ADANA’YA BİR KEZ OLSUN BİR İYİLİK YAPIN ZİHNİ BEY
Yayınlanma :
10.11.2014 15:47
Güncelleme
: 10.11.2014 15:47
Millet Vekillerini ve Belediye Başkanlarını halkın kendisi seçiyor. Vekiller ve Başkanlar halkın sayesinde o mevkilere, makamlara geliyor ve belirli bir maddi ve manevi toplumsal statüye kavuşuyorlar. Sonra ne oluyorsa ondan sonra oluyor ve o kentin sıradan insanları ile başkan ve vekiller arasına sıradağlar giriyor.
Belediye başkanları ve Milletvekilleri “Beyaz Türk” , vekaletin gerçek sahibi ‘asiller’ ise “Maraba” oluyor.
Hem başkanın hem vekillerin etrafında hemen bir saadet zinciri oluşuyor. Başkan ve vekillere bu saadet zincirini oluşturan sırtlanlar tarafından hemen her alanda yönlendirmeler ve perde gerisinden süflörlükler yapılıyor.
Her zaman yazıyor, çiziyor ve söylüyoruz kamu hizmeti, millete hizmet etmek gönül işi, yürek işi, misyon ve vizyon işi diye. Bu iş düz, mekanik, stabil ve ruhsuz, merhametsiz, basiretsiz ve vizyonu olmayan adamların işi değil diye.
Koltuktan güç alan, koltuğun rüzgarından başı dönüp ayakları yerden kesilen o makama kişisel vizyonundan bir değer katarak farklılık yaratamayan gerçek bir lider yada vizyoner bir Belediye Başkanı olamaz.
Kibirli, enaniyetli, kent ve kişisel vizyonu olmayan bir Başkan, gerçek bir Belediye Başkanı, halkın Belediye Başkanı olamaz.
Oturduğu koltuğa kan veren, can veren, hayat veren, ruh veren, lisan veren, dil veren, milletle aynı dili konuşan, aynı ruh ve aynı mana ikliminin havasını soluyan, kent vizyonu noktasın da kendisine hedef koyabilen bir Başkan gerçek bir Belediye Başkanıdır.
Sayın Aldırmaz, milletin ödediği vergilerle belediye kamu hizmeti versin diye alınan belediye otobüsleri nerede? İnsanlar bize telefon ve e-maillerle ulaşıyorlar ve baraj yolu gibi önemli bir güzergahta on beş yirmi dakika belediye otobüsü bekliyoruz diyorlar.
Adana’lının ödemiş olduğu vergilerle alınan belediye otobüslerinin yarısından fazlası ulaşım harici, seyr-i sefer dışı, çürümeye terkedilmiş neden?
İnsanları zorla, sürücülerinin ve muavinlerinin büyük çoğunluğu şehir magandası olan, yolcuyu iten kalkan, levye çeken, kafasının istediği yerde duran istediği yerde hareket eden halk / can otobüslerine yada dolmuşlara zorla mı bindirmek istiyorsunuz?
Ya da Adana’lıyı zorla Metro’ya mı bindirmek istiyorsunuz? Zihni bey, bu köşeden defaatle yazdık toplu taşıma araçlarının toplu halde durdukları durakları ayırın diye. Belediye otobüsleriyle, can otobüslerini ve dolmuşları aynı durak ta durdurmayın. Belediye otobüslerinin, halk otobüslerinin ve dolmuşların kendine ait müstakil bir durakları olsun.
Göreceksiniz bu lokal önlem bile tek başına hem belediye şoförleriyle can otobüsü ve dolmuş şoförlerinin birbirleriyle takışmasını, kavga etmesini önleyecek hem de kent içi ulaşımını daha ulaşılabilir ve erişilebilir bir hale getirecektir.
Ha bunlar, bu kentte olur mu derseniz? Doğrusu pek ümit var değilim. Ne var ki içimdeki ses (vicdan) bir türlü yakamı bırakmıyor. Bunları da yaz, şunları da gündeme taşı diyor. Ben de o sesi (vicdan) dinliyor ve yazılarımın tamamını bu zaviyeden yazmaya gayret ediyorum. Bundan sonrada sadece hakkı, gerçekleri ve doğruları yazıp, hakkın ve halkın sesi olmaya devam edeceğiz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: