HAYDAR ŞENGÜL
Çukurova Diyalog Özel Eğitim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Asef Koç, özel eğitimde diyalogun büyük önemi bulunduğunu söyledi. Yönetim Kurulu üyeleri Sema Yılmaz, Ayşe Ünal ve Mustafa Saçmalı ile açıklamalarda bulunan Asef Koç, “2008 yılından bu yana hizmet vermekte olan Diyalog, Milli Eğitim Bakanlığı adına eğitim veren bir kuruluştur. Adana’da 40 personel ve iki şube ile hizmet vermekteyiz. Gelen yoğun talep üzerine Hatay ve Osmaniye’de şube çalışmalarımız yoğun bir şekilde sürmektedir.” dedi
EĞİTİM HER ENGELİ AŞAR
Disleksi alanında önemli çalışmalar yaptıklarını dile getiren Koç, “Uzun yıllardır içerisinde bulunduğum özel eğitim sektörünü yakından takip eden biri olarak özel öğrenme güçlüğünün göz ardı edildiği ve çalışmaların yetersiz olduğu kanaatindeydim. Disleksi alanında eğitimler alarak bu alanda çalışmalar yapmaya başladım. Zamanla bu çalışmalar kurum olarak da tamamen özel öğrenme güçlüğü alanına kaymamızla sonuçlandı.” diye konuştu. Koç, “2018 yılında arkadaşlarımla beraber ‘eğitim her engeli aşar’ sloganıyla yola çıktık. Kurulduğumuz günden bu yana gerek eğitim öğretim anlamında gerek hizmet kalitesi anlamında sürekli olarak yenilikçi ve gelişime açık bir yönetim anlayışı benimsedik. Özellikle eğitim yöntemleri açısından Türkiye ve dünyadaki gelişimleri yakından takip ederek eğitim kalitemizi standartların üstünde tuttuk. Öğrencilerimize hep daha iyisini sunma daha verimli olma yolunda kalitemizden ödün vermeden ilerlemeye devam ediyoruz.” şeklinde konuştu
ÖĞRENCE GÜÇLÜĞÜNE DİKKAT
Ağırlıklı çalışma alanları hakkında bilgi veren Koç, “Özel öğrenme güçlüğü (disleksi), Dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu, Okul uyum problemleri, Akademik başarısızlık, Bilişsel gelişim geriliği, Konuşma bozukluğu alanlarında çalışmalar yapıyoruz. Disleksi aslında bir özel öğrenme güçlüğü çeşididir. En geniş tabirle ‘Zeka düzeyi normal veya normal üstü’ olan bir bireyin okuma hızı, okuma kalitesi, okumayı öğrenme hızı, okuduğunu anlama ve anlatma becerisinin yaşıtlarına ve zekasına kıyasla beklenilenin altında olması durumudur.” ifadesini kullandı.
DİSLEKSİNİN BELİRTİLERİ NELER?
Disleksinin belirtilerini anlatan Koç şunları söyledi: “Okul öncesi dönemdeki belirtiler az olduğundan genellikle çocuğun okula başlamasıyla birlikte farkedilmeye başlanıyor. Ne yazık ki ya dikkat dağınıklığı ile karıştırılıyor ya da bu konuda eğitimcilerin ve ailelerin yeterli seviyede bilgi sahibi olmaması nedeniyle birçok çocuğumuz geç tanı alıyor. Genel olarak belirtileri; Okumayı öğrenirken zorluk yaşama, Okuma hızının beklenenin altında olması, Yazarken harf atlama, Bozuk yazma, Okurken harf atlama, Okurken kelimeleri değiştirerek okuma, Okumakta zorlanma, Yazarken zorlanma, Harfleri birbirine karıştırma (b,d,p gibi), Rakamları ters yazma (3-6-9… gibi), “6-9″, “3-8″, “7-4″ gibi rakamları birbirinden ayırt etmede zorluk yaşama, okuduğunu anlama ve anlatmada zorlanma, sıralı ezber gerektiren konuları ezberlemekte güçlük çekme.(Ayların sırası, haftanın günlerini sıralama vb), çarpım tablosunu ezberlerken veya ritmik sayarken zorlanma, renkleri karıştırma, sağı solu ayırt etmekte zorlanma, kendini, bir konu hakkındaki fikrini iyi ifade etmekte zorlanma, Toplama ve çıkarma işaretini karıştırma, Ayakkabılarını bağlama gibi motor becerilerde zorlanma, okula gitmek istememe, yazarken sıra,satır atlama, İmla kurallarını uygun yazmakta zorlanma, noktalı ve noktasız harfleri yazarken ve okurken birbirine karıştırma olarak sıralayabiliriz.”
AİLELER BİLİNÇLİ DEĞİL
Disleksi konusunda aileler ile eğitimcilerin yeterli bilgiye sahip olmadıklarını dile getiren Çukurova Diyalog Özel Eğitim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Asef Koç, “Bazı aileler ve eğitimciler çocuğun öğrenememesini haylazlığına, kendini vermemesine ya da dikkatini vermemesine bağlıyorlar. “Ama hocam cin gibi her şeyi biliyor”, “Sevdiği şeyleri çok güzel yapıyor” ve “İşine geleni unutmuyor” gibi tepkileri sıklıkla alıyorum. Aileler çocuğun öğrenememesinden çocuğu sorumlu tuttuğu için çocuğa yükleniyor; çocuğa gerek duygusal gerek fiziksel şiddet uygulayarak sorunu çözebileceğini sanıyor bu da çocukta psikolojik olarak olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.” dedi
AİLELER NE YAPMALI?
Disleksi hastalarına nasıl davranılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulunan Koç, şöyle devam etti: “Cesaretlendirici ve destekleyici olun, Başarılı olabileceği, yetenekli olduğu alanı ortaya çıkarmaya çalışın, Çocuğunuzun duygularına kulak verin ve duygusal ihtiyaçlarını belirlemeye çalışın, Duygularını ifade etmekte zorluk yaşayacağından ona duygularını nasıl anlatması gerektiğini öğretin., notlarından çok göstermiş olduğu çabayı yüceltin ve notun ufak bir gösterge olduğunu ama başarmak için çabalamanın çok daha fazla olduğunu ona hissettirin, Beklenmeyen bir davranışla ya da istenen düzeyin altında bir karneyle karşınıza çıktığında, tembel, işe yaramaz gibi etiketlerinizden kesinlikle uzak durun, Kendileri için gerçekçi, ulaşabilir ve işlevsel hedefler koymalarına yardımcı olun.”
TEK ÖZEL MERKEZ
Son altı ayda hiç okuma bilmeyen 70’e yakın çocuğun okumayı söktüğünü kaydeden Koç şunları söyledi: “İki üç sene civarında eğitim verdiğimiz çocuklarımızın çoğu şu anda sınıfında ortalamanın üzerinde akademik performans sergiliyor. Sürekli aile ve öğretmen eğitimlerimiz oluyor öğretmenlerimize belli aralıklarla sınavlar yapıp eğitimler aldırıyoruz. En önemli özelliğimiz bu bölgede sadece disleksi ilgilenen tek özel merkezi olmamız. Hatta bu şekilde Ankara’nın doğusunda bizden başka merkez bulunmuyor. Sosyal anlamda çok aktifiz sürekli gezilerimiz organizasyonlarımız oluyor. Yakın zamanda Kayseri Ankara (Anıtkabir) Tarsus Gaziantep gezilerimiz oldu. Grup eğitimlerimizde ritim derslerimiz, el işi öğretmeni ile çalışmalarımız, beden eğitimi derslerimiz, deney akıl oyunları odamız ve birçok faaliyetlerimizle çocuklarımızın bedensel ve bilişsel gelişimlerine katkıda bulunuyoruz.”
Yorumlar
Kalan Karakter: