15 Mart 2020'de ülkemizde görülen ilk Covid-19 vakası sonrasında birtakım tedbirler getirildi.
Haftasonu kısıtlamaları, uzaktan eğitime geçiş, maske zorunluluğu, şehirlerarası ulaşımda aşı zorunluluğu, 65 yaş üstünün dışarı çıkma yasağı vs.
Bu yasaklarla beraber zorlu bir süreçten geçip kademe kademe de olsa pandeminin birtakım tedbirlerinden kurtulduk.
Yaşanan zorlukların ardından kalkan kısıtlamalar bizleri sevindirdi.
Bu sevincimiz ise bizleri rehavete sürükledi. Alınan tedbirlerden sıkılışımız, yeni sürecin sevinci derken eskisi kadar dikakt etmez olduk.
**
Dikkat etmememizin sonucu ise acısını çıkartacak gibi duruyor.
Son zamanlarda vaka sayıları arttı. Daha da artmaya devam ediyor.
Alınan tedbirler ve bizlerin de dikkat etmemizle az da olsa kontrollü bir şekilde bir süreç yürütülürken şimdi vaka sayıları eski sayılarına dönüş yapacak gibi.
Sayıların geri sarmasından ise hepimiz sorumluyuz.
Çünkü; eskisi gibi dikakt etmiyor ve umursamıyoruz.
Ama değil! Virüs hala aramızda kol geziyor. O yüzden her zamanki gibi dikkatli olmalı ve hijyen, maske, mesafe kurallarına dikkat etmeliyiz.
**
İlk pandemi zamanlarında herkes çift maske takar yanından dezenfektan ve kolonyasını da eksik etmezdi.
Hatta eldiven bile takanlar vardı. Sırf toplu ortamlardaki ortak kullanım alanlarına fazla temas etmemek için.
Ancak şimdi gelin görün ki, bu konuda ne dikkat eden var ne de umursayan.
**
Özellikle toplu taşımalarda bu konu daha çok gözardı ediliyor.
Sabah işe gelirken bindiğin otobüste arkamdaki bir amca ağız dolusu öksürüyordu.
Bende ilk başlarda bir korkup kendimi iyice köşeye çektim.
Hatta inerken dokunduğu yerlere dokunmamaya da özen gösterdim.
Bu yüzden virüsü gözardı etmeden ve hala devam ettiğinin bilincinde olarak daha çok dikkatli olalım.
Çünkü; hastalığın nereden geleceğini bilemeyiz.