puştoğlan
dolanmıştı şükriyehanıma
gelinduvağından biraz uzaktı
***
paşaçadırı açmıştı yaprağını
horozibiği yanında
sanki elma gibi yanaktı!
***
bir de arpazambağı vardı
çiçeklerin arasında adeta
öpülmeyi bekleyen dudaktı
***
işte böyle güzeldi ulus parkı
şimdi ne park kaldı
ne yola bakan venüs heykeli
birkaç ağaç, iki üç sevdalı!
***
artık yok
su içen kız
üzümcü kız
kraliçe kız
çiçekçi kız!
yok artık kuşkonmazın sardığı parkın ortasındaki kameriye
neredeler
kim götürdü
ne zaman, nereye!
***
kuyruğu yılan gibi kıvrılmış aslan nerede!
ya boynuzlu geyik!
neden
orada dolaşan yaşlıların boynu eğik!
***
hani ağaçları
okaliptüs, çam, ardıç, hurmalar nerede!
nerede serçeler, sığırcıklar, arapbülbülleri
nerede!
git bak
birkaç bank var
bir de fayansları çatlamış çeşme!
yanında altınkoza olmasa
onlar da gömülecekti belki
tarihin çöplüğüne!
***
ulus anılarla doluydu
hangi birini saysam
hangi çiçeği
diğerinin yerine koysam!
***
eskiden
ulus parkına
kolu kesik kız derlerdi!
dolmuşa binenler
yaklaştıklarında
hep o parkın adını söylerdi!
***
şimdi unuttuk…
neyin kıymetini bildik ki
ulus parkını bilelim!
neyse
uyandırmayalım ahaliyi
gidip kafeterya açarlar
oraya da sererler halıyı!
Yorumlar
Kalan Karakter: