Neşet KARADAĞ-ÖZEL ADANA(GÜNAYDIN) - Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında örgüt üyelerinin mesajlaşma ve görüşme programı olan Bylock'u kullandıkları iddia edilen aralarında itirafçıların da bulunduğu 40 polis hakkında 'Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olma' suçundan 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Bylock kullandıkları iddia edilen 40 polis ile ilgili soruşturmasını tamamladı. Savcı, Kanun Hükmünde Kararname ile meslekten ihraç edilen 1'i yakalamalı 28'i tutuklu 40 polis hakkında 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçundan iddianame hazırladı.Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi. 97 sayfadan oluşan iddianamede, savcı, polislerin 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. İddianamede, aralarında Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanarak itiraflarda bulunan sanık polislerin savunmalarına yer verildi. Tamamının Bylock kullandığı saptanan sanık polislere örgüt içinde yer aldıkları için yüksek miktarda taltif ödemeleri yapıldığı ve ödemelerden de himmet adı altında kesinti yapıldığı belirtildi. İddianamede, sanık polislerin çoğuna komiser ve komiser yardımcılığı sınavlarında örgütçe sorular ve cevaplarının da verildiğine dikkat çekildi. 9.5 AYDA MEZUN OLDU 1992 yılında Adana Polis Okulu’nda sınava girdiğini, 84 veya 86 puan alarak Adana sıralamasında ilk on içerisinde yer aldığını ve bu puanıyla Samsun Polis Okulu’na gittiğini belirten sanıklardan Ziya Şahin, eğitiminin 1 yıl süreli başladığını ancak 9,5 ayda mezun olduğunu söyledi.Fetullah Gülen Cemaati içerisinde yaklaşık 2006 yılından 17/25 Aralık 2013 tarihlerine kadar bulunduğunu itiraf eden Şahin, 2006 yılında Cumhuriyet Polis Merkezi Amirliği’nde görev yaparken birlikte çalıştığı polisleri Mehmet Aşkın Sarıbaş ve Şaban Ata'nın kendisini toplantılara çağırmasıyla Fetullah Gülen Cemaati ile tanıştığını ifade etti.Şahin, Şaban Ata'nın evinde sohbetlerde genelde Mehmet Aşkın Sarıbaş'ın risaleden bölümler okuduğunu, namaz kıldıklarını, çay içtiklerini, zaman zaman Fetullah Gülen'den bahsedildiğini, sonrasında herkesin evlerine dağıldığını söyledi. 'PEYGAMBERİMİZ İÇİN KURBAN KESİLECEĞİ SÖYLENEREK PARA İSTENİRDİ' Sohbet toplantıları esnasında zaman zaman himmet istendiğini belirten Şahin, bu talebin Mehmet Aşkın Sarıbaş ve Hüseyin Keskin tarafından yapıldığını ifade ederek, "Ancak kurban bayramı öncesinde Peygamber Efendimiz için kurban kesileceği söylenerek herkesten gönlünden koptuğunca para istenirdi. Sadece bu talep doğrultusunda kurban için birkaç kez 20 veya 30 TL tutarında olmak kaydıyla para verdim. Bu paraları grup içerisinde bir dönem Mehmet Aşkın Sarıbaş, sonrasında da Hüseyin Keskin topluyordu" dedi.Kendisinin telefonuna Bylock'u ise cemaat abisi olarak bildiği Mustafa Hocanın yüklediğini söyledi. 'HER AYIN 15'İNDE HİMMET TOPLANIRDI' Görev yaptığı polis merkezindeki arkadaşları ile birlikte sohbet toplantılarına katıldığını itiraf eden Turan Kılınçkaya, sohbetleri kendisini öğretmen olarak tanıtan Murat isimli bir kişinin verdiğini belirterek, "Grubun ağabeyi Beşir Köksalan'dı. Her ayın 15’inde himmet adı altında para toplanırdı. Verilen tutar sabitti. Sonraki aylarda bu tutarın altında verilmezdi. Paralar Beşir'e verilirdi. Beşir'in paraları kime verdiğini ise bilmiyorum" dedi.Telefonuna Bylock'u ise Muhammet Emin Körkün'ün yüklediğini belirtti. '30 SAYFA NOT VERDİ, 93-94 ALIP SINAVI KAZANDIM' Örgütle polis okulunu ikinci döneminde tanıştığını ve sohbetlere katıldığını itiraf eden Ali Gül de, 2001 yılında komiser yardımcılığı sınavına şartları uymadığı için katılamadığını, 2005 yılında sınava girmeden önce Murat isimli sohbet hocasını kendisine bu sınava girmesi yönünde telkinde bulunduğunu, sınavdan birkaç gün önce de nerede verdiğini hatırlamadığı bir yerde yaklaşık 30 sayfa not şeklinde bulunan A4 kağıdını kendisine verdiğini ve "Burada yazılı olan konulara daha çok çalış" dediğini söyledi. Notta yazılı bulunan konular ile ilgili çok sayıda soru çıktığını ifade eden Gül, 93 veya 94 alarak sınavı kazandığını söyledi. 'BİZİM ELİMİZ KOLUMUZ UZUN' Konya'da görev yaparken kendisini cinayet büroda görev yapan Şerafettin Gönen'in arayarak, “Bizim Toplantılarımız var, Biz Cemaatiz, Bize katıl” diye teklifte bulunduğunu belirten İbahim Yalçimin, teklifi kabul etmediğini ancak bir süre sonra Gönen'in kendisini aradığını söyledi.Yalçimin, "Cemaat evi teklifini düşünmemi istedi. Kabul etmediğimi söyleyince 'Bizim elimiz kolumuz uzun, her işini hallederiz' diyerek beni cemaatin içine çekmeye çalıştı. Ben tersleyince Şerafettin Gönen bana, 'Artık bu iş benden çıktı bu işe ağabeyim karar verecek akşam geleceğiz bekle' dedi. İlerleyen zamanlarda bu şahısla hiç görüşmedim" dedi. 'PAMUK ELLER CEBE' 2009 yılında umreden geldiğinde Murat Erdem Yetişir ve Musa Özmert'in evine geldiklerini ve 'Bizim aramıza gel, sen iyi insansın, abdestli namazlı adamsın, bizde iyi insanız, aramıza gel' diyerek kendisini ikna ettiklerini ifade eden Mustafa Aslan, katıldığı toplantıların sohbet ağabeyliğini Murat Erdem Yetişir, Ramazan Topçuoğlu ve Musa Özmert'in yaptığını söyledi. Sohbetlerde ilk önce namaz kılınıp, Kur’an sonra Fetullah Gülen kitaplarının okunup, CDlerinin izlendiğini ifade eden Aslan, "Sohbet sonralarında sohbet ağabeyleri 'pamuk eller cebe' diyerek himmet adı altında para toplardı. Ben para vermediğim için beni dışladılar. Zaten Fetullah Gülen bana ters olduğundan ve söylediklerinden hiçbir şey anlamadığım için toplantılara gitmemeye başladım" dedi. 'ANNEN İÇİN BİR DUA PROĞRAMI İNDİREYİM' Bylock programını telefonuna Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde birlikte çalıştığı Cesur Topal isimli arkadaşının 2015'te yüklediğini ifade eden Veysel Koyuncu, annesinin akciğer kanseri olduğunu, kendisinin sürekli dua ettiğini, aynı zamanda eşinin de düşük riskli hamilelik geçirdiğini, sorunların üst üste geldiğini, sorunlardan bunaldığını, herhangi bir şey söylense umut olsun diye yaptığını, yağmur suyu topladığını belirtti. Birlikte çalıştığı arkadaşı Cesur Topal’ın da kendisinin sürekli hastaneye gittiğini bildiğini belirten Koyuncu, "Bir gün maç yapmak için halı sahaya gittik. Maç sonunda yine sorunlarımdan bahsettim. Arkadaşlarım yapabilecekleri bir şeyin olup olmadığını sorunca ben de 'Dua edin yeter' dedim. Bu sırada Cesur halı sahadan ayrılırken yanıma geldi, 'Seni evine bırakayım' dedi. Yolda sohbet sırasında 'Annen için bir dua programı indireyim oradan sürekli dua edersin' dedi. Programı bilmediğim için kabul ettim" dedi. 'HERKES TELEFONLARI EVİN GİRİŞİNDE BİR YERE BIRAKIYORDU' Kendisinin katıldığı sohbet toplantılarının ağabeyinin Salih Atalay olduğunu belirten Yunus Mintaş, grup ağabeyinin de KOM Şube da çalışan Ali Saka'ya bağlı olduğunu söyledi. KOM Şubenin ağabeyinin Ali Saka olduğunu, her ayın 15'inde kendilerinden himmet adı altında genellikle 100-150 TL civarında para toplandığını, kendisinin bireysel kredi borçları olduğunu, bu durumu Salih'in bildiğini, bu nedenle kendisinden istemediğini ifade eden Mintaş, "Sohbet toplantıları genellikle Salih Atalay ve Ali Saka'nın evinde olurdu. Toplantı yapılacak evin odasına girmeden önce herkes üzerinde bulunan telefonları evin girişinde bir yere bırakırdı. Bu durumu Salih'e sorduğumda dinlemelere karşı tedbir için böyle bir şey yapıldığını söyledi" dedi. Bylock'u da telefonuna Atalay’ın yüklediğini belirtti. 'AL BUNLARA ÇALIŞ' 2009 yılında açılan Komiserlik sınavına girdiğini ancak başarılı olamadığını belirten Feyzullah Günüz, aynı yılın son ayında sohbet hocası İlyas hocanın kendisini telefon ile aradığını ve kendisini yanına çağırıp bu yıl yapılan komiserlik sınavına girip girmediğini sorduğunu söyledi.Kendisinin de girdiğini ancak kazanamadığını söylediğini belirten Gündüz, "İlyas Hoca bir kitap şeklinde fotokopileri bana verdi, 2010 yılında açılacak sınava çalışmamı söyledi. İlyas hocanın bu vermiş olduğu fotokopilere çalıştım, 2010 yılı Mart ayında Komiser Yardımcılığı sınavına girdim, bu sınavdan 85 veya 86 puan alarak komiserlik sınavında başarılı oldum. Bu sınavda İlyas hocanın vermiş olduğu fotokopiler içerisinden 60-70 adet soru çıktı" dedi. 'YUKARI BU ŞEKİLDE SÖYLEDİ' Sohbet hocalarından Selim hocanın kendisine, "AK Parti bizim cemaatin okullarını, dershanelerini kapatacak bizler bu hizmetten olduğumuz için tedbir uygulayacağız, internet üzerinde görüşme programları var. Bu program Bylock programı bundan sonra buradan görüşeceğiz, artık sohbet toplantılarını yüz yüze değil buradan telefondan yapacağız bu program Whatsapp gibi bir program" dediğini belirten Gündüz, "Ben de Selim hocaya 'Ağabey ne iş yapacağız böyle gizli gizli niye böyle bir yola giriyoruz?' dediğimde Selim hoca da 'tedbir kararı. Yukarı bu şekilde söyledi bundan sonra böyle görüşeceğiz' diyerek cep telefonuma Bylock programını yükledi. 1 yıl sonra Selim hoca, Bylock programının artık kullanılmayacağını bundan sonra EAGLE isimli buna benzer bir program üzerinden görüşme yapılacağını söyledi. Kendisi aynı telefonuma bu programı da kurdu" dedi.Sanıklardan Hakkı Doğan, savunmasında çok sayıda örgüt üyesi polisin ismini verdi. Kendisine bağlı Bölge Trafik grubu olduğunu, kendisinin bildiği bir de Şehir İçi trafik’te görev yapan polislerin bulunduğu bir grubun daha olduğunu belirten Doğan, kendisinin cemaat içinde trafik tescilde çalışan İbrahim Çelik'e bağlı olduğunu söyledi. 'CEVAP ŞIKLARINA KADAR AYNI SORULAR ÇIKTI' 2008 yılında komiserlik sınavını kazanamayınca 2009 yılında tekrar bu sınava girdiğini, sınav öncesinde daha önce tanımadığı polis memuru Vefa Dönmez'in kendini telefonla aradığını ve buluşmak istediğini söylediğini belirten Doğan, "Bunun üzerine Vefa ile Ulu Cami civarında buluştuk. Vefa, 'Bu akşam Ramazan hoca seni bekliyor' dedi. Ramazan hocanın evine gittim. Salona geçtik kısa bir sohbet ettik, sonra Kuran-ı Kerim getirdi, 'Ben sana soru vereceğim. Kur’an-ı Kerim üzerine yemin edeceksin ve bu aramızda kalacak' dedi. Bana altlarında şıkları bulunan tahminen 300 soru verdi. Bu sorular A4 kâğıdına çıkartılmış vaziyetteydi. Kendisine bunun etik olup olmadığını sordum. Ramazan hoca da, bu konunun her kurumda olduğunu, ayrıca emniyet gibi önemli kurumlarda hırsızların olduğunu bu nedenle benim gibi insanların buralarda olması gerektiğini söyledi. Daha sonra, 'Bunlara çalış, herhangi bir çoğaltma yapmadan sınav sonrası bana geri teslim edersin' dedi. Sınavdan bir gün önce soruları Ramazan hocaya teslim ettim. Ertesi gün yapılan sınavda 82 puan aldım. Sorulardan yaklaşık 75-80 kadar soru çıktı. Hatta verilen soruların cevap şıklarına kadar aynı şekilde soru çıktı" dedi.
ADANA
19 Haziran 2017 - 11:10
'Pamuk eller cebe'
Bylock'çu 40 polise 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne ye Olma' suçundan 15er yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanık polislerden, nasıl komiserlik sınavı cevaplarının kendilerine verildiğini ve nasıl himmet adı altında para toplandığını ayrıntılarıyla anlattı
ADANA
19 Haziran 2017 - 11:10