Gençler kahvehanede oturmuş maç seyrediyor. Nereden aklına geldiyse içlerinden biri ‘Allah ülkeyi yönetenlere zeval vermesin’ diyor. Arkada oturan da açıyor ağzını yumuyor gözünü. Diyeceksiniz ki, bir kişinin beğendiğini diğeri beğenmeyip de eleştirebilir. Bu durum gayet doğal. Ama ‘açıyor ağzını yumuyor gözünü’ moduna giren muhterem, küfür edip eleştirdiği o insanların kabından yıllarca beslendiyse ne dersiniz; Kısaca… Dönek! ***** Bir de madalyonun öteki yüzü var. Hem gideceksin bile bile o adamların kapısında yıllarca yalanacaksın, onların borazanı olacaksın, onların bayrağını sallayacaksın, ballı gezilerinde boy göstereceksin, maman kesilince de arkalarından sallayacaksın. Maçta araya reklam girince gençler televizyon kanalını değiştiriyor. Bu tiplerin de televizyon kanallarından çok farkı yok aslında. Televizyon kanalı reklam girince, bunlar da parayı görünce değişiyor. İşin ilginç yanı tamamen zıt görüşte olmalarına rağmen bunu adam yerine koyup masalarına oturtuyorlar. Yani sadece o değil, memleket dönek kaynıyor. ***** Aslına bakarsanız Bu, dönemine göre renk değiştiren besleme dönekler, ağızlarını açtığında eğer ballı lokma geliyorsa, yumarlar gözlerini. Çıkarları varsa görmemezlikten gelirler her şeyi. Onlar da farkında toplumun kendilerine dönek gözüyle baktığının… O, eleştirip yerden yere vurduğu Ankara’daki yöneticileri var ya, böyle tiplere bir kundura gönderse, kutusunu kucaklayıp sabaha kadar onunla yatarlar. İşlerine gelmeyince de arkasından sayarlar! Besleme hafif kalır, nankörün dibidir bunlar. ***** Kahvehanede aklıma geldi. Aslında, maç izlerken hiç bilmediği konularda ileri geri konuşanları bir araya toplayıp anlattıklarını kitaplaştıracaksınız. Böyle beslemeleri de genel yayın yönetmeni yapıp, çıkardığı kitapları ücretsiz dağıttıracaksınız. Memleket, nalıncı keseri gibi her şeyi kendine yontanları ve ‘Aç bir mide, boş bir cüzdanla gezen’ gerçek emekçilerin alın terini çalanları görecek. Adını okuyunca da… Ardından sayacaksınız!