20 tekerlekli sandalyenin hiçbir önemi yok
varlıklı her insanın alabileceği bir şey
burada önemli olan tekerlekli sandalye değil aslında
sandalye sayısı da değil
önemli olan işadamının adını açıklamaması
***
racona ters bir davranış!
böyle olmamalıydı
adını açıklamalıydın
hatta bir gün önce gazetecilere haber vermeliydin
bir gün sonra engellileri sandalyelere oturtmalıydın
fotoğraf çektirmeliydin
televizyona konuşmalıydın
daha sonra, ‘bakın ben bunlara yardım ettim’ demeliydin
bağışladığın sandalyeleri ve engellileri herkesle paylaşmalıydın
yapamadın!
***
hatta ramazan ayını beklemeliydin
iftar saatinde insanların saf duygularını ticarete çevirmeliydin
yaptığın bağışı duymayan kalmamalıydı
yediğin yemeği paylaştığın gibi yaptığın bağışı da sosyal medyada hayranlarına göstermeliydin
ertesi gün tüm adana seni konuşmalıydı
olmadı
yapamadın!
***
yapmalıydın bunu
çünkü biz böyle tiplere çok alıştık
gözümüze baka baka alıştırdılar
elindeki üç beş gıda poşetini suriyeli sığınmacılara verirken, objektiflere gevrek gevrek gülenlere alıştık
sofrasına oturttuğu garibanların fotoğrafını çektirip, ‘bakın ben bunlara iftar yemeği yediriyorum’ diyen işadamı müsveddelerine alıştık
huzurevinde dağıttığı bir paket pastayı yaşlıların gözüne sokanlara alıştık
yoksul bir çocuğa aldığı ayakkabıyı giydirirken basın danışmanına ‘beni şöyle çek, böyle çek’ diyen belediye başkanlarını görmeye alıştık
mahalledeki iftar yemeği haberinin manşetten çıkması için gazete patronlarını arayan politikacılara alıştık
oysa sağ elin verdiğini sol el görmemeliydi
bize sağ eli de gösterdiler
sol eli de gösterdiler
sağımızı solumuzu şaşırdık
garibana bir öğün yemek verdiler, onu da aleme duyurdular
belediye, dernek, sendika, oda, borsa
artık aklınıza geliyorsa!
***
biz senin gibi işadamlarına alışık değiliz
gecenin bir yarısında onlarca fakirin kapısını çalıp
hiç kimseyi rencide etmeden
zekatını ve fitresini veren işadamlarına alışık değiliz
***
camiye gidip, ‘ramazan gelmeden bu yardımları fakirlere ulaştırın’ diye ismini gizleyen işadamlarına alışık değiliz
kimseye duyurmadan, huzurevindeki yaşlıları tek tek aldırıp karnını doyuran ve üzerini giydiren işadamlarına alışık değiliz
çalıştırdığı personelin evine kadar gıda kolisi gönderen işadamlarına alışık değiliz
daha günü gelmeden burs verdiği öğrencilerin listesini çıkarıp ‘bunları yatırın çocuklar mağdur olmasın’ diyen işadamlarına alışık değiliz
senin gibi işadamlarının yaptığı adamlık bize on beden bol gelir
***
işte bir ramazanı daha geride bıraktık
israflar havada uçuştu
bazıları, en küçük bağışta bile ‘adımı nasıl duyururum’ diye çırpındı adeta, oysa sen tekerlekli sandalyeleri dağıtırken ismini bile gizledin
üç kuruşluk ramazan yardımının 10 kuruşluk reklamını yaptırdı, oysa sen bu işi derneğe bıraktın
belki, lüks otellerdeki yemek artıklarını toplasaydık, afrika’yı doyururduk
ama dağıttığı iki poşet gıdayı sağır sultana duyurmak için mail üzerine mail gönderenlerin ve gazetelere haber yaptıranları gözünü doyuramazdık
e onların da gözünü toprak doyursun!
Yorumlar
Kalan Karakter: