Sende ne cevherler var da sen bunun farkında değilsin
Sende de öyle hazineler var
sen beş parasız gezersin
Senin öyle bir ruhun var ki sen kendini beden zannedersin
Sen bütün peygamberlerin övdüğü bütün resullerin yücelttiği Allahı içinde taşırsın ve yine bunu bilmezsin!
Sen kendinin farkında değilsin neden nasıl niçin bu hayattasın bunu bilmezsin ?!
Kendini ön plana çıkarmaya çalışırsın büyümeye ünlü olmaya paranın! peşinde koşarsın!
Ama bunları yaptıkça kendi özünden Rabbinden uzaklaşırsın farkında değilsin!
Sana seni nasıl anlatsam yine seninle bilemem
Dilim döndüğünce yarım yamalak anlatmaya çalışıyorum seni yine sendeki sen ile
Öyle bir sen var ki bende yine seni sana anlatır sen ile
Sen uyanışı ne zannedersin hakikati ne zannedersin marifeti ne zannedersin?
Manava gidip 2 kg domates 2 kg muz 2 kg karpuz almak mı zannedersin?
Dedim ya zannetme!
Sen öyle bir şeyin peşinde koşuyorsun ki bütün insanlık bütün varoluş oldu bitti senin peşinden koştuğun şeyin peşinde koşuyorlar
Lakin herkes peşinde koştuğu şeyin ne olduğunu bilerek veya bilmeden ona isimler takıyor
Kimi Allah diyor kimi tanrı diyor kimi öz diyor kimi kuantum diyor kimi varoluş diyor kimi kainatın sahibi diyor kimi spiritüel diyor kimi yaşam koçluğu diyor kimin Şeriat diyor kimi tarikat diyor yani demem o ki herkes uyanış yolunda peşinden koşmuş olduğu o hazineye isimler takıyor kimisi sonra bedenler giydiriyor kimisi onu güneşe benzetiyor kimisi onu Yıldızlara benzetiyor kimisi onu hiçbir şeye benzetmiyor kimisi kendini dahi bir şeye benzetemeden onu bir şeye benzetmeye çalışıyor
Ama önemli olan sensin çünkü bu yazı senin için yazıldı
Senin düşüncen nedir sence ne olacak senin sonun ya da senin başın var mıydı ki sonun olsun evvelin ne olduğunu ahiri ne olduğunu zahir’in ne olduğunu batının ne olduğunu bilmek için burdasın yani hatırlamak için
O yüzden ey! örtüsüne bürünen kendini hatırla kalk ve uyan
Tam da şah damarından yakındır sesini duyan
Peki ne zaman!
Şimdi
Sevgiler selamlar saygılar bu güzel yazınız için teşekkürler