İbrahim AKYOL
Adil Yaşam Derneği Başkanı Muhammed Haluk Çavuşoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığına mahkeme kararıyla kayyum olarak atanan Gürsel Tekin’e destek verdikleri iddiası ile ilgili yaptığı açıklamada, “Parti iç işlerine karışmadan, sadece adalet ve vefa duygusuyla Gürsel Tekin’in sesinin duyulmasını sağlıyoruz” dedi.
Çavuşoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Bu açıklama, gerek derneğimiz gerek şahsım adına Gürsel Tekin’e destek verdiğimi iddia eden bazı kişilere ithafen yazılmıştır.
Süreci yakından takip eden biri olarak öncelikle şunu belirtmek isterim: Gürsel Tekin, betona ve ranta karşı mücadele etmiş, özellikle Tozkoparan sürecinde halkın yanında durmuştur. O dönemde genel başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmasına rağmen, kendisine sormadan, tamamen özgür iradesiyle halkın yanında yer almıştır. Türkiye’nin 81 ilini gezip vatandaşları kendi imkânlarıyla dinlemiş, adaletin sesi olmuştur.
Kader mahkûmları ve aileleri başta olmak üzere milyonlarca insanın sesi olmuştur.
Bizler Adil Yaşam Derneği’ni kurarken adaletin sesi olacağımıza söz verdik. Aynı zamanda vefa ilkesine de önem verdik. Tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz; hiçbir partinin arka bahçesi, hiçbir şahsın sözcüsü olmadık.
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’na mahkeme kararıyla Gürsel Tekin’in atanması sonrasında yaşanan tartışmalar üzerine bu açıklamayı yapma gereği doğmuştur.
Sayın Özgür Özel’i grup başkanvekili olduğu dönemden bu yana tanırım; genel başkan olduktan sonra da kendisini ziyaret edip taleplerimizi ilettik. Bu nedenle bu yazıyı okuyanların da duruşumuzu doğru anlamalarını isterim.
Bugün partide yaşanan tartışmaların özünde, davacıların da CHP’li olması dikkat çekicidir. Gürsel Tekin’in atanması dış müdahale değil, partinin kendi iç hukuk sürecidir. Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediyesi örneğinde de olduğu gibi, kurumların başında partinin içinden gelen isimlerin bulunması doğaldır.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni bizlere sevdiren, halkın sesi olmayı başaran isimlerden biri Gürsel Tekin’dir. Yıllarca halkın taleplerini dile getirmiş, çözüm için çabalamıştır.
Bugün kendisi, mahkeme tarafından atanmış resmi il başkanıdır. Ancak elindeki tüm yetkilere rağmen partiye zarar vermemek adına hiçbir tasarrufta bulunmamaktadır. Bu, onun vefalı ve sorumlu duruşunun göstergesidir.
Sayın Özgür Özel’in açıklamalarında ise üzücü bir dil kullanılmış, Gürsel Tekin haksız şekilde suçlanmıştır. Oysa mesele kişisel değil, hukuksal bir süreçtir. Gürsel Tekin “Ben yeniden il başkanı olayım” dememekte; sadece “Parti özüne dönsün, hukuk işlesin” demektedir.
Bizler de bu süreçte parti iç işlerine karışmadan, sadece adalet ve vefa duygusuyla Gürsel Tekin’in sesinin duyulmasını sağlıyoruz.
Hz. Ali’nin dediği gibi:
“Bir zulmü durduramıyorsanız, en azından duyurun.”
                    
                        
                                
                                                    
                                
                                
                                
                                
                                
                                
                                
Yorumlar
Kalan Karakter: