Uyuşturucu satıcılarının para kazanma hırsı insan canını hiçe sayıyor.
Her gün yeni bir uyuşturucu türü ortaya çıkıyor ve yine onlarca gencimiz bu uyuşturucular yüzünden canından ya da geleceğinden oluyor, evlere kor ateşler düşüyor.
Zehir tüccarlarının piyasaya sürdüğü en son uyuşturucu bildiğiniz gibi Bonzai, Jamaica da deniyor.
Yabancı ülkelerde ise Spice (baharat) olarak biliniyor.
İnternet üzerinden yayıldı ve uzun bir süre yeni ve bilinmeyen bir uyuşturucu türü olduğu için yasaklı maddeler arasında yer almıyordu.
İnternet üzerinde yapılan reklamlarında bitkisel ve yasal olduğu iddia edilse de bonzai gerçek anlamda bir zehir.
Yurt dışından getirilen bir kimyasal maddeyi bitkilerin üzerine sıkıp kuruttuktan sonra paketleyip satıyorlar ve bu gerçekten de bir zehir.
Çocuklarımıza, gençlerimize sahip çıkmalıyız.
Emniyetin de internette yapılan uyuşturucu reklamlarına, özendirici müziklere önlem alması gerekiyor.
Aksi halde önümüzdeki günlerde Türkiye bu bonzai belasından çok çekecek.
Bizden söylemesi.
TRAFİK TERÖRÜ HIZ KESMİYOR
Her yıl trafik terörüne binlerce kişiyi kurban veriyoruz.
Trafik kazalarında ölen vatandaşlarımızın sayısı terör olaylarında ölenlerden daha fazla.
Kazaları, can ve mal kayıplarını önlemek mümkün değil mi diye sormadan edemiyor insan.
Elbette ki mümkün.
Bakkaldan sakız alır gibi ehliyet verilmezse, şoförler tüm kurallara uyarsa kaza riski minimuma iner.
Bunu başarmak elbette ki çok kolay değil ancak kural ihlallerinde uygulanan cezalar caydırıcı olursa insanlara kurallara uymak zorunda kalır.
Bir diğer yol ise karayollarını değil demiryollarını teşvik etmek.
Hem şehir içi hem de şehir dışı ulaşımda demiryolu ağını genişletip daha güvenli ve konforlu bir şekilde taşımacılık yapılırsa bu kazaların önüne geçmek mümkün.
Ancak böyle bir politikamızın olduğunu söylemek pek mümkün değil.
Siz en iyisi kurallara uyun, hem kendi canınızı, hem de başkalarının canını önemseyin.
YAPBOZ TAHTASINA DÖNEN EĞİTİM SİSTEMİ
Eğitim sistemi gerçekten de bir yapboz tahtasına döndü.
Eğitim sistemindeki değişiklikleri takip etmek neredeyse mümkün değil.
Her gün yeni bir uygulama başlatılıyor, yeni kurallar getiriliyor ama eğitim sistemindeki çarpıklık bozukluk bir türlü düzelmiyor.
Bırakın düzelmeyi eğitim sistemiyle bu kadar çok oynanması her şeyi daha da bozuyor.
Her insan için bir hak olan eğitim parasız olması gerekirsen bugün özel okullar teşvik ediliyor.
Devlet okullarının sınavlardaki başarı düzeyi neredeyse dibe vurmuş durumda.
Eğitim sisteminin genetik kodlarıyla bu kadar oynanmamalı.
Milli Eğitim Bakanı değişirken eğitim sistemi de değişmemeli.
Gerek öğrenci yerleştirmeleri, gerek müfredat, gerek öğretmen atamaları, gerek sınav sistemi…
Eğitimin her alanını içeren, bu alanın paydaşlarının da katılımıyla oluşturulacak ulusal bir eğitim planı belirlenmeli.
Aksi halde çocuklarımız, gençlerimiz yarış atı olmaktan kurtulamayacak.
MİSAFİRİNİZİ ADANA’DA NEREYE GÖTÜRÜRSÜNÜZ?
Başka bir kentten gelen misafiriniz Adana’da nereye götürürsünüz?
Kebap dışında Adana’ya özgü yemekleri merak eden misafirinizi götürebileceğiniz otantik bir mekan var mı?
Peki gezmeye görmeye nereye götürürsünüz?
Menderes Bulvarı’na mı?
Başka bir yer var mı?
Adana’nın aslında o kadar çok yöresel değeri var ki?
Hangimiz bunlardan haberdar?
Adana’nın denize kıyısı olduğunu bilmeyenler bile var.
İşte Adana bu yüzden geri kaldı?
Adana’da yaşayanlar bile Adana’nın öz kültürünü ve kenti bilmiyor, tanımıyor.
Bilenlerin sayısı yok denecek kadar az.
Adana’yı önce Adanalıları tanıtmak gerekiyor.
Yöresel kültürümüzü tanıtacak nezih mekanlara ihtiyacımız var.
Her gelir düzeyinden insanın gidebileceği, güzel mekanlar lazım.
Adanalıların tanımadığı Adana’yı yabancılara nasıl tanıtacaksınız?
İstediğiniz kadar turizm yatırımı yapın Adana’yı vitrine koyacak unsurlara ihtiyacımız olmadığı sürece turizmde yerimizde saymaya devam ederiz.
SORULAR
Adanalıların dünyanın kullanılan en eski köprüsüyken restore edip karanlığa gömdüğümüz tarihi Taşköprü’nün akıbetinin ne olacağını merak ettiğini biliyor musunuz?
Türkiye’nin polis adliye haberleriyle tanıdığı Adana’nın bu algıyı yıkmaya başladığını düşünürken yeniden polis adliye olaylarıyla ülke gündemine oturmasının kentte yaşayanları rahatsız ettiğini biliyor musunuz?
Seyhan’da Azim Öztürk döneminde yapılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle anahtar teslimi yapılan kentsel dönüşüm konutlarına hak sahiplerinin yerleşemediğini biliyor musunuz?
TOKİ’nin kentsel dönüşüm adı altında yaptırdığı konutların 15-20 yıl sonra yeniden kentsel dönüşüme uğrayacağının iddia edildiğini biliyor musunuz?
Adana’da bonzai kullanımının düşük olduğunu ancak yakın bir zamanda artabileceğinden endişe edildiğini biliyor musunuz?
Yorumlar
Kalan Karakter: