Geçtiğimiz günlerde haricen edindiğim bir bilgi ışığında biraz araştırma yaptım ve farklı sonuçlara ulaştım.
Bu ilgi temel bağlamda bir Cumhuriyet Savcısının şikeli futbol maçlarını bağlantıları sayesinde önceden öğrenerek iddiada yüklü paralar kazanması ve bu paralarla da inşaat sektöründe hatırı sayılır bir iş adamlığına girişmesi ile ilgiliydi.
***
Bu yazıda Türkiye’de futbol ve şikeli maçlar konusuna değinmeden , bir Cumhuriyet Savcısının yasa dışı yoldan para kazanması ve mal varlığı değerinin arttırması gibi bir yozlaşmışlığı ,hiçbir merciinin bunu denetlememesi ve her şeye her zaman susan , tepki vermeyen verse de 2 gün sonra unutan Türk halkını ve Anayasanın 71.maddesi olan ‘’mal bildirimi’’ni ele alacağım.
Anayasamızda çok güzel ve bir o kadar da hiç uygulanmayan bir madde var.71.maddde;
B. Mal bildirimi Madde 71– Kamu hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev alanlar, bundan istisna edilemez.
Bir kamu görevlisi olan Cumhuriyet Savcısının maaşı kuruşuna kadar bellidir.Ülkemizdeki yüksek enflasyon karşısında 10 bin tl maaş alan bir kamu görevlisinin bir ömür çalışıp 1 ev 1 araba alması bile zor bir ihtimal iken ; evler,arabalar,yazlıklar,kışlıklar bir kenara , bir iddia kuponuna 100.000,00 TL kumar oynaması gerçekten akıllara şu soruyu getiriyor.
Bu derenin kaynağı neresi ?
71.madde neden uygulanmıyor?
Hakim savcıların mal varlıkları neden araştırılmıyor?
Zaten çoğunluğu göreve torpil ile gelen bir meslek grubu Türkiye’de adalete yön veriyor.Ne kadar adil oldukları tartışılır.
Peki ya rüşvet?
Buradan HSK’yı göreve çağırıyor ve yozlaşmış hakim savcıların tespit edilmesini bir vatandaş olarak istiyorum.Daha adil bir dünya için.
***
Bu işin ekonomik boyutuydu , ekonomik boyut demişken bir hatırlatma da olsun önceki yazılarıma , bir aralar Kürşat Ayvatoğlu vardı hatırlar mısınız? AKP’de çalışıyordu 3000 TL maaşı vardı , Porshce kullanırken uyuşturucu çekiyordu.Bu şahısla ilgili herhangi bir ekonomik araştırma da hala ne yapıldı ne de bir soru soruldu.Unutmayın..
Evet gelelim işin hukuki boyutuna , bir cumhuriyet savcısı yani unvanının başında Cumhuriyet yazan tek meslek , eski adalet bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un deyişiyle ‘’ öyle bir zaman olur ki , cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan,müsteşardan,validen,büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir.İşte o Cumhuriyet Savcısıdır.’’ Bu meslek grubu adaleti sağlamakla görevli iken , suçlara karşı savaşmakla görevli iken , güçlü bağlantılar kurup şikeli futbol maçları ile para kazanıp inşaat işine giriyor.
Sözün bittiği yer.Umarım bu yazı bir kelebek etkisi yaratır ve ufak da olsa bir çırpınışın sesleri yankılanır.Bu olaylar neticesinde Türk Halkına soruyorum.Daha adil bir Türkiye mümkün mü?