Yüzünde yılların yılgınlığı ile yaşamın örsüne direnen kadınlar, yorgun düştükleri yerde bir el ararken hep şiddetin onulmaz çarkına takılıyor. Ve biz sonbahar yaprakları gibi savrulup toprağa düşen kadınların ardı ardına sıralandığı dünyada 25 Kasım 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü'nün sıratından geçiyoruz. İşte bu çarka inat, kadınların varlığını güçlendirmek adına 'Ben Kadınım' diyorum. İşte o şiirim...
Ben kadınım
Yıldızların altında
Meşaleden anayım
Menzile koşan dostunuz
Toprağı saran yağmurum
Ciğeri sızlatan aşkınız
Hüzünlü bakışlarda sevdayım
Sıcacık bir el
Sadakatli bir yuva
Ve nurlu bir alın...
Ben hepinizim özgür ülkesi
Ben geçmişiniz ben geleceğinizim
Ben kadınım
Adımlarım
Uyandırırken
Kaldırımları,
Güneşi sırtıma yükleyip
Alın terimi ekmeğe katık edenim
Emeğin elçisi
Haksız düzenin dilencisiyim
Ben kadınım
Acıların
Ketum ortağı,
Sevinçlerin
Gönül otağıyım
Ben kadınım
Çamaşırda
Lavanta kokusu
Can acısında
Şefkat yakısıyım
Ben kadınım
Sabahın seherinde
Açılan bir çift kol,
Yüreğiyle istiklalin
Meydanlarına giden yol
Ben kadınım
Savaşta kağnılar dolusu cesaretim,
Sırtımda çocuğum
Tırnağımla kazıdığım
Vatanın kokusuyum
Ben kadınım
Evladı ile imtihan olan
Aydınlık yarınlar uğruna
Dev yangınlarda kalan
Ben kadınım
Yetersiz kanunlar demir parmaklık,
Klişe düşüncelerin kafesindeyim!
Sinemde tutsak sınırlar
Yetmedi mi
Dayatmalar, kısıtlamalar, sınırlamalar!
Ben kadınım
Şarkılarda, türkülerde
Namelerde öykülerde
Hep benim ismim
Yoldaşıma dermandır sesim
Biraz gülüp oynasam iffetsizim
Ben kadınım
Kin ve nefrete seyirci kalanlar
Sevda uğruna öldürdüğünü sananlar
Aşkını söyleyen de
Recm ile ilk taşı atan da onlar
Kurun darağacını öyleyse
Asın töreli sevginizi!
Yüce kadere
Hançerli senaryo yazanlar...
Ben kadınım
Ancak kadim azmimle
Kurtulur bu vatan!
Ben başlangıcım
Ben yaşamım
Doğarken de severken de
Nefesin nefesimle karışanım
Ben kadınım
Biraz beşik kertmesi
Biraz başlık parasıyım,
Ayak altındakine tapılan
Yağlı kurşun yarasıyım
Ben kadınım
Dakika saat gün ay
Ve yıl ikibinondokuz
Öyle bir rol biçilmiş ki
Hala o köhne role mahkumuz
Oysa ne kadın eve mahkum
Ne siz infaz memurusunuz!
Sevgiden ve bilgiden doğar
Uçsuz bucaksız ufuklar!
Ne komutan sizsiniz
Ne biz emir erleriniziz!
Sağlam durun ki
Uygarlığın gölgesinde
Emin adımlarla yürümeliyiz
Biz kadınız
Biz atayız...
‘Sen yerde
Sürünmeye değil,
Omuzlar üzerinde
Göklere yükselmeye layıksın’
Diyenin biricik evlatlarıyız!