Bir gazeteci için en zor yazıdır arkadaşını yazmak...
Hele de bu arkadaşı, fani dünyadan göçüp gitmişte daha da zordur kelimeleri bir araya getirmek...
Mustafa Gümüşdamla’yı nasıl anlatsak?..
Devrimci desek yeridir...
Paylaşımcı desek uyar...
Mesleğine aşık desek hiçkimsenin itirazı olmaz...
Dürüstlüğünü hiç kimse tartışamaz...
Çalıştığı gazeteleri, sahiplerinden daha çok düşünür, emekçi gazetecilerin hakkını her zaman arar...
Mustafa Gümüşdamla şimdi babası ve annesinin yanında yatıyor...
Mustafa ağabey ile zaman zaman Asri Mezarlığa gider anne ve babasının mezarını ziyaret eder, dualarda bulunurduk.. Hatta annesi ve babasının yattığı yere çiçek bile ekmiştik..
Her hafta hem çiçekleri sular, hem de dualar ederdik...
Şimdi ise Mustafa Gümüşdamla yatıyor o çiçeklerin yanında...
O çiçeklerin yanında yatmak sana yakışmadı müdürüm...
Çiçeklerin yanına erken gittin Mustafa Gümüşdamla...
Hani çiçekleri birlikte sulayıp büyümesini görecektik...
O kadar iyi kalpliydin ki, çiçekleri sulayamadığımız günlerde acaba bir şoy oldu mu diye düşünürdün...
Olmadı Mustafa Gümüşdamla...
Şimdi nasıl gideceğim orayı...
Sen bizleri bıraktın gittin...
Sen bir çok gazeteci yetiştirdin...
Sen yetiştirdiğin o gazeteciler için bir öğretmendin...
Sen 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hayata gözlerini kapatarak, öğrencilerini bir başına bıraktın...
Bizi bırakıp gittin Mustafa Gümüşdamla...
Vefat ettiğin günün öğleninde senin yanındaydık “Kızım” dediğin eşim Emine ile birlikte...
Hani bize söz vermiştin...
Bu hastalığı yeneceğini söylemiştin...
Sen biz kandırdın Mustafa Gümüşdamla...
Hem de çok kötü kandırdın...
Sensizlik zor olacak gazetecilik mesleğinde...
Sensizlik zor olacak ikamet ettiğimiz Aksantaş Toki’de...
Arkadaşların Yusuf Aslan, Tevfik Dinçkalmış ben ve diğerleri kime takılacak?..
Kimi kızdıracağız?..
Eşin Hilal Yengeyi nasıl kızdıracağız?..
Büyük kızın Yağmur’la nasıl sohbet edeceğiz...
Devrimciliği aşıladığın küçük kızın Deniz’e nasıl takılacağım...
Her takıldığımda sen aklıma geleceksin...
Herşey eskisi gibi olmayacak Mustafa Gümüşdamla...
Son söz...
Hani sevdiğin bir şarkı var...
“Yiğidim aslanım burda yatıyor...”
Yiğit Mustafa Gümüşdamla şimdi Asri Mezarlık’ta anne ve babasının yanında yatıyor...
Toprağın bol, mekanın cennet olsun “Büyük Devrimci...”