Trip atmayı filmden öğrenmiş

EBRULİ BİRİYİM
‘Kocan Kadar Konuş’ filminin enerjik teyzesi ‘Nur’u canlandıran Ebru Cündübeyoğlu yeni filmini anlattı. Uzun bir aradan sonra ‘Müziksiz Evin Konukları’yla tiyatroya da geri dönen oyuncu, önümüzdeki haftalarda çıkacak olan pop single’ıyla sevenlerine sürpriz yapmaya hazırlanıyor.

Nasıl bir film bizi bekliyor?
Çekimlerimiz çok keyifli ve güzel geçti. Güzel bir elektrik yakalandı. Çok güzel bir kadro bir araya geldi. Kadrosundan dolayı şanslı bir proje olduğunu düşünüyorum.

‘Kocan Kadar Konuş’ filminde nasıl birini canlandırıyorsunuz?
Ezgi Mola’nın oynadığı ‘Efsun’un teyzesi ‘Nur’ rolündeyim. Deli dolu, enerjik ve canlı bir karakter. Yeğenleriyle çok yakın ve bütün sırlarını, dertlerini bilen biri. İlk kez bu kadar fıkır fıkır bir karakteri oynuyorum. Enerji dolu birini oynamak çok keyifliydi.

‘Hayatımda hiç taktik yapmadım’
Gerçek hayatta teyze misiniz?
Hayır değilim ama iki teyzem var. Onlar da bana çok yakınlar. Sıkı aile bağları bana uzak gelmiyor. Teyzelerim, annem, anneannem, kuzenlerim ve kızımla bizde yoğun bir kadın kadrosu var. O yüzden filme hiç yabancılık çekmedim.

Filmdeki gibi sevdiğiniz birine taktikler verir misiniz?
Açıkçası ‘Efsun’la benim hayatım çok örtüşüyor. Ben de onun gibi ne taktiklerden anlarım ne de bilirim. Bir mesaja nasıl karşılık verilir, trip nasıl atılır gibi şeyleri bilmem. Ama film sayesinde öğrendim.

‘Sanat müziği albümüne devam'
Öyleyse eşiniz sizin gibi biriyle olduğu için çok şanslı...
Evet, olduğum gibi doğal biriyimdir. Hayatı hesaplı ve kitaplı yaşamam. Güzel enerji aldığım yer varsa oraya giderim. Nerede olumsuz fikirler, düşünceler ve konuşmalar varsa oradan yok olurum. Sevdiğim insanların yanında olup, sevdiğim işleri yapmayı seviyorum. Sanırım bu da benim taktiğim.

Filmde kendi sesinizle şarkı söylemek nasıldı?
Bir yıl önce piyasaya ‘Sevdiğim Şarkılar’ adında Türk sanat müziği albümü çıkardım. Ama bu çok gizli kaldı. Bu film, tekrar şarkı söylememe vesile oldu. Kendi albümümde olan bir parçayı seslendirdim. Sürprizler yapmayı seviyorum. Bu tarafım pek bilinen bir şey olmadığı için hep şaşkınlık yaratıyor. Ama bu işi çok sevdim, çok zevk aldım ve pop tarzında bir single hazırladım. Hatta klibini bile çektim. Onun dışında bu yıl pek çok projem var. Türk sanat müziği albümünün ikincisini de planlıyorum.

Sanatın birçok dalıyla ilgileniyorsunuz; gözdeniz hangisi?
İnsan kendini hiçbir şeyde sınırlamamalı. Tam adım gibi ebruli biriyim. Farklı renklerimi karıştırıyorum. Kimi rengim bazen daha yoğun, bazen de daha az gözüküyor. Profesyonel olarak bakacak olursak, mesleğim oyunculuk. Ama müzik, dans ve benzeri şeyler zaten bir oyuncunun içinde beslemesi ve olması gerekenler.

‘Rol beni kaptı’
Dört yıl sonra tiyatroya dönüşünüz nasıl oldu?
Gelen rollerin birbirine benzememesi benim için önemli. Canlandırdığınız bir rolde iyi bir iş çıkardığınızda, sonrasında hep aynı tarz roller geliyor. Bu hiç hoşuma gitmiyor. Ama ne zamanki ‘Müzikli Evin Konukları’nda ‘Bella’ gibi çocuk kalmış bir kadın rolü gelerek beni cezbetti; hemen kabul ettim. Yoksa tiyatroya geri dönmeye hiç niyetim yoktu. Rol beni kaptı.

Siz de çocuk ruhlu biri misiniz?
Evet. Herkesin çocuk olduğunu düşünüyorum. Bence büyümek o çocuk halimizi gizlemek gibi bir şey. İnsanların hep çocuk kaldığını düşünüyorum. O yüzden bazen insanlara kızmıyorum. Kızdığımda da içindeki çocuğu görmeye çalışıyorum.

Anne olduktan sonra canlandıracağınız roller için kendinizi kısıtladınız mı?
‘Kızım beni şöyle bir rolde izlemesin’ gibi bir düşüncem söz konusu değil. Çünkü aile ne işi yapıyorsa, çocuk o işe hakimdir. Babam diş doktoruydu ve ben dolgunun nasıl yapıldığını iyi bilirdim. Kızımın da canlandırdığım rolleri kodlarken zorlanacağını sanmıyorum.

‘Gönlüme göre yaşarım’
Yaptığınız işlerde beklentiniz yüksek midir?
Üretken bir insanım. Bir şey ortaya çıkardığım zaman çok mutlu oluyorum. Yaptığım işlerde hiçbir beklentim yoktur. Sadece kafamdaki şeyi yaparken eğlenmem önemli. Yolun sonu nereye varacak pek ilgilenmem. Öyle dertlerim yok.

Neden sizi peş peşe projelerde göremiyoruz?
Gönlüme göre yaşayan biriyim. Beni mutlu eden ve iyi gelecek şeylerde yer alma derdindeyim. Hırslı değilim. Hiç hırslarım olmadı. Ama eğer olsaydı belki şu an çok daha farklı bir yerde olabilirdim. İki sezondur dizi yapmadım. Çünkü içime sinen bir şey bulamadım. Bir işi yapmak zorunda hissetmiyorum. Sadece içime sinen ve beni heyecanlandıracak şeyleri seçiyorum. Belki de ondan peş peşe projelerde beni göremiyorsunuz. Bu sezon da dizilerde yokum.

‘Kadın kahraman olmayı seviyorum’
‘Kill Bill’i oynamak isterim. Çünkü kadın kahraman olmayı seviyorum. Ama bu rolü bulmak çok zor. Yine de şanslıyım ki tiyatroda ‘Çalıkuşu’ oyununda ‘Feride’ oldum. Bana göre ‘Feride’ de çok önemli kadın kahramanlardan biri. Çünkü bir kadının yaşadığı korunaklı hayattan çıkıp Anadolu’da pek çok şeyi çözmesi bir kahramanlık.