‘Ya ev hapsim bitsin ya da cezaevine gönderin’

Neşet KARADAĞ-ÖZEL

ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında hakkında ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma’ suçundan dava açılan görme engelli gazeteci Cüneyt Arat’ın 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle yargılanmasına başlandı. 
Adana 11.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya adli kontrolle ev hapsi verilip ayağına elektronik kelepçe takılan görme engelli gazeteci Cüneyt Arat katıldı. Bazı yerel gazetelerde gazetecilik yaptığını belirten Arat, 14 yaşında olduğu zaman FETÖ/PDY örgütünün elebaşısı Fethullah Gülen’in engellilerle ilgili bir vaazını dinlediğini ve çok etkilendiğini söyledi. Dönemin başbakanı ve kabine üyelerinden ödüller aldığını ifade eden Arat, “18 yaşındayken dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un tavsiyesi üzerine gazeteciliğe başladım. Bazı nedenlerden dolayı çalıştığım gazetelerden ayrıldım" dedi. Temel prensibinin engelli hakları ve basın özgürlüğü olduğunu belirten Arat kendisini şöyle savundu: 
“Geçmişte Fethullah Gülen’i bir çok siyasi otorite övmüştür. 15 Temmuz’da kanlı bir darbe girişimi yaşandı. Ne yazık ki, TB.MM ve bir çok devlet kurumu bombalandı. Ben gerçekten çok üzüldüm. Bu esnada vatandaşların sokağa çıkmamasını istemem kanlı bir sonuç olmaması nedeniyledir. Ben FETÖ terör örgütüne üyeliği kabul etmiyorum. Bylock kullanmadım. Bu cemaatin tabanının ibadetle ilgili olduğu söyleniyordu. Ancak bugün bu kapsamdaki bir çok kişi cezaevlerinde. Hakkımda ev hapsi verilmesi beni derinden yaralamıştır.” 
Fethullah Gülen ve cemaatini övdüğünü de itiraf eden Arat, “Siyasiler ‘kandırıldık, aldatıldık’ derken bizim gibi masum engellilerin mağdur edilmesini kabullenemiyorum. Ben görme engelliyim. Benim evimi 10 polisle basmışlardır. Ben ilk kez nezarethane ortamı gördüm. Benim 6 ayda karanlık olan dünyam tamamen karardı. Eğitim hakkım engellendi. Görmeyen bir kişinin ayağına elektronik kelepçe takmak izahsızdır. Benim mahkemeden tek isteğim vardır. İnsani talebim ya ev hapsim bitsin ya da arzumla cezaevine gönderilmeyi talep ediyorum. Başta bunlara sempati duyduğum doğrudur. Nitekim devletin en üst düzeyleri de bu anlamda halktan özür dilemişlerdir. Sempati duyduğum dönemde Fethullah Gülen ve cemaatini övücü paylaşımlarım olduğu da doğrudur. Ancak, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ortaya çıkan gerçeklikler karşısında bunların örgüt olduğu, maddi vakaa olarak önümüze konulması üzerine ben övücü herhangi bir şey yapmadım. Örgüt olduğunu bilerek onları övmüş de değilim. Mahkemelerce bu yapı hakkında verilmiş herhangi bir karar da olmadığından bunları örgüt olarak bilmem de söz konusu değildir” diyerek ev hapsinin kaldırılmasını istedi. 
Mahkeme heyeti, görme engelli Arat hakkındaki ev hapsi adli kontrol kararının kaldırıp yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.