HAYDAR ŞENGÜL
ADANA (GÜNAYDIN) - Hayatımızın her karesinde trafik kurallarının büyük önemi bulunuyor. Yolda yürürken ya da bir araç kullanırken sık sık trafik sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Hatta araç kullanan sürücülerin çoğu trafik sigortası ile kaskoyu bile karıştırıyor.
Özmen Sigorta Grup Başkanı Halil Özmen, Karayollarında seyir halinde 19.5 milyon araç bulunduğunu belirterek, pek çok sürücünün trafik sigortası ile kasko sigortası arasındaki fark konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını söyledi.
Trafik sigortasının zorunlu bir poliçe olduğunu kaydeden Halil Özmen, “Bu poliçeyi yaptırmadan trafiğe çıkmak yüklü para cezası gerektiriyor. Buna rağmen trafikte poliçesiz dolaşanlar çok. Trafik sigortası trafik kazası sonucu karşı tarafa verilen hasarları, her yıl Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen limitler dahilinde karşılıyor. İsteğe bağlı sigorta türü olan kasko ise; trafik kazası, hırsızlık, yangın, sel, deprem gibi pek çok dış etken nedeniyle araçta meydana gelen hasarları, yani kişinin kendi birikimini güvence altına alıyor” dedi.
Özmen Sigorta Grup Başkanı Halil Özmen ile iş dünyasından siyasete kadar bir röportaj gerçekleştirdik.
Trafik sigortası yaptırılmasa olur mu?
Sigorta konusunda en yaygın olan poliçe türünün, trafik sigortası veya resmi ismiyle “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” olduğunu hatırlatan Özmen, yaygınlığın en önemli nedeninin esasen bu poliçeyi yaptırmanın yasal zorunluluk olmasından kaynaklandığına dikkat çekti. Özmen, “Trafik Sigortası mecburidir” dedi
Trafik sigortasının kasko sigortasından farkı nedir?
Diğer taraftan, sigorta bilincinin henüz istenilen seviyede olmamasının trafik ve kasko sigortasının sunduğu hizmetlerin farkının tam olarak anlaşılmamasına da sebep olduğunu kaydeden Halil Özmen şu uyarılarda bulundu: “Trafik sigortası genellikle Kasko sigortası ile karıştırılıyor. Bu durum, poliçe sahibinin farklı beklentilere girmesine yol açabiliyor. Trafik sigortasının, kasko sigortasından farkı, bu zorunlu sigortanın, kişinin kendisinde veya aracında ortaya çıkan zararları değil, karşı tarafa verilebilecek maddi ve bedeni zararları kapsıyor olmasıdır. Söz konusu bu zararlar -Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen limitler çerçevesinde- güvence altına alınır. Yaptırılmadığının tespit edilmesi halinde para cezası uygulanır, poliçe yaptırıncaya kadar söz konusu araç bağlanır yani trafikten men edilir.”
Kasko sigortası yaptırarak neyi satın alıyoruz?
Özmen, bu sorumuzu da şöyle cevapladı: “Kasko poliçeleri isteğe bağlı olarak yapılan bir poliçe türüdür. Trafik sigortasından farklı olarak kasko sigortası, esas olarak sigortalanan araçtaki risklerde devreye giriyor. Buna ek olarak; kasko poliçesinde, koltuk ferdi kaza teminatıyla, araçla seyahat eden sürücü ve yolcuların kaza sonucu uğrayacağı zararlar, ihtiyari mali mesuliyet teminatıyla karşı tarafa verilen ve trafik sigortası teminat limitlerinin üstünde kalan zararlar karşılanmakta.”
Halil Özmen “Bu poliçenin sadece kazalar karşısında bir önlem olarak değerlendirilmesinin de doğru bir bakış açısı olmadığını söylemeliyim. Bu sebeple, araç sahiplerinin kasko poliçesi alırken, sadece fiyata değil, aldığı poliçenin ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığına bakmasında yarar var. Poliçeye ihtiyaç duyulan teminatları ilave ederek, güvence kapsamını daha da genişletebilir.”dedi.
Siyaset deyince aklınıza ne geliyor?
Özmen siyaset yaşantısıyla da ilgili şunları söyledi: “Ailece CHP’liyiz, bugüne kadarda hep CHP’de siyaset yaptık ve destek verdik. Her iş kolunda olduğu gibi siyasette de başarıyı getiren bir takım kriterlerin, olmazsa olmaz koşul olduğu bir gerçek. Özellikle siyasette aktif olunması ve seçmeninin her zaman yanında olması gerektiğini söylemeliyim. Siyasette başarıya ulaşmak için vatandaşla iç içe olmanız gerekir. Aksi takdirde uzanamadığın yer senin değildir. Her halde bunun anlamı, hangi koşul ve süreçte olursa olsun, başarıyı ulaşmak isteyen siyasi, ilişkin olarak teşekküllerin vatandaşla iç içe olmasıdır. Aksi takdirde, sadece seçim dönemlerinde halkın ayağına gidilirse, istenilen sonucun alınması o denli kolay olmayacaktır. Dolayısıyla başarıyı yakalama şansınız azalır. Seçmeninin kırılgan olduğunu çok iyi biliyorum, aynı zamanda bende bir basın mensubu olarak birçok kez, seçim dönemlerinde halkın serzenişlerine şahit olmuştum. Hatta bazı seçmenler siyasilere yönelik olarak; Sizler, neden seçimden seçime buraya geliyorsunuz?. Oysa sizleri, her zaman görmek isteriz demişlerdi. Siyaset denince benim aklıma gelen her şeyden önce seçmenine dürüst olacak ve sözünün arkasında duracak ve siyaseti adam gibi yapacak”
Yorumlar
Kalan Karakter: