Geçtiğimiz günlerde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ilköğretim okullarında andın okunması yönündeki Danıştay 8.Daire’sinin kararını kaldırdı.Daire , kurulun kesin nitelikte kararına uymak zorunda.Yani artık Andımız okunmayacak.Bu yazıda biraz Andımızın tarihçesinden bahsetmek istiyorum ;
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılan metin ilk defa 1933 yılının 23 Nisan kutlamaları sırasında bizzat kendisi tarafından Ankara'da bir törende toplanan çocuklara hep bir ağızdan söylettirilmiştir. Türkiye'de Cumhuriyetin ilanından sonra ulus devletin değerlerinin vatandaşlara aktarılması ve içselleştirilmesinin bir aracı olarak işlev gören okullarda bu yemin metninin bir tören ile öğrencilere okutulması, ulusal değerleri yücelten ve "her şey devlet ve rejim için" ülküsünü aşılayan eğitim anlayışının bir parçası olarak değerlendirilir. Bu uygulama 1933-2013 yılları arası Çözüm süreci kapsamında yapılan yasal değişikliklere kadar devam etmiştir. Türk Eğitim Sendikasının uygulamanın sonlandırılmasına ilişkin olarak Danıştay'da açtığı davanın sonucunda Danıştay 8. Dairesi, 2018 yılında oy çokluğuyla aldığı kararda, andı yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptaline karar verdi. Ancak bu karar, yürütme tarafından uygulamaya alınmadı. Millî Eğitim Bakanlığı, kararı temyiz etti ve dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna geldi. Kurul, 13 Mart 2021'de itirazı oy çokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesinin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı.
İdare tarafından sonlandırılmasının sebeplerinden biri Anayasamızın eşitlik ilkesine uymaması ve ‘’faşist’’ yorumlar içermesi .Gerçekten bu bakış açısını anlamak güç kaldı ki T.C Anayasa md .66 ‘’ Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.’, ‘’ Türk babanın ve Türk ananın çocuğu Türktür.’’ Der. İdarenin diğer bir gerekçesi ise ‘’hava koşullarının elverişli olmadığı’’ günlerde andımızın okunmasının zorluk çıkardığı ile ilgilidir.Bunu da Danıştay 8.Dairesi esasen değiş şekil sorunudur diyip reddetmişti ancak bir bütün halinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu temyizi kabul etti ve artık andımız okunmayacak.Yazımı , dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip’in Türkiye Cumhuriyeti 10.yılını doldururken Çocuk Haftası’nın açılış konuşmasından bir kesitle bitirmek istiyorum ;
Çocuklar, güzel yüzlü Türk yavruları, Büyük Millet Kurultayının Gazi babanızın eliyle açıldığı gündür. Bunu bayram edinmeniz, ey Türk çocukları, öz kurultayın açıldığı, öz devletin kurulduğu günü kendi bayramınız için seçmeniz ne mutlu buluş!... Büyük Türk yarınının yapıcıları arasına girmek için şimdiden hazırlanan güzel çocuklar, daima kulağınızda çınlasın ki çalışkan olmayan Türk sayılmaz, ahlaklı olmayan Türk olamaz. Şimdiden bağırarak söylüyorum ki sizlerden çalışmayanlar, iyi yetişmeğe kulak asmayanlar bizim yarınki düşmanlarımızdır. Budunlar içinde bir ve eşsiz Türkün güzel çocukları, Türklüğün büyük yarını sizin görünüşte mini mini dayanıksız, fakat hakikatte sağlam ve dayanıklı omuzlarınızdadır. Bunu düşünün bilin, anlayın ve bir an bile unutmayın.
Size bütün şu işi veriyorum, bayramınız biter bitmez mekteplerinize döndüğünüz ilk günden başlayarak birinci derse girdiğiniz zaman sınıflarınızda hep birden ve her gün şu sözleri tekrarlayacaksınız:
Türküm, doğruyum, çalışkanım. / Yasam: Küçükleri korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. / Ülküm: Yükselmek, ileri gitmektir. / Varlığım Türk varlığına armağan olsun.