‘kavgada yenilmeden yenilenlerin saflarına katılanlar, hiç bir zaman adamdan sayılmayacaklar’
biz yenilmedik hasan hüseyinim
bir de sen gitmeseydin
ki belki ne barikatlar yıkacaktık
omuz omuza ne şiirlerin yüreğinden geçecektik
***
gürleşenlim
dul avratlar köyünden geçtik
bir nefes durduk da
bir çay içemedik
şimdi…
‘de get lan’ desem, yoksun!
***
hani
kendi kendine de kırılırdı dal
haddinden fazla çiçek açmışsa
hani
kendi kendine de kırılırdı dal
kuruyalı yıllar olmuşsa
hani hasan hüseyinim hani
şimdi ne dal kaldı
ne çiçek…
yoksun ya
artık bahar da gelmeyecek
***
‘…suyun su olduğu yere gözlerinden kana kana giderdik… döndüğümüzde gözü sulu derlerdi…terimiz gözümüzden akar, bilmezlerdi…burnumuzu yaylaya çeke çeke gülerdik…akarsa kolumuzla silerdik…’
olsaydın
işeyen çınardan su içerdik
kolumuzla silerdik ağzımızı
sen kozanı anlatırdın
sana dönerdik yüzümüzü
yoksun ya
şimdi hangi su söndürür
yürekteki közümüzü
***
“insan içindeki boşluğu neyle doldurur?” dedi içimdeki okuma yazma bilmez bilge…
dedim: aşktan gayrı ne var ki…
yanağımdan bir makas alıverdi…gidiverdi….”
***
sen de bir makas alıp gittin hayattan
aşk olsun
hasan hüseyinim
aşk olsun!
Yorumlar
Kalan Karakter: