Dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ydü…
Herkesin, engellilerin sorunlarına eğildiği gün, törenler, yürüyüşler, kutlamalar ve mesajlarla geride kaldı.
Bugün daha taze, yarın çok ama çok gerilerde kalacak.
Engelli vatandaşlar, her yıl yeni vaatlerle avutulduklarını anlıyor. Çünkü, sorunları kalıcı çözüm bulmuyor.
Onlar için yapılan kaldırımlar bile, onlara kullandırılmıyor.
Ya gerzeğin biri araç park ediyor, yada esnaf tezgahını koyuyor…
Engellilerin, sorunlarını çözmek adına yapılan küçük hizmetler de, bizzat bizim tarafımızdan gasp ediliyor…
Oysa, engelsiz kent, engelsiz bina, engelsiz hizmet adı altında yılın birçok zamanında reklam kokan basın bültenlerini görüyoruz. Bültenlerde yayımlananlarla, engelli vatandaşların sorunlarının çözümlenmediği görüyoruz.
3 Aralık yaklaştığında ise engelli vatandaşlarımızın bu mutlu gününü kutlamak için bir dizi etkinlikler planlıyoruz…
Engelliler törenlerine ayrılan bütçeyi bir araya toplasanız, emin olun ülkedeki birçok engellinin en azından araç gereç sorunu kökünden çözüme kavuşur.
Ama olmaz!..
Neden?
Çünkü sorun kökten çözülürse reklam olmaz. Kimse egosunu tatmin edemez…
Halbuki, sorunları çözülen engelliler ve o engellilere bağımlı yaşayan aileleri, sorunlarını çözene bir ömür dua ederler.
Bu kimin umurunda…
Geriye dönüp baktığımızda, kimsenin umurunda olmamış…
En azından, bundan sonra umurlarında olmalı.
Çünkü onlar bizim insanlarımız…
Engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını kolaylaştırmak için elbirliği ile destek olmalıyız.
Bunun için de, herkes taşın altına elini koymalı.
Aksi takdirde, senede bir gün yapılan şatafatlı gösterişe kimseyi inandıramazsınız…
Yorumlar
Kalan Karakter: