heyecan dorukta
654. tarihi kırkpınar yağlı güreşlerinde büyük mücadele yaşanıyor
bel kündesi mi dersin, boyunduruk mu, çapraz mı
cezayir sarması mı dersin, dalma mı, el ense mi
kepçe mi dersin, köstek mi, künde mi, tilki kuyruğu mu, tırpan mı
tuttuğun yere bağlı…
neresinden tutarsan artık!
***
ama en güzeli; kazık
örneğin, ayakta iç kazığın tadına doyamazsın
rakibinle karşı karşıyasın
elin ensede
bir elini de kasnağa atıyorsun
kendine doğru çekiyorsun
o sırada kasnaktaki elin biraz daha içeri giriyor
birden ensedeki elini paçaya indirerek yakalıyorsun
rakibin artık yerde
***
bir de
ayakta dış kazık var
rakibine arkadan sarılıyorsun
hangi elin müsaitse hemen kasnaktan içeri sokuyorsun
öteki elinle de paçaya yapışıyorsun
ondan sonra rakibin düşsün derde
***
tam da Türkiye’yi anlatıyor değil mi
bir zamanlar rakibimizle karşı karşıyaydık
istanbul boğazında geziyorduk
sarılıyorduk, yiyorduk, içiyorduk, kendimizden geçiyorduk
el ense öpüyorduk
bir elimizi kasnağa atıyorduk
kendimize doğru çekiyorduk
o sırada kasnaktaki elimiz biraz daha içeri giriyordu
birden ensedeki elimizi paçaya indirip yakalıyorduk
***
sonra ne olduysa…
dış kazık çıktı ortaya
rakibimiz arkadan sarıldı
hangi eli müsaitse hemen kasnaktan içeri soktu
öteki eliyle de paçamıza yapıştı
***
şimdi mi…
şimdi, boynumuzu çeviremiyoruz!
Yorumlar
Kalan Karakter: