Neşet KARADAĞ
ADANA (GÜNAYDIN)- Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen depremzedeler için var olmayan ihaleleri varmış gibi göstererek çok sayıda firmadan teminat adı altında şahsi hesabına para yatırtarak piyasayı yaklaşık 50 milyon lira dolandırdığı iddiası ile tutuklanan Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç ile dolandırıcılık olaylarına karıştıkları iddia edilen ve kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı ve AK Parti’de görevli olarak tanıttığı öne sürülen Özgür Akgül ve tutuksuz Paşa Yaşar’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.Dolandırıldığı iddia edilen Murat Erem’in avukatı Eda Deveci, sanık kaymakam ile cezaevinde görüştüğünü iddia ederek, “Müvekkilimin zararının giderilmesi için cezaevinde Mustafa Kılıç ile görüştüm.Kaymakam bana ‘avukat hanım boşuna uğraşmayın. İlk celse tahliye olurum. Uçağa biner gider sevgilimle İngiltere’de parayı yerim’ dedi. Her gün cezaevinde kuran okuduğunu söyledi” dedi.İKİNCİ DURUŞMA YAPILDI
Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ikinci duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 160 yıla kadar hapsi istenen Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. 90 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Özgür Akgül duruşmaya gelirken tutuksuz sanık Paşa Yaşar gelmedi. Müştekilerden Murat Erem ile tarafların avukatlarının katıldığı duruşmada, Yüreğir eski Kaymakamı Kılıç’ın avukatı, müvekkilinin kamu görevlisi olduğunu belirterek soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcısı ya da başsavcı vekili tarafından yapılması gerekirken düz savcı tarafından yapıldığını iddia ederek davanın durdurularak dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesini talep etti. Duruşmaya kısa süre ara veren mahkeme heyeti, eski kaymakam Kılıç’ın işlediği suçun kişisel bir suç olması nedeniyle talebin reddine karar vererek duruşmaya devam etti.‘3 MİLYON 230 BİN LİRA PARA YATIRDIM’
Mahkeme heyeti, dolandırıldığını iddia eden Murat Erem’in ifadesini aldı. Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten Erem, “Özgür, deprem nedeniyle yüklü gıda alımı ihalesi olduğunu söyleyerek kaymakamlığa çağırdı. Kaymakam bey bana yüzde 6 olan ihalenin teminat bedelini yatırmama istedi. Ben de bu kadar durumumun olmadığını söyleyince kaymakam da geçici teminat olarak yarısını yatırmamı söyledi. Kaymakam bey bana teminatı şahsi hesabına yatırmamı istedi. Ben karşı gelince, ‘Benim hesabıma şahsi para girişi olsa devlet benden hesap sorar, bu hesap vakfın hesabı’ dedi. Güvenerek 3 milyon 230 bin lira parayı yatırdım. Fiyatları belirleyip yanına gittiğimde her defasında beni ‘imzalar eksik’ diye oyaladı. Daha sonra kaymakamın odasına gittiğimizde siyah poşetlerin içinde dolar ve Avro para çıkışı oluyordu. Kendisinden ‘ben bu işten vazgeçtim, paramı ver’ dedim. Kaymakamlık binasını gidip geldikçe mağdur olanları gördüm, o zaman dolandırıldığımı anladım” diyerek sanıklardan şikayetçi oldu.AVUKATTAN ŞOK SÖZLER
Müşteki Murat Erem’in avukatı Eda Deveci de söz alarak şok iddiada bulundu. Avukat Deveci, müvekkilinin zararının karşılanması için cezaevinde sanık Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç ile görüşmeye gittiğini belirterek, “Bu konuyu konuşurken Mustafa Kılıç bana ‘Avukat hanım boşuna uğraşmayınız. İlk celsede tahliye olurum. Uçağa biner gider sevgilimle İngiltere’de parayı yerim’ dedi. Ben de ‘Müslümanım diyorsunuz eşiniz de tesettürlü’ nasıl böyle konuşuyorsunuz diye sordum. Her gün kuran okuduğunu günah çıkarttığını söyledi. Kaymakamların dürüst kişiler olması gerekir” dedi.AVUKATLAR BİRBİRİNE GİRDİ
Sanık Kılıç’ın avukatı Ünal Hakan Karakoç, Av.Deveci’nin bu iddialarına tepki gösterdi. Av.Deveci’nin sözlerinin tutanağa geçirilmesini isteyen sanık kaymakamın avukatı Karakoç, “Avukat hanım olayın tanığı haline gelmiştir. Bu beyanlarına itibar edilmemeli. Avukat hanım hakkında söylediği sözlerle ilgili şikayette bulanacağız” dedi.‘KONU BİTTİ’
Av.Deveci de, söylediklerinin savunma kapsamında olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı da,avukatların sürekli birbirleri ile tartışmaları üzerine, “Söylediklerinizi zapta geçtim. Kendi aranızda sürtüşme olabilir. Konu bitti” diyerek tartışmayı sonlandırdı.‘EŞİM BORSA OYNUYORDU’
Duruşmada sanık Yüreğir eski kaymakamı Mustafa Kılıç’ın eşi Hatice Kılıç da tanık olarak dinlendi. Eşinin kendi adına banka hesabı açtığını belirten Kılıç, “Para günüm vardı o yüzden eşim adıma hesap açmıştı. Maaşlarını da benim hesabıma yatırıyordu. 6 ay kadar maaşını yatırdı. Hatta şaka olsun diye ‘Maaşımı da senin hesabına yatıracağım istediğin gibi kullanırsın’ dedi. Hesabımı hiç kontrol etmedim. En fazla 400 bin lira giriş oluyordu. Eşim borsa oynadığını oradan da hesaba para aktardığını söylüyordu. Kripto hesabı var mı yok mu bilmiyorum” dedi.‘BANA KUMPAS KURDULAR’
Mahkeme başkanı daha sonra sanıklara söz hakkı verdi. Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, suçlamaları kabul etmedi. Kılıç, müşteki avukatının kendisine iftira attığını öne sürerek şöyle kendisini savundu: “Avukat yalan ve iftira atıyor. Cezaevine geldi, müvekkilinin zararını karşılamamı istedi, avukatlığımı da ücretsiz yapacağını söyledi. Ben de kendisine dolandırıcı olmadığımı, devletin verdiği yetkiyi kullandım. Avukatın söyledikleri namusuma atılmış iftiradır. Ben kimseyi kandırmadım, dolandırmadım. İhaleleri yapacağımı, teminatları iade edeceğimi söyledim” dedi. ‘MİT’İM DEMEDİM’
Diğer sanık Özgür Akgül de kimseye kendisini Cumhurbaşkanlığında görevli olduğunu ve MİT’im gibi sözler söylemediğini belirterek tahliyesini istedi.
Mahkeme Savcısı mütalaasında, her iki sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.‘YURT DIŞINA KAÇARDIM’
Savcının mütalaası üzerine söz alan Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, kendisine FETÖ vari kumpas kurulduğunu iddia ederek, “Bunlar emniyetin içindeki Menzil yapılanmasının devamıdır. Ben eğer bu suçları işlemiş olsaydım yurtdışına kaçardım. Benim vicdanım rahat. Kimseyi dolandırmadım. Bile bile bana operasyon yaptılar. Gerekirse beni ev hapsiyle tahliye edin. Herkesin parasını ödeyeceğim” dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe erteledi.
ADANA (GÜNAYDIN)- Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen depremzedeler için var olmayan ihaleleri varmış gibi göstererek çok sayıda firmadan teminat adı altında şahsi hesabına para yatırtarak piyasayı yaklaşık 50 milyon lira dolandırdığı iddiası ile tutuklanan Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç ile dolandırıcılık olaylarına karıştıkları iddia edilen ve kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı ve AK Parti’de görevli olarak tanıttığı öne sürülen Özgür Akgül ve tutuksuz Paşa Yaşar’ın yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.Dolandırıldığı iddia edilen Murat Erem’in avukatı Eda Deveci, sanık kaymakam ile cezaevinde görüştüğünü iddia ederek, “Müvekkilimin zararının giderilmesi için cezaevinde Mustafa Kılıç ile görüştüm.Kaymakam bana ‘avukat hanım boşuna uğraşmayın. İlk celse tahliye olurum. Uçağa biner gider sevgilimle İngiltere’de parayı yerim’ dedi. Her gün cezaevinde kuran okuduğunu söyledi” dedi.İKİNCİ DURUŞMA YAPILDI
Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan ikinci duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve 160 yıla kadar hapsi istenen Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katıldı. 90 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Özgür Akgül duruşmaya gelirken tutuksuz sanık Paşa Yaşar gelmedi. Müştekilerden Murat Erem ile tarafların avukatlarının katıldığı duruşmada, Yüreğir eski Kaymakamı Kılıç’ın avukatı, müvekkilinin kamu görevlisi olduğunu belirterek soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcısı ya da başsavcı vekili tarafından yapılması gerekirken düz savcı tarafından yapıldığını iddia ederek davanın durdurularak dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesini talep etti. Duruşmaya kısa süre ara veren mahkeme heyeti, eski kaymakam Kılıç’ın işlediği suçun kişisel bir suç olması nedeniyle talebin reddine karar vererek duruşmaya devam etti.‘3 MİLYON 230 BİN LİRA PARA YATIRDIM’
Mahkeme heyeti, dolandırıldığını iddia eden Murat Erem’in ifadesini aldı. Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten Erem, “Özgür, deprem nedeniyle yüklü gıda alımı ihalesi olduğunu söyleyerek kaymakamlığa çağırdı. Kaymakam bey bana yüzde 6 olan ihalenin teminat bedelini yatırmama istedi. Ben de bu kadar durumumun olmadığını söyleyince kaymakam da geçici teminat olarak yarısını yatırmamı söyledi. Kaymakam bey bana teminatı şahsi hesabına yatırmamı istedi. Ben karşı gelince, ‘Benim hesabıma şahsi para girişi olsa devlet benden hesap sorar, bu hesap vakfın hesabı’ dedi. Güvenerek 3 milyon 230 bin lira parayı yatırdım. Fiyatları belirleyip yanına gittiğimde her defasında beni ‘imzalar eksik’ diye oyaladı. Daha sonra kaymakamın odasına gittiğimizde siyah poşetlerin içinde dolar ve Avro para çıkışı oluyordu. Kendisinden ‘ben bu işten vazgeçtim, paramı ver’ dedim. Kaymakamlık binasını gidip geldikçe mağdur olanları gördüm, o zaman dolandırıldığımı anladım” diyerek sanıklardan şikayetçi oldu.AVUKATTAN ŞOK SÖZLER
Müşteki Murat Erem’in avukatı Eda Deveci de söz alarak şok iddiada bulundu. Avukat Deveci, müvekkilinin zararının karşılanması için cezaevinde sanık Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç ile görüşmeye gittiğini belirterek, “Bu konuyu konuşurken Mustafa Kılıç bana ‘Avukat hanım boşuna uğraşmayınız. İlk celsede tahliye olurum. Uçağa biner gider sevgilimle İngiltere’de parayı yerim’ dedi. Ben de ‘Müslümanım diyorsunuz eşiniz de tesettürlü’ nasıl böyle konuşuyorsunuz diye sordum. Her gün kuran okuduğunu günah çıkarttığını söyledi. Kaymakamların dürüst kişiler olması gerekir” dedi.AVUKATLAR BİRBİRİNE GİRDİ
Sanık Kılıç’ın avukatı Ünal Hakan Karakoç, Av.Deveci’nin bu iddialarına tepki gösterdi. Av.Deveci’nin sözlerinin tutanağa geçirilmesini isteyen sanık kaymakamın avukatı Karakoç, “Avukat hanım olayın tanığı haline gelmiştir. Bu beyanlarına itibar edilmemeli. Avukat hanım hakkında söylediği sözlerle ilgili şikayette bulanacağız” dedi.‘KONU BİTTİ’
Av.Deveci de, söylediklerinin savunma kapsamında olduğunu söyledi. Mahkeme başkanı da,avukatların sürekli birbirleri ile tartışmaları üzerine, “Söylediklerinizi zapta geçtim. Kendi aranızda sürtüşme olabilir. Konu bitti” diyerek tartışmayı sonlandırdı.‘EŞİM BORSA OYNUYORDU’
Duruşmada sanık Yüreğir eski kaymakamı Mustafa Kılıç’ın eşi Hatice Kılıç da tanık olarak dinlendi. Eşinin kendi adına banka hesabı açtığını belirten Kılıç, “Para günüm vardı o yüzden eşim adıma hesap açmıştı. Maaşlarını da benim hesabıma yatırıyordu. 6 ay kadar maaşını yatırdı. Hatta şaka olsun diye ‘Maaşımı da senin hesabına yatıracağım istediğin gibi kullanırsın’ dedi. Hesabımı hiç kontrol etmedim. En fazla 400 bin lira giriş oluyordu. Eşim borsa oynadığını oradan da hesaba para aktardığını söylüyordu. Kripto hesabı var mı yok mu bilmiyorum” dedi.‘BANA KUMPAS KURDULAR’
Mahkeme başkanı daha sonra sanıklara söz hakkı verdi. Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, suçlamaları kabul etmedi. Kılıç, müşteki avukatının kendisine iftira attığını öne sürerek şöyle kendisini savundu: “Avukat yalan ve iftira atıyor. Cezaevine geldi, müvekkilinin zararını karşılamamı istedi, avukatlığımı da ücretsiz yapacağını söyledi. Ben de kendisine dolandırıcı olmadığımı, devletin verdiği yetkiyi kullandım. Avukatın söyledikleri namusuma atılmış iftiradır. Ben kimseyi kandırmadım, dolandırmadım. İhaleleri yapacağımı, teminatları iade edeceğimi söyledim” dedi. ‘MİT’İM DEMEDİM’
Diğer sanık Özgür Akgül de kimseye kendisini Cumhurbaşkanlığında görevli olduğunu ve MİT’im gibi sözler söylemediğini belirterek tahliyesini istedi.
Mahkeme Savcısı mütalaasında, her iki sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.‘YURT DIŞINA KAÇARDIM’
Savcının mütalaası üzerine söz alan Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, kendisine FETÖ vari kumpas kurulduğunu iddia ederek, “Bunlar emniyetin içindeki Menzil yapılanmasının devamıdır. Ben eğer bu suçları işlemiş olsaydım yurtdışına kaçardım. Benim vicdanım rahat. Kimseyi dolandırmadım. Bile bile bana operasyon yaptılar. Gerekirse beni ev hapsiyle tahliye edin. Herkesin parasını ödeyeceğim” dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı eksikliklerin tamamlanması ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe erteledi.