Son günlerde Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne atanmasıyla beraber üniversite içinde ve dışında protesto ve yürüyüşler düzenlenmekte olup , öğrenciler kolluk kuvvetleri tarafından engelleniyor ve gözaltılar yapılıyor.Olası bir gözaltı durumunda ne yapmamız gerektiğini bilmek hayati önem taşımaktadır. Kanunlarca belirtilen bazı hakları (ki bu haklar devlet tarafından lütfedilmiş değil mücadeleler sonucu elde edilmiştir) bilmemiz ve bu hakları kullanmamız faydalı olacaktır.
GÖZALTI MÜESSESİ VE YETERLİ ŞÜPHE KAVRAMI
Gözaltına alınmanız için kolluk kuvvetleri tarafından yeterli şüphe veya suçüstü hal olması gerekmektedir.Yeterli şüphe kavramı tamamen yoruma açık olup , somut olaya göre değişmektedir.Hukuk camiasında kabul gören görüş , gözaltı için yeterli şüphenin kuvvetle muhtemel olmasıdır.Ancak uygulamada bu kavram çok basite indirgenerek ufak benzerlikler bile gözaltına alınma sebebi olabiliyor.Gözaltına alınmak için herhangi bir idari karar ya da mahkeme kararına gerek yoktur.Yeterli şüphenin olduğunu her olayda gözaltı yapılabiliyor.Ancak belirtmek gerekir ki ; gözaltına alındığınız sırada sadece zorluk çıkarırsanız kelepçe takılabilir.(18 yaşından küçüklere kesinlikle kelepçe takılamaz.)Kolluk kuvvetlerinin keyfi olarak kelepçe taktığı durumlarda mutlaka kolluk amirine , mümkünse savcıya ulaşmayı deneyin ve bu talebini mutlaka ifade tutanağına yazılı olarak geçirin.İfade tutanağınızda istemediğiniz/yapmadığınız cümleler ve eylemler varsa imzalamak zorunda değilsiniz.
GÖZALTI SÜRESİ
Bir diğer önemli husus da gözaltı süresidir. Kanunen bu süre 24 saati geçemez. Bu 24 saat içinde, varsa avukatınız veya aileniz yetkili Sulh Mahkemesi’ne giderek gözaltının kaldırılması için başvuruda bulunabilir. Sulh Mahkemesi gözaltının sona erdirilmesi yönünde karar verebilir. 24 saatlik gözaltı süresi ancak Cumhuriyet Savcısı’nın kararı ile 24 saat daha uzatılabilir. Bu uzatmalar da 3 günü geçemez.
HAKLARINIZ
Gözaltına alındığınız sırada ilgili polis memuru tarafından size her türlü kanuni haklarınız anlatılmak zorundadır.(CMK 90/4)
Susma hakkınız vardır , size isnat edilen suç karşısında ifade vermek ya da önceden hazırlanan ifade tutanaklarını imzalamak zorunda değilsiniz.Ancak sizden istenen kimlik bilgilerini doğru söylemeniz gerekmektedir.
Yakınlarınıza haber verme hakkınız vardır , bu hak size mutlaka kullandırılmalıdır , Müdafii(Avukat) isteme hakkınız her daim vardır ve eğer ekonomik durumunuz yerinde değilse ilgili baroların CMK servisi size bir avukat tayin edecektir.İfadenizi vermek için mutlaka avukatınızın kolluk birimine gelmesini bekleyiniz.
Herhangi bir şiddete maruz kaldıysanız mutlaka tam teşekküllü bir devlet hastanesinden rapor aldırılmasını talep ediniz.Bu raporun talep halinde aldırılması bir zorunluluktur.
Yukarıda sayılan haklarınızı kullanmak istemeniz ve kullandırılmaması halinde mutlaka bir şekilde bunu bir tutanak ile yazılı hale getirmeniz gerekmektedir.
Son yıllarda ‘’hukuk reformları’’ ile CMK ‘ da sık sık değikliklik yapılmakta olup bu kavramlar ve haklar değişmektedir.Bundan dolayı sizin haklarınızı yargılamanın her aşamasında tam anlamıyla savunabilmesi için mutlaka bir avukata başvurun.Evrensel ve demokratik hukuk kurallarına , ulusal ve ulusalüstü sözleşmelere aykırı , keyfiyete dayalı hukuksuzluklar mutlaka giderilmelidir.
Protesto bir provokasyon değil bir anayasal haktır ve öğrencilerin bunu kullanmasında bir hukuk dışılık yoktur.Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her kesimden vatandaş fikir ve vicdan hürriyetine sahiptir ve bu hak engellenemez.Zamanında bir alimin de dediği gibi ‘’ Ekmeksiz yaşarım , hürriyetsiz yaşayamam.’’