Hukuk eğitimi görürken avukat ya da hakim olmak oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
Daha önceye dayanan gençlere yönelik sosyal alanda çalışmalarımdan dolayı hukuk okumaya karar verdim ama adalet okumadığımızı fark edince daha etkin bir araç arayışında sinema ve televizyona yöneldim. Sonrasında sosyal içerikli işler yapmaya karar verdim.
1997 yılından beri oyunculukla ilgileniyorsunuz. Peki, bu sektörde sizi en çok zorlayan şey ne oldu?
1995’te ilk kez yurtdışında ekranlara çıktım ve o günden bugüne çok bir şey değişmedi aslında sektörel anlamda. Her yerde iyi veya kötü şeylerle karşılaşabiliyorsunuz. Sadece sizin tahammülünüz artıyor ve hatalarınız azalıyor ders alıyorsunuz.
FİLM SEKTÖRÜNDE REKABET FAZLA
‘Bizim Hikaye’ 2015 yılının en iddialı filmler arasında gösteriliyor. Siz ne diyorsunuz bu durumda. Neden böyle düşünülüyor?
Herkes elinden geldiğince en iyisini yapma gayretini gösteriyor. Büyük rekabetler var. Ben şahsen daha mütevazı bakıyorum olaylara ve samimi bir iş yaptıysam elbet birine bir mesaj verebileceğime inanıyorum. Yani konu benim için iddia değil, ben daha çok ne kadar fayda katkı sağlayabileceğime bakarım. Kısacası sanatçının işi toplumdaki dertleri projekte etmek ve bunu yapabilmektir.
Senaryoyu kabul etmenizdeki en büyük etken ne oldu? İlk okuduğunuz da ne düşündünüz?
Yukarıda bahsettiğim gibi benim rotama uygun bir projeydi. Gençlere didaktik olmadan mesajlar verebiliyorsak, ayrım yapmadan ötekileştirmeden o zaman varım… Ve burada da rolüm gereği zaten 80’lerde tüm haksızlığa uğramış insanları oynuyorum.
Filmde nasıl bir karakterle sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyorsunuz?
İçine kapanık ve baba sevgisi görmemiş, sevgiye kapalı idealist bir avukatı canlandırıyorum.
Güzel ve olumlu tepkiler alıyoruz
Filmi konusu kadar kadrosundaki oyuncular da oldukça güçlü. Böyle bir ekiple çalışmak size neler kattı?
Arkadaşların çoğuyla gıyaben tanışıyorduk ve şimdi yüz yüze bir projede buluşma şansı oldu.
Çekimler sırasında güçlüklerle karşılaştınız mı? Sizi zorlayan sahneler oldu mu?
Mücadele vermek daimi bir durum insan hayatında... Doğal olarak karakterimin iç ve dış savaşı bana uzak değildi. Onun için çekimlerde çok fazla zorlandığım söylenemez. Set gayet keyifli geçti.
Sizce, ‘Bizim Hikâye’ filminde seyirciyi en çok hangi sahne etkiler?
Her insan farklı yoğrulmuştur hayat yolunda. Dolayısıyla farklı sahnelerin izleyicinin dikkatini çekeceğine eminim. Şimdiden güzel ve olumlu tepkiler almaya başladık.
Gün 'Bizim Hikaye' günüdür
İzleyiciler neden bu filme gitmeli sizce?
Drama sinemasına genel olarak destek verilmeli, özellikle yakın tarihimiz veya günümüzse…
70’li yıllarda mı yoksa günümüzde mi yaşamak isterdiniz?
Ne mazinin hüznüyle yaşarım ne geleceğin endişesiyle…
Gün bugün!
Bu film izleyen herkesi derinden etkileyecek
Yapımda hem gençlik hem de yaşlılık dönemini başarılı bir şekilde canlandıran Sera Tokdemir: ‘Gerçek bir hikâyeyi anlatıyoruz. Bir ailenin dramı. Tabii ki aşk var ama bu sadece bir aşk ve dava hikâyesi de değil. Bence bu bir babayla oğulun hikâyesi. Benjamin Button gibi hissetmeyi çok isterdim diyordum. Bu filmde kısmet oldu’ dedi. Cansel Elçin: ‘Çekimler çok keyifli geçti. Filmde kilit bir rol olan aile babasını oynuyorum. Haksızlığa uğrayan bir baba. O dönem hapse girmiş insanı canlandırmak etkileyici geldi’ dedi. Doktor rolüyle izleyicinin karşısına çıkmaya hazırlanan Çiğdem Batur:‘Şimdiye kadar oynamadığım bir roldü. Beni çok heyecanlandırdı. Benim için de değişik bir durum söz konusu. Burada kapalı bir kadını canlandırıyorum. Ortadoğu ve Arap ülkelerinde çok fazla hayranım olduğu için kapalı olmam onların hoşuna gitti. 80 darbesi dönemine odaklanan bir film. O dönemi yaşayan yaşamayan herkesi derinden etkileyecektir’ dedi. akşam
SANAT-MAGAZİN
27 Mart 2015 - 17:24
Yakın tarihimize destek vermeliyiz
Kalabalık oyuncu kadrosuyla sezonun en iddialı filmleri arasında gösterilen ‘Bizim Hikaye’ yarın vizyona giriyor.
SANAT-MAGAZİN
27 Mart 2015 - 17:24
İlginizi Çekebilir