da çıkan Düşün (1979) ve Aykırısanat (1991-1993) dergilerinin yazıişleri müdürlüklerini yaptı. “Orhan Kemal Öykü Ödülü” (1991-1993) ve “Altınkoza Öykü Ödülü” (1996) yarışmalarında seçiçi kurul üyesiydi.
Yazın yaşamına, Ilgaz adlı dergide 1970’te yayımlanan “Kaçak Gömücüler” öyküsüyle başlamıştı. Öykülerini; Abece, Anadolu Ekini, Ardıçkuşu, Artı, Aykırısanat, Çağdaş Türk Dili, Dönemeç, Düşün, Eylül, Güney Medya, İmece, Klas, Koza, Öğretmen Dünyası, Sanat Edebiyat 81, Söylem, Tavır, Türkiye Yazıları, Yaba, Yansıma, Yelken gibi dergilerde; Düşünce yazılarını; Cumhuriyet, Çınar, Politika, Yeni Adana, Yeni Ortam gibi gazetelerde yayınladı.
Turan Altuntaş; “Arkasızların ve hırkasızların edebiyatçısı” olduğunu sıkça vurgulamaktan mutluluk duyduğu Orhan Kemal’in Çukurova’daki ardılıdır. Kendi anlatımıyla “vurucu, çarpıcı, kısa ama ille de toplumcu gerçekçi” öyküler yazdı. Yapıtları:
1) Çapraz Etem (öykü, 1975)
2) Reis Öldü (öykü, 1979)
3) Arkasızlar (öykü, 1987)
4) Aydın Kime Denir (deneme, 1991)
5) Zengin Kapısı (öykü, 1993)
6) Bozkırın Eğitim Abideleri (deneme, 1998)
7) Konuk (öykü, 1999)
8) Toplumsal Kocama (deneme, 2001)
9) Bu Bir Nutuktur (öykü, 2001)
Yetmiş üç yaşında, hastalığı ilerlemiş bir delikanlıydı. Kitaplaştırılacak başka ürünleri vardı daha. Aramızdan ayrılırken dostlarının, tanıdıklarının gönlünde anılası izler, Türk edebiyatının anıtsal duvarında 9 tuğla bıraktı. Sevgi ve saygıyla anılacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: