Türkiye Spor Yazarları Derneği tarafından Antalya’da düzenlenen “48. Yıl Sporun Zirvesi” seminerinde dün “Sporda Şiddet” konuşuldu.
Bilindiği üzere sporda şiddeti önlemek için bir yasa hazırlanıyor. Bu yasada sporda şiddete karışanlar için çok ağır cezalar getiriliyor.
Sporda şiddet genelde futbol sahalarında, tribünlerde meydana geldiği için Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in şiddeti önlemek için büyük yararı olacağına inandığım önerisi üzerinde yorum yapmak istiyorum.
Bilindiği üzere stadlarda güvenlik kameraları mevcut. Bu kameraların görüntüleri şiddete karışmış kişileri belirlemekte yeterli olmuyor.
Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, federasyon olarak statlara yerleştirilecek kameraların giderlerini kendilerinin karşılayabileceğini ancak bir şartlarının olduğunu söyeledi.
Özgener’in tek şartı şöyle:
“Bu kameraları bütün statlara yerleştiririz ancak, bunların denetimi bizlerde olur. Yani kameraların çekeceği görüntüler Futbol Federasyonu’na aktarılacak. Şiddete karışmış kişiler bu görüntülerden teşhis edilecek ve adalete teslim edilecek.”
Stat içerisinde ve stat dışında şiddete karışmış kişiler saptandığında güvenlik güçleri tarafından yakalanıyor ve emniyete götürülüyor. Buraya kadar herşey normal. Ancak, iş buradan sonra başlıyor. Kulüp başkanları veya yöneticiler, gözaltına alınmış taraftar için seferber oluyor, o ilin valisini, emniyet müdürünü arayarak şiddete karışmış kişilerin bırakılmasını istiyor.
Vali ve emniyet müdürlerini arayanlar hatırlı kişiler olunca bu kişiler mecburen serbest bırakılıyor. TFF Başkanı Mahmut Özgener işte bunun için kameraların denetimini istiyor, kimseye bırakmak istemiyor.
Bence Özgener düşüncesinde haklı, öne sürdüğü şartta da ısrarlı tutumunu sürdürmeli.
Eğer kulüp başkanları ve yöneticiler şiddete karışmış, olay çıkarmış kişilere arka çıktıkları sürece bu iş böyle gider. Ancak, şiddeti önlemek için çıkarılacak yasada şiddete karışanın yanı sıra şiddete teşvik edeci açıklamalarda bulunan kulüp yöneticilerine de hapis yolunu gösteriyor. Bununla kalınmıyor, medya mensupları da bu yasadan nasibini alacak. Yani medya mensubu şiddeti teşvik edici yazılar yazarsa o gazeteci için mahkeme yolu görünüyor.
Stat içerinde ve dışarısında şiddeti önlemek için ne gerekiyorsa yapılmalı. Ancak, öncelikli olarak kulüp yöneticilerinin ağzından çıkacağını kulaklarının duyması gerekiyor.