Neşet KARADAĞ
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana Valiliği otoparkına bıraktıkları bombalı aracı patlatarak 2 kişinin ölümüne 35 kişinin de yaralanması, ikinci bir bombalı araçla özel harekat polislerinin servisine yönelik eylemin son anda engellenmesiyle ilgili aralarında bombalı aracı patlatan PKK'lı kadın ile birlikte 6'sı yakalamalı, 12'si tutuklu 28 PKK teröristi hakkında 15 yıldan 3 kez ağırlaştırılmış ve 732 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı. İddianamede, Adana Valiliğine yapılan saldırının HDP’lilerin tutuklanmalarına misilleme olarak gerçekleştirildiğinin tespit edildiği belirtildi.
Adana Valiliği Otoparkı içerisi engelli girişinde park halinde bulunan 33 KKP 24 plakalı bomba aracın 24 Kasım 2016'da Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın her gün valiliğe geldiği saat 08.00'de patlatılması üzerine Kadir Kırbaş ve Gökhan Aygül'ün ölmesi, çoğu valilik personeli 35 kişinin de yaralanması ile aynı gün 01 GH 589 plakalı ikinci bir bombalı araçla özel harekat servisine düzenlenecek eylemin son anda fark edilip aracı patlatacak PKK'lı teröristin ölü ele geçirilerek engellenmesiyle ilgili soruşturma tamamlandı.
VALİ DEMİRTAŞ SALDIRIDAN SON ANDA KURTULMUŞTU
Adana Valisi Demirtaş’ın, kızının kedisi Poyraz ile oyalanması nedeniyle valiliğe geç gitmesi üzerine kurtulduğu hain saldırıyla ilgili Cumhuriyet Savcısı, 1 yıl süren soruşturma sonrası iddianame hazırladı. Savcı, hain saldırının planlayıcılarından ve bombalı aracı valilik otoparkına patlatan Hejer kod isimli PKK'lı kadın terörist Çiçek Karabulut'u valilik yakınlarına götürüp, eylem sonrası Suriye'ye kaçmasına yardımcı olduğu saptanan tutuklu Mehmet Emin Vural, Eyüp Çelik, İhsan Taşdelen, Ali Sarıgül, Hasan Vural, İbrahim Ortaç, Mehmet Çelik, Nuri Bağış, Selahattin Ortaç, Vedat Bağış, Veysi Tan ve Zahir Yeşilgöz ile haklarında yakalama kararı çıkartılan bombalı aracı valilik otoparkında patlatan Çiçek Karabulut, Adnan Çoban, Hüseyin Ortaç, Medya Ortaç, Mehmet Sıddık Yılmaz, Mülkiye Tekin ile tutuksuzlar Bedriye Tan, Dindar Kaplan, Emine Eren, Gemra Eye, Gurbet Vural, Hasan Bağış, Murat Tan, Mustafa Kaya, Sultan Tan ve Zeynep Turan’ın 'Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğü Bozma, Patlayıcı Madde Kullanarak Kamu Malına Zarar Verme, , Sayı ve Nitelik Bakımından Vahim Olan Silah veya Mermileri Satın Alınması Taşınması Bulundurulması, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma veya El Değiştirme, Bombalama yolu ile Kişiyi Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle Kasten Öldürme, Bombalama yolu ile Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Örgüte Bilerek İsteyerek Yardım Etme, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçlarından yargılanmalarını istedi. Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi. İddianamede, valilik parkında bombalı aracın patlatılması sırasında aralarında ölenlerin yakınlarının da bulunduğu 252 müşteki ve mağdur bulunuyor.
KADIN TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
Adana Valiliği’nin otoparkına bombalı aracı park edip patlattığı tespit edilen kadın terörist Çiçek Karabulut’un kısa süre önce Mardin'de terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda etkisiz hale getirildiği belirlendi. Karabulut ile ilgili dava dosyasının yargılama sırasında ayrılıp düşeceği belirtildi.
4 KİŞİNİN 3 AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE AYRICA 732 YIL HAPİSLERİ İSTENDİ
İddianamede, valilik otoparkına bombalı aracı bırakıp patlatan hakkında yakalama kararı çıkartılan Çiçek Karabulut, saldırıyı organize ettiği öne sürülen Mehmet Emin Vural, Eyüp Çelik ve İhsan Taşdelen'in 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 732'şer yıl hapis cezaları ile cezalandırılmaları istendi. Bombalı araçları satın alan Mehmet Sıddık Yılmaz ve Adnan Çoban'ın ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıkların ise 15'er yıl hapis cezaları ile cezalandırılmaları talep edildi.
EYLEM EMRİ PKK/KCK ÖRGÜT YÖNETİCİSİNDEN
180 sayfalık iddianamede Adana Valiliği'ne yapılan hain saldırı ile özel harekat polislerinin servisine yapılacak olan eylemin nasıl engellendiği ayrıntılı olarak anlatıldı. Bombalı araçlarla eylem talimatını Derveş kod isimli PKK/KCK örgütünün sözde özel birlik komutanının verdiği belirtilen iddianamede, sanıklar Mehmet Emin Vural ile Halo kad isimli Eyüp Çelik'in Derveş kod isimli PKK/KCK örgütü yöneticisi ile Mardin'in Ömerli İlçesi Duygulu Köyü'nde buluştukları, Derveş'in, Vural ve Çelik'e Adana'da ne tür eylemler yapılabileceği hususunda görüşlerini sorduğu , Çelik'in Adana da bir çiftlikevi ayarlayabileceklerini, örgüt mensuplarının burada tarım işçisi görünümü ile kamufule olabileceğini söylediği, Derveş'in de öneri doğrultusunda hazırlık yapması amacıyla Vural'a talimat verdiği, hazırlıklarda kullanılmak üzere ona 5 bin ABD Doları verdiği belirtildi.
'EYLEMİN BİR TANESİNİ MUHAKKAK ADANA VALİLİĞİNE YAPACAKSINIZ'
Vural'ın bombalı araçlarla eylemleri gerçekleştirecek olan Tirej kod isimli Musa Özdemir ve Hejer ve Dilber kod isimli Çiçek Karabulut'u çiftlik evine bakan evli çift izlenimi ile Adana'da kiraladığı eve götürdüğü ifade edilen iddianamede, daha sonra İhsan Taşdelen ve Vural'ın örgüt yöneticisi Derveş ile Adana'da yapılacak olan bombalı eylemler ile ilgili olarak konuştukları, Derveş'in yeni eylem stratejisinin HDP belediyelerine kayyum olarak atanan vali ve kaymakamlar ile örgüt üyeleri hakkında tutuklama kararı veren savcı ile hakimler olduğunu belirtip, "Eylemin bir tanesini muhakkak Adana Valiliğine yapacaksınız diğerine ise yaptığınız çalışmalara göre siz karar verin" şeklinde talimat verdiği kaydedildi. Aralarında, 2017 yılı Mart veya Nisan aylarında tüm Türkiye'de silahlı eylemler, halk ayaklanmaları yapılması için özellikle Adana, Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya'ya muhimmit sevkiyatlarının yapıldığı yönünde konuşmalar yaptıklarına da dikkat çekildi.
ÖRGÜT EYLEMLER İÇİN 1-2 KAMYON GÜBRE ALMIŞ
Ayrıca Derveş'in suikast, sabotaj ve bombalama konusunda uzman olan örgüt üyelerine, patlama olaylarında kullandıkları Amonyum nitrat haricinde yasaklaması olmayan, özellikle çiçekçilerin ve sera üreticilerinin kullandıkları Potasyum Klorat isimli bir maddenin farklı maddelerle karıştırıldığında patlama özelliğinin çok güçlü olduğunu fark ettiklerini anlattığı belirtilen iddianamede, Derveş'in "200 kilo Amonyum Nitrat ile yapılabilecek bombanın etkisinin 10 kilo Potasyum Klorat isimli madde ile aynı olduğunu, örgütün bu malzemelerden 1-2 kamyon dolusu aldığını, masraflı olmasına rağmen tahrip gücü ve kapladığı yer düşünüldüğünde artık bombaların bu malzeme ile yapılacağını, alınan 1-2 kamyon malzemenin örgütün güvenli gördüğü yerlerde saklanmakta olduğunu bu malzeme ile yapılacak bombaların 2017 yılı bahar aylarında tüm yurtta kullanılacağını" söylediği de anlatıldı.
'ADLİYE YAKININDA KATLİAM OLUR'
İddianamede, sanıkların çiftlik evinde bombalı araçla yapacakları ikinci eylem ile ilgili yaptıkları görüşmeler hakkında bilgilere de yer verildi. Taşdelen'in koyun otlatırken bir yıldır özel harekat servisinin keşfini yaptığını, risk olmadığını, servislerin giriş çıkış saatlerinin hepsini öğrendiğini ve hedefin uygun olduğunu belirttiği ifade edilen iddianamede, ayrıca Adana Adliyesi'nin yakınındaki çay ocağında Yunus Polislerinin yoğun olarak beklediğini burada da eylem yapılabileceğini söylediği, Vural'ın adliye fikrine katılmadığını orada yapılacak eylem de çok sivil kaybı olacağını ayrıca oraya kendi halklarından çok gelenin olduğunu tepki çekebileceğini orada yapılırsa 'bir katliam olur' dediği, polis servisine eylem yapmakta karar alındığı belirtildi.
'BOMBALI ARAÇLARI SATIN ALDILAR'
Eylemlerde kullanılacak 2 aracın Abdulrezzak kod isimli Mehmet Sıddık Yılmaz tarafından örgüt yöneticisi Derveş'in talimatıyla oto pazarından satın alındığı ifade edilen iddianamede, Çelik'in eylemler için malzemelerin tamamlanması için talimat verdiği , Taşdelen'de olan bomba yapımında kullanılan 2 çuval gübrenin çiftlik evine getirilmesi ve diğer malzemelerin alınmasının kararlaştırıldığı belirtildi. Özdemir'in Vural'a, " 10 kilo çivi, 5-6 tane şeffaf silikon, 3-4 tane aleminyum folyo, 2 kilo şeffaf bakkallarda şeker konulan poşetlerden, 50 tane el fenerlerinde kullanılan büyük boy pil, 5-10 tane koli bandı, 0.75 inceliğinde 10 metre kablo, 1 kutu şeffaf eldiven, 2 tane büyük boy veteriner şırıngası, 1 kiloluk teneke salça ,10 kilo toz şeker, 2 kilo Türk kahvesi toz halinde ,1 adet Avometre" alınması için liste verdiği alınan malzemelerin Nuri Bağış tarafından alınıp çiftlikevine götürüldüğü, evde el bombaları ve çeşitli silahlar ile ayrıca 6 tane 10 kiloluk bidon içerisinde toz madde ile leğen bulunduğu kaydedildi. Çelik'in bombalı araç eylemlerini gerçekleştirecek olan Çiçek ile Özdemir'e 2 kaleşnikov ve 2 el bombasının tedbiren yanlarına almaları talimatını verdiği, kalan muhimmatları da gömdükleri, ardından 2 araba ile eylem yapılacak yerlerde keşif yaptıklarına dikkat çekildi.
ARACI PARK EDİP PATLATTI, TAKSİYLE KAÇTI
23 Kasım 2016'da araçlara bomba düzenekleri yüklenip patlamaya hazır hale getirildiği anlatılan iddianamede, 24 Kasım 2016 günü saat 07.00'de Vural'ın kendi aracı önde, Valiliğe eylem yapacak olan Karabulut'u bomba yüklü araçla valiliğe götürdüğü belirtildi. Marsa Kadın Doğum Hastanesi'ne kadar önlü arkalı gitikleri Vural'ın aracı ile hastaneye bahçesine girdiği, Karabulut'un ise valilik bahçesine gidip aracı park ettikten sonra patlatarak eylemi gerçekleştirdiği kaydedildi. Karabulut'un bombalı aracı patlattıktan sonra taksiye binip Vural'ın yanına gidip birlikte Adana'dan kaçmak için buluşma yeri olan İbrahim Ortaç'ın evine gittikleri belirtildi.
POLİSİN DİKKATİ İKİNCİ EYLEMİ ÖNLENDİ
Hain saldırının ardından valilik otoparkında patlatılan aracın Yılmaz adına kayıtlı olduğunun belirlenmesi üzerine Yılmaz'ın satın aldığı plakası belirlenen diğer araçla da eylem yapılacağı değerlendirmesi üzerine emniyetin alarma geçtiği belirtilan iddianamede, şüpheli aracın Sarıhamzalı Mahallesi'nde tespit edildiği, istihbarat şube müdürlüğünde görevli bir polisin yavaşlayan aracın yanına yaklaşıp PKK'lı terörist Özdemir'e polis olduklarını belirtip durması için ikazda bulunduğu, Özdemir'in durmayarak aracı polisin üzerine sürdüğü belirtildi. Polis memuru, ikaza uymayıp Özdemir'in araçla kaçmaya çalıştığı sırada aracın torpido gözünün üzerinde bomba düzeneğini ateşlemeye yarayan kablo ve piller olduğunu görünce 'Araçta bomba var' diye bağırarak diğer polisleri uyardığına dikkat çekilen iddianamede, bomba uyarısı üzerine kaçan Özdemir'in açılan ateş sonucu etkisiz hale getirildiği, üzerinden Mahsum Aktaş'a ait sahte nüfus cüzdanı çıktığı ifade edildi.
BOMBA PATLATILMADAN İMHA EDİLDİ
Polis memurlarının dikkati sonucu ikinci bombalı araçla eylemin yapılmasının engellendiği belirtilen iddianamede, aracın içinde yapılan aramada bomba yapımında kullanılan 53 havai fişek, 51 kilo 923 gram sarımtırak renkte granül halde gübre, 17 kilo 380 gram beyaz renkli granül gübre, 22 kilo beyaz renkli macunumsu madde, 1 kilo 800 gram kahve renkli katı madde, 1 kilo 480 gram kahve renkli toz madde, 40 litre benzin, 25 metre infilaklı fitil, 7 elektrikli kapsül ele geçirildiği ve imha edildiği kaydedildi.
3 AYRI YERE BOMBA VE SİLAHLARI GÖMMÜŞLER
Adana Valiliğine yapılan hain saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında PKK/KCK örgütünün Adana'da gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemler için 3 ayrı yere gömdüğü mühimmatlar da ortaya çıkartıldı. Kavaklı büyük mavi renkli plastik varil içesinde gömülmüş Bixi makinali tüfek, 2 kaleşnikov, 33 el bombası, 1290 fişek ve 10 adet fünye elegeçirildiği belirtilen iddianamede, Tarsus'ta 2 kaleşnikov tüfek, 2 şarjör, 2 adet 2.5 litrelik pet şişe içinde Amonyum Nitrat, 2.5 litrelik şişe içinde mazot, 3 kiloluk plastik bidon içinde yaklaşık 3 kilo plastik patlayıcı ve ateşleme kapsülü, 200 kaleşnikov fişeği, bir kontrol kalemi, Eski Misis Mahallesi'nde de çuval içinde bir uzun namlulu silah, bir şarjör, 21 fişek bulunduğu belirtildi.
İddianamede, hain saldırıyı planlayan sanıkların savunmalarına, bombalı aracı valilik bahçesinde patlatan PKK’lı kadın teröristin kaçtığı taksi şoförü ile bombacıyı gördüğünü iddia eden valilik çalışanının ifadelerine de yer verildi.
AFAD’IN KİMLİKLERİ PKK’NIN ELİNDE
Valilik saldırısının elebaşlarından Mehmet Emin Vural’ın iddianamede yer alan savunmasında Etkin Pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek itiraflarda bulundu. 2014 yılında kandırılarak PKK’ya katıldığını iddia ettiği kardeşi Mehmet Vural’ı bulabilmek için PKK ile irtibat kurduğunu ve örgütün kardeşini koz olarak kullanıp kendisini eylem yapmaya zorladığını iddia eden Vural, “Kardeşimi bulmak için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesi HDP binasına gittim. Kobani’ye yardım amaçlı gitmek istediğimi söyledim. Asıl amacımı söylesem götürmezdiler. Kaydımı aldılar. Ahmet isminde biri yanıma gelerek AFAD’ın Suriye vatandaşlarına verdiği yaklaşık 100 fotoğraflı kimlik belgesini çıkarttı. Heyettekiler bana benzeyen birine ait kimliği bana verdiler. Sınır kapısı görevlilerine kimliği gösterip Kobani bölgesine geçtim” dedi.
‘GELEN ARKADAŞA YARDIMCI OL’
Kardeşine ulaşamayınca Adana’ya döndüğünü ifade eden Vural, evine Halo kod isimli Eyüp Çelik’in geldiğini ve kardeşi tarafından yazılan “Gelen arkadaşa yardımcı ol oda benim gibidir. Aramızdaki irtibatı kuracak kişi” notu ilettiğini söyledi. Çelik’in isteği üzerine bombalı araçlarla eylem yapacak örgüt üyelerinin barınmaları ve bombalar ile silahların saklanması için çitlik evi kiraladığını ifade eden Vural, Adana Valiliği otoparkında bombalı aracın patlatılması olayını da özetle şöyle anlattı:
VALİLİĞE SALDIRIYI ANLATTI
“Halo, ‘çok acil çıkmamız lazım. Adana’daki işimiz bitince kardeşinin yanına seninle birlikte gideceğiz’ diyerek Dilber kod isimli kadınla Doğum Hastanesi’ne gitmemi onu beklememi söyledi. Aracıma bindim. Dilber’i arabama davet ettim, Halo, ‘Kendi arabasıyla gitmesi daha iyi olur. Buluşacağımız yeri biliyor. Seni oraya getirecek’ dedi. Dilber, 33 plakalı araçla beni takip etmeye başladı. Doğum Hastanesi’ne gelip içeri girdim, Dilber’in da hastaneye girdiğini zannettim. Kendisini kafeteryada beklemeye başladım. Araçta otururken patlama sesi geldi, bir süre sonra Dilber gelip arama bindi, ‘çabuk sür gidiyoruz’ dedi. Kendisine ‘Senin araban nerede?’ diye sorduğumda, ‘Boş ver arabayı sen arabayı sür hemen buradan ayrılalım önüne bak’ dedi. Kendisine ‘yoksa patlamayı sen mi gerçekleştirdin?’ diye sorduğumda, ‘soru sormasan senin için iyi olur’ diyerek, sol kolundan bantlı bir şey söktü. Daha sonra çantasında bir el bombası çıkarttı ve bombanın pimi ile oynamaya başladı. Bombayı eline aldı, ‘Önüne kim gelirse gelsin durmayacaksın, durmaya çalışırsan araçta patlatırım sen de ölürsün bende ölürüm’ dedi. Halo’nun beklediği yere gittik.
traşlı bir şahıs bulunduğunu, bu şahısların 5 metre kadar ilerisinde park
Halo, Dilber isimli bayana ‘Heval yoldaş’ diye bağırarak, ‘Önce diğer aracın harekete geçmesi gerekiyordu. Sen niye önce davrandın’ dedi. Dilber de, ‘Ben beklemedim ondan ses gelmeyince kaygılandım, beklemek doğru olmazdı, ben de harekete geçtim’ dedi. Hlo yanındaki Serhat isimli kişiye telefon uzatıp, Tirej kod isimli örgüt mensubu aramasını söyledi, ‘harekete geçmediyse hemen bıraksın gelsin’ demesini söyledi. Tirej’in Serhat’a ‘Beni beklemeyin siz gidin araçta teknik bir arıza meyşdana geldi. Ben gelemeyeceğim’ dediğini belirtti. Daha sonra yapılan aramalara Tirej’e ulaşılamadı. Kaçıp Nusaybin’den Suriye’ye geçiş yaptık.”
DEVLET KURUMUNDAKİ KÖSTEBEK KİM?
Valiliğe saldırının Adıyaman Valisi’nin Adana Valisini ziyaret ettiği 23 Kasım 2016’da yapılmasının planlandığını ancak Kaymakam kod isimli bir devlet kurumunda çalışan bir kişinin verdiği bilgi üzerine eylemin 24 Kasım 2016’ya ertelendiğini ifade eden Vural, “Adıyaman Valisinin Adana valisini ziyaret edeceği bilgisini Kaymakam Halo’ya vermiş. Kaymakam, Halo’yu arayıp 24 Kasım 2016’da Adana’da enerji zirvesinin yapılacağını bu zirveye Azerbaycan ve Kıbrıs gibi farklı ülkelerden temsilciler ile Enerji Bakanı’nın katılacağı bilgisini verdi. 23 Kasım 2016 günü Valilere saldırmaktansa 24 Kasım 2016 günü enerji zirvesine saldırı yapmanın dünyada ve Türkiye’ de çok ses getireceği görüşünde karar aldılar. Adana’da bir kurumda görev yapan Kaymakam kod isimli şahıs kurum içinden örgüte bilgi aktarmakta. Bu kişinin kim olduğunu ve nerede görev yaptığını bilmiyorum” dedi.
‘ÖZEL HAREKAT SERVİSİNİN KEŞFİNİ YAPTIM’
PKK’ya katılan kız kardeşi Evin ile erkek kardeşi Burhan çatışmalarda öldürülen sanıklardan İhsan Taşdelen ise iddianamede yer alan savunmasında, eylem planına kendisini Vural’ın dahil ettiğini söyledi. Vural’ın kendisine özel harekat servisinin keşfini yapmasını istediğini belirten Taşdelen, “Kendisi de Dilber kod isimli kadın ile valiliğin keşfine gitti. Daha sonraki görüşmelerde eylem sonrası planlamayla ilgili olarak özel harekât servisine yapılacak eylemden sonra Mahsum kod isimli örgüt mensubunu alıp İbrahim Ortaç’ın evine götürecektim. Eylem öncesi bombalar ve silahları gömdüler. Mahsum kod isimli örgüt üyesi ile buluşma yerine gittim. O sırada valilik bahçesinde meydana gelen patlama sesini duydum. Mahsum isimli şahsın aracının patlama sesini duymadım. O aracın patlamadığını anlayınca buluşma yeri olan İbrahim Ortaç’ın evine gittim. Mehmet Emin Vural ile kadın örgüt üyesi de ordaydı. Mehmet Emin, Mahsum’u aramamı söyledi. Arayıp arabayı bırakıp gelmesini söyledim, ancak gelemeyeceğini söyleyip telefonu kapattı. Televizyon izlerken Mahsum’un polis tarafından vurulduğunu öğrendik” dedi.
Saldırıların ele başlarından Eyüp Çelik ile diğer sanıklar ise iddianamede yer alan savunmasında suçlamaları kabul etmedi.
BOMBALI ARACI PARK EDERKEN GÖRDÜ
Bu arada, valilik otoparkına park ettiği bombalı aracı patlatan kadın teröristi gördüğünü iddia eden valilik görevlisi H.Ş.’nin ifadesi de iddianamede yer aldı. Valilik makamı girişinin yan tarafında bulunan engelli girişine doğru yürüdüğü sırada sağlık personellerinin giymiş olduğu yeleklere benzer giysi giymiş halde kadın teröristi gördüğünü ifade eden H.Ş., “Başı kapalıydı. 33 plakalı aracı engelli araç girişine park etti. Defterdarlık çıkışına doğru ilerlerken birkaç geriye dönüp baktım, kadının engelli olduğunu düşündüm. İçeri girip çay ocağından çay aldığım anda patlama oldu” dedi.
KADIN TERÖRİST TAKSİ ÜCRETİNİ ÖDEMEYİ UNUTTU
Valilikteki patlamanın ardından kadın teröristi taksisiyle Doğum Hastanesi’ne götüren taksici S.A. da iddianamede yer alan ifadesinde şunları söyledi:
“Müşteri beklediğim tahmini 25 yaşlarında doğu şiveli bayan şahıs geldi. Doğum hastanesine gitmek istediğini söyledi. Aracın sol arka kapısını açarak bindi. Valilik kavşağından U dönüşü yapmak için ışıklara geldim, ışıklarda beklerken çok kuvvetli bir patlama sesi geldi. Kadın patlama sesinden korktuğunu belirtip ‘sür’ dedi. Kırmızı ışığın yandığını söyledim. Kavşakta polis aracımı ters istikamete yönlendirdi. Valiliğin önünden geçerek Doğum hastanesine geçtim. Hastanenin arka kısmına geldiğimde patlamanın olduğu yere bakarken kadın taksi ücretini ödemeden arabadan indi. Taksi ücretini almak için arkasından 25 metre kadar arabayla gittim. Kadına ücreti vermediğini söyledim. Kadın da ‘kusura bakma unuttum’ diyerek 10 lira para verdi. Kendisine para üstü olan 2 lirayı verdim. En son gördüğümde kadın hastanenin arka çıkışına doğru yürüyordu” dedi.
Sanıklar önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlayacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: