Dün Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. Yıldönümüydü...
20 Temmuz 1974 yılını dün gibi hatırlıyorum. Dönemin Başbakanı rahmetli Bülent Ecevit’in, “Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekâtına başlamış bulunuyor. Allah milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki, kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Ada'ya gidiyoruz.” Açıklamasını çok iyi hatırlıyorum.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 2006 yılında 5 günlüğüne gitmiş, ancak rahmetli annem rahatsızlanınca 2 gün sonra Adana’ya dönmek zorunda kalmıştım.
2006 yılında Yakın Doğu Üniversitesi gazetecileri KKTC’de konuk etmişti. KKTC’ye gittiğimizde Barbarlık Müzesi’ni gezmiş, müzedeki sergilenen kanlı elbiseler, banyo küveti ve bir çok eşyayı canlı gözlerle görmüş ve neredeyse kanımız donmuştu.
Biz bunları gördük, KKTC’de yaşanan barbarlıktan rahatsızlık duymuştuk. Tüm bunları düşünürken aklıma gazeteci büyüğüm Çukurova Gazeteciler Cemiyeti önceki başkanlarından ve yönetiminde yer almaktan şeref duyduğum Kurtar Çakın ağabey kim bilir neler yaşamıştı.
***
Çünkü, Kurtar ağabey 1974 Kıbrıs Çıkarmasında gazeteci olarak bulunan tek isimdi ve KKTC’de o zaman yaşanan barbarlıkları fotoğraflayıp dünyaya servis eden tek gazeteciydi...
Kurtar ağabey, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı çıkarmasında çektiği fotoğraflardan oluşan sergi açmıştı. Ne yazık ki gidip sergiyi gezmek kısmet olmadı. Kurtar ağabey ile zaman zaman bir araya geliriz ve Kıbrıs’ta yaşadıklarını anlatır bizde dinleriz...
Kurtar Çakın’ı anlatmak bizim haddimize olmasa da bir kaç söz etmek isteriz. Kurtar ağabey kibar ve naiftir. Hatta nezaketi bilen insandır. Kurtar Çakın’ın oğlu Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) önceki dönem başkanım Kurtul Çakın da babasının izinden gitmekte..
Sevgili Kurtul Çakın da tıpkı babası gibi naif, kibar ve nezaket bilen insanlardır...
Kurtar Çakın bizler açısından bir tarihtir.
Buradan Kurtar Çakın ağabeyden izin almadan Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sayın Cafer Esendemir’e bir öneride bulunmak isterim.
ÇGC’nin Seyhan Nehri kenarındaki Sosyal Tesisleri geniş ve büyüktür. Kurtar Çakın ağabeyin Kıbrıs Barış Harekatı esnasında çektiği fotoğrafları ÇGC Sosyal Tesisleri’nin bir köşesinde müze oluşturup daimi olarak sergilenebilir.
Hem Kurtar Çakın ağabey onore edilmiş olur, hem de genç gazeteciler KKTC’de 1974 yılı öncesinde neler yaşandığını fotoğraflara bakarak öğrenirler.
Bence ÇGC Sosyal Tesisleri’nde “Kurtar Çakın’ın deklanşöründen Kıbrıs Çıkarması Fotoğraf Müzesi” şık ve güzel olur diye düşünüyorum...
***
Sevgili Başkan Cafer Esendemir siz ve yönetim kurulundaki arkadaşlarınız bu önerime sıcak bakar mı?
Hatta önerime sıcak bakmanın ötesinde hemen hayata da geçirebilirler...
Kurtar Çakın ağabeyden izin almadan böyle bir öneride bulunduğum için özür diliyorum.
ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve yönetim kurulunun bu önerime ciddi anlamda yaklaşacağını umuyorum...
Çünkü, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı’nda canını hiçe sayarak gazetecilik adına orada görev yapan Kurtar Çakın ağabeye bu bizim borcumuzdur...
Borçtan öte Kurtar ağabeye bir ahde vefa olayıdır...