Sevginin tum yaşamın anlamı olduğunun , insani üzmenin günahla eşdeğer olduğunun , yasamin çok degerli olduğunun anlaşıldığı yaştır 50 yaş ve üzeri .
ilk yirmi yili hiç bir sey anlamadan aileye topluma kendini kanitlamakla,
ikinci yirmi yaş iş güç, çoluk çocuk aile içi çatışmalarını idare etmekle,
Sonraki yıllar ise artık olgunlaşmak, sevginin; salt sevginin degerli oldugunu anlamakla geçer.
Elli yasindaki insan artik önünde tüm gücüyle yararli olabilecegi en çok on ya da yirmi yili oldugunu çok iyi bilir.
Ve arkasına donüp baktiginda gecen yılların hızından ödü kopar.
Önünde kalan zamanın da bu hızla geçecegini çok iyi bildiginden, sevginin değerini de anlar.
Mutlu olmanın, mutluluk vermenin, yaşamın gerçek yuzü olduğunun ; gerisinin hikaye oldugunun farkına varir. Ve yaşamanda ilk sırada sevgiye yer verir.
Kısacası elli yaşında olmak; mutluluğa açilan kapının kesfedilmesidir.
Alıntı....
Bana sorarsanız eğer , hissettiginiz yaşta olmaktır en önemlisi. Ne kadar değil de nasıl yaşadığımız daha kıymetlidir .
Zaman her seyden,hepimizden çok daha güçlü akıp gidiyor, tekrarı yok bazı seylerin. O zaman mutlu olmaya mutlu etmeye çalismalı…