Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var ve çok anlamlı buluyorum. Gerçi Atatürk’ün söylemiş olduğu her söz anlamlıdır.
Atatürk şöyle diyor, “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır...”
Şimdi size “Vatanını en çok sevip de görevini en iyi yapandır” sözünün hayat bulduğu bir kişilikten, bir insandan bahsetmek istiyorum.
Adı Nihat Gürbaz...
***
Kendisi imam hatip, yani halk dilinde namaz kıldıran hoca...
Nihat hocayı 2010 yılında tanıdım.
Kendisi Yüreğir İlçesi Yavuzlar Mahallesi Aksantaş TOKİ Konutları içerisinde yer alan Caminin imam hatibiydi.
Nihat Gürbaz hoca 2010 yılından bugüne kadar Aksantaş TOKİ Camiisinde görev yaptı. Şimdi Adana’nın Ceyhan ilçesinde bir camiye tayini çıktı. Daha doğrusu kendisi Ceyhanlı olduğu için bu ilçede imam hatiplik yapmak istiyormuş, isteği kabul görmüş.
***
İnsanlar, imam hatipleri genelde şöyle tanır ya da tanımlar:
“Sabah erkenden kalkar, sabah ezanını okuyup, namazını kıldırır sonra evine gider. Öğle ve ikindi namazını kıldırır. Akşam namazından sonra en son yatsı namazını kıldırır ve evine gider.”
İnsanlar imam hatipleri böyle biliyor, Kendilerince haklı olabilirler.
***
Ancak, Nihat Gürbaz hoca Aksantaş TOKİ Camiisine geldiğinden bu yana burada sadece namaz kıldırmakla kalmadı. Nihat hoca camiyi ve çevresini güzelleştirmek adına neredeyse gününün tamamını camide geçirdi.
Caminin ve çevresinin güzelleşmesi adına Nihat Hoca çalmadık kapı bırakmadı. Özellikle camide elektrik kontağından kaynaklı 2013 yılında çıkan yangından sonra bir çok kurum ve kuruluşla görüşme yaptı. Yanan caminin bir an önce yapılması için ben de 2 kez oranın haberini yapmıştım. O dönemde Nihat hocanın gayretleri ve camiye namaz kılmaya gelen cemaat ile Yüreğir Belediyesi’nin katkılarıyla caminin tamiratı yapıldı.
***
Camii ilk yapıldığında fotoğraflarda da görüleceği üzere etrafı adeta çöl gibiydi. Nihat Gürbaz hoca camideki görevinin dışında kalan zamanlarda ayağına çizmeyi geçirdi, ağaç dikti, çiçek ekti tam bir cennet bahçesine döndü. Nihat hoca caminin harnup, mandalina, portakal, limon, turunç, elma, şeftali, kayısı, erik, muz, böğürtlen, nar, dut, üzüm, armut, ayva, ve çam sarmaşık gibi diğer ağaçlardan da var. Hatta kırmızı, beyaz pembe güller de açmış durumda.
***
İşte Nihat Gürbaz hoca camideki görevinden arta kalan zamanını böyle değerlendirdi ve orayı cennet bahçesine çevirdi. Nihat hoca, cemaati, cemaat da Nihat hocayı çok sevdi.
Nihat Gürbaz’ın cami ve etrafının güzelleşmesi için yaptıkları Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır...” tanımına uymuyor mu?
Nihat hocanın gitmesine üzülmedim desem yalan olur. Nihat Gürbaz hocaya Ceyhan’daki görevinde başarılar diliyorum. Nihat hocanın orada da görevini en iyi şekilde yapacağına yürekten inanıyorum.
***
Şimdi böylesine özverili bir şekilde görev yapmış bir imam hatibi Adana Müftülüğü’nün ödüllendirmesi gerekir diye düşünüyorum. Hatta örnek olabilmesi açısından Adana Müftülüğü tarafından Nihat Gürbaz hocaya “Üstün hizmet” plaketi verilebilir.
Bizden önermesi, taktir yetkililerin...