Hz. İbrahim (a.s.) oğlu İsmail (a.s.) ile kurban imtihanından geçti ve insanlık kurban kesmeyi ondan öğrendi.
Kurban ibadeti Hz. İbrahim ve oğlu arasında başlar. Hz. İbrahim bir gün evinde uyuduğu esnada, rüyasında oğlu İsmail’i kurban ettiğini görmüştür. Bu rüya üzerine Mekke’ye gitmiştir ve oğlu İsmail’i annesinin yanında görmüştür.
Oğluna rüyasından bahsetmez, ip ve bir bıçak almasını söyler. Baba ve oğul vadiye doğru ilerlerken, şeytan insan kılığında Hz. İbrahim’in karşısına çıkar ve Allah’ın bu emrini yerine getirmemesi için aklını çelmeye çalışır Fakat Hz. İbrahim bu oyuna kanmaz.
Sonrasında baba, oğluna: “Ben seni rüyamda Allah için kurban ediyordum.” diyerek rüyasını açıklar. Oğlu ise bu duruma “Babacığım sana emrolunanı yap. Beni kurban etmek istediğin zaman, iple sıkıca bağla ki benden sana karşı, bir şey isabet edip de ecrim eksilmesin.Beni boğazlamak için yatırdığın zaman ise yüzükoyun yatır, alnımı da yere getir. Çünkü yüzüme bakınca kalbin incelir ve bu durumun Allah’ın sana emrettiği şeyi yerine getirmene engel olabilir.” der.
Sonunda Hz. İbrahim tam oğlunu kurban edecekken, Allah tarafından “Ey İbrahim! Rüyana sadakat gösterdin, işte sana oğlunun yerine boğazlayacağın kurbanlık, onu boğazla!” emredilmiştir. O günden beri kurban ibadeti günümüze kadar bu dini değer ile korunmaktadır.
Kurban bayramı Müslümanlar arasında dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma duygusunu güçlendirir. Kurban edilen hayvanın eti, yoksul ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşılır. Bu durum, zenginlerin, varlıklarını paylaşarak, toplumdaki dengesizlikleri azaltmayı amaçlamıştır.
En çok ta çocukların sevindirilmesi gereken bayramlarda onları mutlu etmek bana göre en güzel ibadettir.
Bu vesileyle gazetemiz aracılığıyla önümüzdeki günlerde kutlayacağımız Kurban
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim.
Yorumlar
Kalan Karakter: