Bir Kurban Bayramı’nı daha idrak ediyoruz... Aslında bayramlar bir bakıma insanların birbirleriyle daha çok yakınlaşmasına vesile oluyor.. Yaşam mücadelesinden dolayı insanlar birbirlerinden uzaklaşırken, bayramlarda bir araya gelerek hasret gideriyorlar... Bayramda kimileri sevinç yaşayacak... Kimileri hüzenlenecek... Kimileri babalarının, annelerin, ablalarının, ağabeylerinin ve diğer büyüklerinin ellerini öpüp hayır dualarını alacaklar... Kimileri ise öpecek bir baba, bir anne eli bile bulamayacak.. Kimi yetim kalmış şehit evlatları, belkide hiç göremedikleri babalarının mezarı başında dua edecekler... Kimi evlatlar vardır ki hiç anne ve babasını görmemiştir... Hiç anne kokusu nedir bilmemiştir... Hiç babasının gölgesinde bulunmamıştır... Hiç anne ve babasını görmemiş olanlar için bayramlar buruk geçer... Anne, baba eli öpemeyenler, mezarlıklardaki kabristanlara giderek onların mezar taşlarını öpüp, dua edecekler... Kimilerinin babası, annesi evlatlarından razı olmuşlardır... Kimi anne ve babalar evlatlarından razı olmamış olabilirler... Ancak, her şeye rağmen anne ve babalarımızın kıymetini bilelim. Özellikle kendi hayat yolunu çizen evlatlar, anne ve babalarını sadece bayramlarda ziyaret etmemeliler. Diğer günlerde de baba ve annelerini ziyaret ederek ellerini öpüp hayır dualarını almalılar. Eğer, anne ve babalarını ihmal ederlerse, yarın mezar taşlarını öpmek zorunda kalırlar.. Bu dünyada bugün varız ve varlar... Yarın ne olacağımız belli değil... Öyleyse geç kalmayın, annenizin, babanızın eline sıkı sıkıya sarılın ve doya doya öpün... Yarın mezar taşını öpüp pişman olmamak için, bugünden başlayarak babanızı, annenizi sık sık ziyaret ederek ellerini öpün... Yarın geç olmadan... Hayırlı bayramlar...