Covid-19 virüsünün ilk vakasının ülkemizde görülmesinden bu yana neredeyse 1 yıl geçti.Bu sürecin iyi ya da kötü yönetilip yönetilmediği tartışmaya açıktır.Ancak şu bir gerçek ki ,milletçe dört gözle her hafta beklediğimiz tek şey kabine toplantısı sonrası açıklamaları olmaya başladı.Hukuktan ekonomiye , sağlıktan eğitime her şey bu kabine toplantısı sonrası açıklamalarla ilerliyor.Bu yazımda uygulamada son zamanlarda sıklıkla karşılaştığımız kira depozitosu sorununa değineceğim.
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 342.maddesi ile depozito müessesi tekrardan düzenlenmiştir.Ancak üzülerek görmekteyiz ki bu açık yasa hükmüne rağmen hem kiracılar hem kiralayanlar buna uymayıp daha sonra icra dairelerinde kanlı bıçaklı oluyorlar.Ne demişler , ek tohumun hasını çekme yiyecek yasını.
Yaygın adı ile kira depozitosu fakat yasadaki adıyla kira güvencesi, konut ve çatılı işyeri kiralarında üç aylık kira bedelini aşamaz.( TBK 342/1)Kira güvencesini , TL,Euro,Dolar cinsi nakit para olarak verilebileceği gibi menkul kıymetler ya da teminat senedi olarak da verilebilir.Gelelim can alıcı noktaya.
KiRA DEPOZİTOSUNUN BANKAYA YATIRILMASI ZORUNLUDUR. Bu şu demek oluyor ,
kiracı kira depozitosunu kiralayana elden ve nakit olarak ödemez.Eğer bir kira sözleşmesinde kira depozitosu ödenmesi kararlaştırılmışsa, kiracı doğrudan bunu kendi adına açtıracağı bir vadeli mevduat hesabına yatırır.Bu hesap her ne kadar kiracı adına da olsa , kiracı kiralayanının onayını almadan bu parayı çekemez. Türk Borçlar Kanunu md 342, vadeli tasarruf hesabından söz ettiğinden, kira depozitosunun katılım bankalarına yatırılması mümkün değildir. Keza katılım bankalarının hesap türleri, katılım hesabı ve özel cari hesap olmak üzere iki türlü olup, vadeli tasarruf hesapları, sadece mevduat bankalarında açılabilmektedir.
Bu hesabın genel özelliklerine gelecek olursak , hesap kiracı adına açılır ve hesapta kiralayan da gösterilir.Hesap açılırken bankaya kira sözleşmesinin bir suretinin sunulması her iki taraf için daha güvenli bir adım olacaktır.Hesap müşterek bir hesap olmamasına rağmen, paranın geri verilmesi iki tarafın da ortak iradesine bağlıdır.Banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir.(TBK 342/2)
Burada kiralayanın dikkat etmesi gereken husus , kira sözleşmesi süresiz hale gelirse yani sözleşme erdikten sonra ortak bir iradeyle yenileme ya da fesih yapılmamışsa, kiralayan bunu bankaya bildirmelidir.Aksi halde kiracının talebi halinde banka , kiracıya güvence bedelini ödeyecektir.
Maddede,uygulamada kiraya verenlerin,kiracıdan ‘’ depozito’’ veya başka ad altında ve kira bedeli,dışında kira sözleşmesinin yapıldığı sırada veya başka bir zamanda güvence parası aldıklarına sıkça rastlandığından,bu uygulamaya karşı kiracıyı korumak amacıyla düzenleme getirilmiştir.
Hem kiracıların hem de kiralayanların ileride bir hukuki sorun yaşamamaları için bu madde çerçevesinde işlerini sağlama almalarını tavsiye ediyorum.